PHILIP COPPENS - KAYIP UYGARLIKLAR MUAMMASI

Bu sefer okuduğum kitap bir araştırma, arkeolojik gizemleri ve dünyadaki en eski uygarlıkları anlatıyor... Uygarlık, insanların yerleşik hayata geçmeleri ve yazının var olması halinde kabul ediliyor ve bilinen tarihe göre de en eski Uygarlık olarak Sümerler kabul görüyor... görünen o ki bu doğru değil, birçok yerde bulunan arkeolojik kalıntılar (ki en önemlilerinden biri Göbekli Tepe) ve buluntular Uygarlığın M.Ö.10.000 kadar eskiye dayandığını ortaya koyuyor (belki daha da eski)... bu kitap işte bunu anlatıyor...

Başlangıç olarak bu işin ne kadar zor olduğundan bahsediyor, sorun arkeolojik bulgulara ulaşmanın güçlüğünde değil, bu alanda uğraşan bilim adamlarının dar görüşlülüğünde yatıyor... Bulunan arkelojik kalıntı ve nesneler büyük bir tutuculukla (çoğu zaman incelenmeden) sahte olarak işaretleniyor, bulan kişilerin üzerine gidiliyor, dava ediliyorlar ve önemli zaman kaybı yaşanıyor... bazıları sonradan kabul görse de çoğu gizemini koruyor (Glozel/Fransa ve Bosna Hersek piramitleri gibi)...

Bilimdeki bu akılalmaz tutuculuğun yanısıra yazar, tüm dünyadaki açığa çıkmış ama hala gizemini koruyan bölgeleri anlatıyor... Royal Adası/Michigan, Burrows Mağarası/Illinois, Bimini Kristali/Bahamalar, Machu Picchu/Peru (benim çok görmek istediğim bir yer umarım bir gün olur), Akakor/Brezilya/Bolivya/Peru, Caral/Peru, İka Taşları/Peru, El Dorado/Ekvador Cumhuriyeti/Peru/Bolivya, Paititi/Peru/Bolivya/Brezilya, Glozel/Fransa, Visoko/Bosna Hersek, Thera-Santorini/Yunanistan, Sens-Alesia/Fransa, Göbekli Tepe/Türkiye, Xi’an/Çin, Kayıt Salonu/Mısır, Tassili n’Ajjer/Cezayir ve yerleri belli olmayan ama efsanelere konu Hyperborea, Truva, Shambhala gibi mekanları anlatıyor... Ayrıca Atlantis, Mu gibi Kayıp Uygarlıklar ve Stonehenge başta olmak üzere Megalit Uygarlıklara da yer veriyor... özellikle Atlantis çok ayrıntılı inceleniyor...

Daha önce de benzer kitaplar okumuştum, bundan da çok fazla şey öğrendim o anlamda memnunum... sadece yazarın anlatımını (bazen konuyu çok dağıtıyor, gereksiz detaylara giriyor, bazende daha çok anlatması gerekirken birden bitiriyor) ve çeviriyi pek sevemedim... sonuç olarak bu konular ilginizi çekiyorsa detaylı bir çalışma (Çatalhöyük ve Göbekli Tepe’den ayrıntılı bahsetmesi çok iyiydi), deneyin derim... 


Yazar:  Philip Coppens
Çevirmen: Pelin Tornay
Sayfa Sayısı : 320
Basım Yılı : 2014
Yayınevi : Omega

Tarih kitapları uygarlığın başlangıcı ve gelişimi hakkında bize tüm gerçekleri anlatıyor mu? Yoksa tarih bize öğretilenden çok daha eski ve çok daha karmaşık mı?

Okuldaki ders kitaplarımız 6000 yıl önce yerleşik hayata geçen Sümer uygarlığından çok az bahseder, ama Eriha ve Türkiye'deki Göbekli Tepe alanlarındaki en son arkeolojik buluntular, uygarlığın MÖ 10.000'e dayandığını gösteriyor.

Kayıp Uygarlıklar Muamması şu gerçekleri ortaya seriyor:

-Bosna piramitleri ve "Eski Avrupa" uygarlığı gibi bilinen kültürlerin kayıp yönlerini.

- Uygarlık tarihinin yeniden yazılmasına yol açan Göbekli Tepe'nin gizemini.

- Yavaş yavaş yeniden keşfedilen Amazon ve Güney Amerika'nın "altın" şehirlerini.

- Antikythera cihazı gibi kayıp teknolojilerin büyüleyici örneklerini.

- Atlantis'in varlığı ve nerede bulunduğu hakkındaki güncel araştırmaları.

Dünyada satış rekorları kıran yazar Philip Coppens, tarihi ve arkeolojik kayıtları inceleyerek uygarlığın şu anda kabul edilenden çok daha eski, çok daha ileri ve çok daha karmaşık olduğunu ve bunları destekleyen sağlam kanıtların bulunduğunu gösteriyor. Tarih kitaplarının baştan yazılmasının zamanı geldi!

"Dünya çapında yapılan son arkeolojik keşiflerin ışığında uygarlığın bulanık başlangıcının aydınlatılışı."
Meleklerin Küllerinden ve Cennetin Tanrıları kitaplarının yazarı 
-Andrew Collins-

Yorumlar

  1. İlginç bir kitaba benziyor, gerçekten. Ben de bununla ilgili birkaç kitap okumuştum ve bazı gizemli arkeolojik keşiflerin açıklamasını yapıyordu. Okuduğum kitaplardan birisinin ismi ise;
    Gizlenen Tarih - Brian Haughton

    Bu kitabı da size önerebilirim, eğer okumadıysanız.

    Bilimin tutuculuğunun nedenin de merak etmiyor değilim. Acaba, şu anki kurulu düzenin değişmesi pek fazla istenmediği için mi ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahsettiğiniz kitabı bilmiyordum not aldım bakacağım teşekkürler... Genelde bu keşifleri yapanlar amatör arkeologlar, bilim camiası küçümsüyor ve bakmadan sahte diye etiketliyor...hem kurulu düzeni değiştirmek istemiyorlar, hem daha önce yapmış oldukları çalışmaların, makalelerin boşa gitmesini istemiyorlar, hem kıskanıyorlar, çekemiyorlar, tabii sahte buluntularda yok değil ama bilimin önyargılı davranması kötü...

      Sil
  2. Geçen sene göbekli tepeyi bir sanat tarihçisi eşliğinde gezmiştim, çok heyecan verici gerçekten!:)
    bilim adamlarının dar görüşlülüğünün yanı sıra Türkiye'de bürokratik engeller de çok malesef:(
    teşekkürler tanıtım için, sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kitabı okuduktan sonra Göbekli Tepe'yi görmek istedim:) umarım yakın zamanda gerçekleştirebilirim.. ben teşekkür ederim, sevgiler :)

      Sil
  3. Göbekli tepe , medeniyetler , arkeoloji , vay süpermiş ne zamandır okumuyorum bu tarz kitaplar , ama not alıyorum er - geç okunacak :D

    YanıtlaSil
  4. Bu tür kitapları seviyorum ancak anlatım sistematik ve sade olmalı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitapta bazı bölümler düzenli ve sade idi ama tamamı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim..tarzı daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum... teşekkürler :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH