Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KEZBAN ŞAHİN TAYSUN - Kafesteki Kalp

Resim
Bu kitabı ‘’KİTAP EYLEMİ’’ blogunda gördüm ve kadın hikayesi de olunca hemen gidip aldım... yazar Ziraat Yük. Mühendisi ve bu ilk romanı... Romanda ana karakter Gülşen'in hayatı, çevresindeki tüm kadınların öyküleriyle birlikte anlatılıyor... genel olarak kadına dair tüm zorluklara değiniyor yazar ama asıl konu evlilik... romanın büyük bölümü Gülşen’in nikah salonundaki duygu ve düşünce dünyası ile geçiyor ki romanın en beğendiğim yönü burasıydı keşke yazar bu bölümü daha detaylandırsaydı diye düşündüm... bunun dışında romanda kuma sorunundan, çocuk gelinlere, mahalle baskısından, kayınvalide-gelin ilişkilerine, evlilikte (ailede) erkeklerin baskıcı tutumlarına ilişkin hayatımızdaki her soruna kısa kısa değiniyordu... Yazarın tarzının öyküye daha uygun olduğunu düşünüyorum, ayrıca kitapta yer alan ‘’olması gerekenler’’ bölümleri çok madde madde ve fazlaydı, bu da hikayede yazarın sesini daha çok duymamız demek ki en azından benim için tercih edilebilir değil (örneğin Zül

OLGA GRUŞİN - SUHANOV'UN DÜŞ YAŞAMI

Resim
Epeydir çağdaş bir Rus yazardan okumak istiyordum, nihayet bir tane buldum... Olga Gruşin 1971 doğumlu ve Rusya’dan 18 yaşında ayrılmış ama Sovyetler Birliği döneminde geçen mükemmel bir roman yazmış... ben çok beğendim, hatta bu sene okuduğum en iyi romanlardan biri diyebilirim... ‘ ’Sosyalist gerçekliğin bununla nasıl bir ilgisi olabilir? Benim burada sözünü ettiğim sanat! Sanatın ortak amaç ya da saygın bir görevle ilgisi olmaz. Sanatçının benliğinin dışavurumudur sanat, sıradanın üstüne çıkmak, daha önce duyulmamış bir söz söylemek, varoluşumuzun gizli kapaklı sayısız katmanından güzelliğin beklenmeyen, gizemli, ışıltılı parçacığını ortaya çıkarmak, günlük yaşantıdaki sonsuzluğun ucunu görmek için giriştiği bireysel, muazzam mücadeledir. (syf:120)''  görüşündeki yetenekli bir ressamın, rejimin dayatmaları, ailesinin ve kendisinin mutluluğu ve korktuğu için ‘ ’Kimsenin kanatlarını kırpmasına izin verme ‘’ diye yazmıştı Pavel Suhanov, fakat Anatoli’nin önceden sandığı gi

PINAR SELEK - Yolgeçen Hanı

Resim
Pınar Selek’in ilk romanıymış, 1980 sonrasından başlayıp 2000’li yılların başına kadar süren bir hikaye anlatıyor... darbeden de, devrimden de, Cumhuriyet tarihi boyunca her kesimin yaşadığı travmalardan da bahsediyor ama özünde konu edilen dostluk... Yedikule’de çoğu yoksul, Türk, Kürt, Ermeni, Rum komşuların öyküsü bu... mahallenin görmüş geçirmiş yaşlıları da var, içi pır pır eden gençleri de... yaşam gailesi içindeki bu insanların yardımlaşmaları, sevdaları, idealleri, hayal kırıklıkları birer birer ortaya seriliyor... Romanda epeyce fazla karakter var, yazar kısa kısa bölümlerle karakterler arasında dolaşarak anlatıyor öyküsünü ki ben anlatım stilini sevdim... duru, kolay okunan,  sıcak bir dili var... konu bir şekilde bana çok tanıdık geldi sanki daha öncede benzer bir roman okumuştum düşüncesi kitabın başından sonuna kadar aklımda kaldı ama hangisi olduğunu bulamadım... sonuçta güzel ve samimi bir roman, ben beğendim size de öneririm... Yazar:  Pınar Selek Sayfa Sayıs

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

Resim
Bu roman 1928 yılında yazılmış, 1967’de ilk kez türkçeye çevrilmiş, 2008’de de bir kez daha basılmış... ve iyi ki de yeniden yayımlanmış... ben ondokuzuncu yüzyılda veya en geç yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde yazılan kitapları daha çok seviyorum zaten, bu romana da bayıldım... tanıtımda da denildiği gibi bu bir aşk hikayesi... aşkın kuralları nedir? ne olursa (veya olmazsa) aşk sayılır? kadınların veya erkeklerin aşkı algılaması nasıldır? sorularını içinde barındıran bir hikaye anlatıyor yazar... Roman, katı kuralları olan bir ailede yetişen Philippe’in, çocukken hayalini kurduğu olağanüstü kadını bulduğunda her şeyin mükemmel olacağını düşünmesiyle başlıyor, hayatına farklı zamanlarda giren, aşık olduğu iki kadın Odile ve İsabelle’in anlatıldığı bölümlerden oluşuyor... bu iki kadın birbiriyle tamamen alakasız karakterde, taban tabana zıt denilebilir... Philippe’in her ikisine davranışı da birbirinden tamamen farklı, sanki iki kadın olduğu gibi ayrı karakterde iki tane de Phi

ROSIE THOMAS - Senden Hatıra Kaldı

Resim
Bu yazarı tanımıyordum kitabın konusu hoşuma gittiği için aldım ve beklediğimden çok iyi çıktı... bir kere çok samimi ve sıcak bir roman... bir yandan bir aile hikayesi (anne-kız, büyükanne-torun), bir yandan bir dönem romanı (II. Dünya Savaşı), bir yandan da savaşın gölgesinde büyük bir aşk hikayesi...  82 yaşındaki İris’in tüm yaşamı, özellikle 1941-42 yıllarında Mısır’da ki gençlik yılları geri dönüşlerle anlatılıyor... 19 yaşındaki torununun ailesiyle yaşadığı sorunlar, İris’le beraberken ve İngilizlerden çok farklı bir toplumda (Mısır’da) yavaş yavaş çözülürken biz de bu sıcak hikayeye kapılıp gidiyoruz... Yazarın kendi hayatı da çok ilginç bu biraz İris’e geçmiş gibi geldi bana... anlatımı güzel, akıcı bir dille yazılmış... ben romanı çok sevdim yazarı da bundan böyle takip etmeyi düşünüyorum... bu güzel hikayeyi size de öneririm... Yazar:   Rosie Thomas Çevirmen: Sevinç Tezcan Yanar Sayfa Sayısı : 480 Basım Yılı : 2012 Yayınevi : Epsilon Bir ailenin üç nes

IAIN M. BANKS - CEBİRCİ

Resim
Bu kitabı gördüğümde çok güzel olacağını düşünmüştüm nedense, sanırım beni cezbeden ismiydi... şu an ise sükutu hayalin zirvelerinde dolaşıyorum... son zamanlarda okuduğum en sıkıcı kitap bu... üstelik birde bilim kurgu, isteseniz bile sıkıcı olarak yazamayacağınız bir tür yani ama yazar başarmış... roman yediyüz küsur sayfalık bir laf kalabalığı şeklinde... neredeyse kitabın tamamı bir sayfanın yarısına ulaşan paragraf halinde tek cümlelerle yazılmış... yazar bir şekilde noktalama işaretlerinden tasarruf ediyor nokta zaten hiç yok, virgülü bile nadiren kullanıyor sizde cümlenin sonuna geldiğinizde dönüp yarım sayfayı yeniden okuyorsunuz... bu yazış stiliyle ilgili durum ama konuda da karakterlerde de bir fevkaladelik yok... okuyucuyu peşinden sürükleyecek hiçbir ilginçlik yok... bu kadar uzun bir romanda ara ara felsefi tahliller yapıyor ama siz o kadar sıkılmış durumdasınız ki birde bunları çekemiyorsunuz... Konu ise şöyle; evrenin her tarafı keşfedilmiş, solucan delikleri ile h