EMMI ITARANTA - SU UNUTMAZ
Bugüne kadar okuduğum
ikinci Finlandiyalı yazar ve o ülkenin edebiyatını tanıdığım söylenemez... Su ve çay benim hayatımda çok önemli bir yer işgal eder o nedenle bu
kitabı görür görmez ilgimi çekmişti ama ilk roman olduğu için bırakmıştım,
sonra D&R’ın ayın yayınevi indiriminde görünce dayanamadım ve aldım... ve
iyi ki de öyle yapmışım mükemmel bir romanmış... hem çok uzak (yani umarım) bir
gelecekte insanoğlunun dünyayı çevresel ve askeri olarak mahvedişi için çok gerçekçi bir kurgu
yapıyor, hem de çay seremonisi ile insanın doğa ve kendisi ile olan ilişkisini
anlatıyor...
Konu şöyle;
çevresel felaketler sonucunda tüm buzullar erimiş, deniz seviyesi yükselerek
birçok karayı yutmuş, bildiğimiz kıtalar çok farklı hale gelmiş... kışlar artık
çok ılıman geçiyor, kar yağmıyor, yazlar kavurucu oluyor... iklim
değişikliğinin yarattığı yıkıma ek olarak buzulların altında bulunan petrolün açığa
çıkmasıyla uzun bir zaman petrol savaşları yaşanmış (ki bu zamana Alacakaranlık
Yüzyılı diyorlar) ve bunun sonucunda oluşan baskıcı bir askeri rejim altında
yaşıyorlar... neredeyse tüm tatlı su kaynakları kurumuş, kalanlara da ordu el
koymuş ve halka deniz suyunu arıtarak kotayla su veriliyor ama bu hiç kimseye yetmiyor... romanda çok fazla
zaman belirtilmiyor ne kadar ileri bir zaman olduğu hayalinize kalmış, mekan
ise İskandinav Birliği olarak geçiyor ama sanki bugünkü Çin’e yakın bir yer
gibi kurgulanmış... tüm yer ve insan isimleri Çinceye benziyor, keza romanın
ana eksenini oluşturan Çay Seremonisi de Çin’dekini andırıyor şöyle ki;
‘’Çok eski bir gelenek olan
Çin Çay Seremonisi, evsahibinin konuklarına sunabileceği en yüksek saygıyı
temsil eder. Adeta bir sanat gibi icra edilen bu seremoni, Çin kültürünü
şekillendiren Budizm, Konfüçyünizm ve Taoizm öğretilerini içinde barındırır.
Her aşaması sembolik bir anlam taşıyan Çin Çay seremonisinin özünde insanlar
arası iyi ahlak, bilge ve sakin tavır, içe dönüş ve saygılı etkileşimi teşvik
ederken, insanın doğa ve kendisi ile olan ilişkisini hatırlatarak huzur ve
dingilik aşılamak yatar.’’
Roman yukarıdaki açıklamaya uygun bir şekilde hem bir çay
ustasının hayatını ve ''Suyun'' önemini anlatıyor, hem de dünyanın bu hale gelmesine
neyin sebep olduğunu sorguluyor... ‘’O an aklımdan şu soru geçti: İnsanların taraf seçmek zorunda
kalmadığı, birileri güç kullanıp, diğerleri korku içinde yaşamadan herkesin
beraber oturup çay içebildiği bir dünya var olabilir miydi? Çay ustalarının
daima hayalini kurduğu, yarattığı ve koruduğu dünya buydu; peki gerçekte böyle
bir dünya var mıydı ya da olması mümkün müydü?’’
Romanın çok akıcı bir anlatımı
var, hikaye neredeyse polisiye romanlarda rastlanılan şekilde heyecanla
ilerliyor, kesinlikle takip edeceğim bir yazar, çok başarılı bir roman kaçırmayın okuyun...
Not: Roman ''Su tüm elementlerin en değişkenidir'' diye başlıyor, su element değil bileşiktir... yazarın mı çevirinin mi hatası bilemiyorum ama editör bunu düzelttirse iyi olur...
Not: Roman ''Su tüm elementlerin en değişkenidir'' diye başlıyor, su element değil bileşiktir... yazarın mı çevirinin mi hatası bilemiyorum ama editör bunu düzelttirse iyi olur...
Yazar: Emmi Itaranta
Çevirmen: Can Yapalak
Sayfa Sayısı : 264
Basım Yılı : 2015
Yayınevi : Doğan Kitap
Su Unutmaz hem bir büyüme hikâyesi, hem muhteşem bir macera hem de fazlasıyla gerçekçi görünen bir gelecek hakkında cesur bir uyarı…
Portland Book Review 17 yaşındaki Noria kuzeyde, İskandinavya Birliği’nde bir köyde anne ve babasıyla yaşar. İklim değişmiş, denizler yükselmiş, bugünün dünyası kitaplarıyla ve eski teknolojisiyle büyük ölçüde sulara gömülmüştür. Tatlı su kaynakları tükenmeye yüz tuttuğundan ordunun sıkı kontrolü altındadır.
Bir gün babası Noria’ya ailesinin yıllar boyu taşıdığı sırrı açıklar: Evin yakınlarında bir tatlı su kaynağı vardır. Kendisi de babası gibi bir çay ustası olacak Noria bu sırrı saklamak ve kaynağı korumak zorundadır. Noria kolayca verdiği bu sözü tutmanın ne kadar zor olduğunu, sevdikleriyle sırrı arasında bir tercih yapmak zorunda kalınca anlar…
Emmi Itäranta 1976’da Finlandiya’da doğdu. Ülkesinde tiyatro eğitimi aldı. İngiltere’de University of Kent’te yaratıcı yazarlık alanında yüksek lisans yaptı. İlk romanı Su Unutmaz’ı İngilizce ve Fince yazdı. Yaşamını Canterbury’de sürdürüyor ve ikinci romanını yazıyor.
aldım notumu , ve de aynı halleri paylaşıyoruz , çay ve su hususunda :D
YanıtlaSilbirde kitabı eklersek epeyce ortak noktamız var ne güzel :) sevgiler :)
Silbunu duymadım. okurum yaa. kuzey edebiyatı çok ama çok seviyom yaa :)
YanıtlaSilİyi okumalar, sevgiler :)
Sil