Kayıtlar

Kasım, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

JOSHUA FERRIS - makul bir saatte yeniden uyansam

Resim
Siren Yayınlarını takip ediyorum, yeni çıkan kitaplarına mutlaka bakıyorum, alınacak kitaplar listeme çoğunu ekliyorum ama iş almaya gelince nedense bir türlü başarılı olamıyorum... bu güne kadar bu yayınevinden -bu romanda dahil- 3 kitap okudum yalnızca... ilgime göre çok kötü bir performans maalesef... Ferris’in ödüllü bu romanına gelecek olursam; Siren’in Sesi blogundaki tanıtım yazıları hoşuma gidince okumaya karar verdim ve itici bir güç olur bundan böyle daha çok okurum diye düşündüm ama evdeki hesap pek çarşıya uymadı... peşinen söyleyeyim iyi bir roman, rahat okunuyor, ana karakterini çok başarılı buldum ama sevdim dersem olmayacak... daha doğrusu kitap bitince ee okudum da ne oldu şimdi diye bir düşünce yerleşti kaldı... daha çok şey beklemiştim sanırım ama yetmedi... Bir kere kitap bana çok Amerikan geldi, yazarın kendi ülkesini yansıtması tabii ki çok normal ama fazla geldi bilemiyorum... din konusu çok yoğundu (ki benim hiç ilgimi çekmiyor), beyzbol durup durup gü

HENRY FIELDING - Tom Jones

Resim
Henry Fielding’in (1707-1754) başyapıtını yine çok uzun zamandır bekliyorum... yaklaşık on yıl önce okumak istemiştim ama baskıların tamamı tükenmişti ve bu yıla kadar da yeniden yayımlanacağına değin bir umudum yoktu... ama İletişim yayınları birkaç ay önce yeni baskıyı çıkardı meğer bundan önce de (1990'da) yine aynı yayınevinden çıkmış... Türkçe’ye ilk çevirinin de 1950’lerde olduğunu Mina Urgan’ın önsözünden öğreniyoruz... yine Mina Urgan’ın çevirisiymiş ama Türkçesi kötü olduğu (çok Osmanlıca kelime bulunduğu) için Urgan bunu çöpe atarak 1990 yılında yeniden çevirmiş... 1749 yılında yayımlanan bu eser, ‘’Ne var ki okuyucum, sen bu sayfayı okuduğun sırada, onların yazdıklarının çoktan ölmüş olacağını biliyorum; çünkü yaratıcılık dönemim ne kadar kısa olursa olsun, benim yazdıklarım, kendi sakat bedenimden de beni aşağılamaya kalkan çağdaşlarımın cılız yazılarından da daha çok yaşayacaktır herhalde.’’ (2.Cilt syf:418) aradan geçen iki asırdan fazla zamana rağmen hala

NİHAT GENÇ - İSLAMCI EROL NASIL ÇILDIRDI?

Resim
Atam I şı klar İ ç inde Yat... Tamamen tesadüf olarak bu kitap bu güne denk geldi... Ulu Önderimiz Atatürk’ün ne kadar haklı olduğunun ispatı gibi... Erol:‘’Gözlerimizin önünde ‘inancımı yaşamak istiyorum’ gibi mazlum mağdur bir hak talebinin arkasında gizlendiler, çok sonra meğerse ‘İnancımı yaşamak istiyorum’ demek ‘seni kendi ceza anlayışıma göre yargılayacağım’ demekmiş, onu anladık’’ (syf 37) İslamcılar tadını çıkarıp huzuruna eremedikleri hayatı kapitalistler gibi parayla satın aldı. Müslüman komşularına saldırarak, kutsal bir kurtuluş savaşıyla kazanılmış toprakları ‘murdar topraklar’ haline getirdiler. Güya mücadele ettikleri bir hayat düzeninin taklitçisi, yancısı, sonradan görmesi olmayı mutlulukla kabul edip zafer diye kutladılar, (syf 120) Mutlaka Okuyun... Yazar:  Nihat Genç Sayfa Sayısı : 176 Basım Yılı : 2015 (4. Baskı) Yayınevi : April İslamcı Erol Nasıl Çıldırdı? tüm dünyanın merak ettiği, hepimizi düşündüren büyük soruya cevap ver

BROOKE DAVIS - Yalnızca Millie

Resim
Yazar, Avustralyalı genç bir kadın, bu romanı da doktora tezinin ön çalışması olarak yazmış... benim bu kitabı seçmemdeki sebep ise karakterleri oldu... Millie 7 yaşında, Agatha 82 yaşında, Karl 87 yaşında ve bir tesadüf sonucu üçü birlikte hareket etmek zorunda kalıyor... ben insanların çocukluğu ile çok yaşlılığının aynı kategori olduğunu düşünüyorum... dolayısıyla bu kitapta da bu üç çocuğun ne yapacağını merak ettim, yazarında 90’ını aşmış bir büyükannesi varmış ve yaşlılarla ilgili hikayeleri oradan gözlemlemiş... Millie çok meraklı bir çocuk ve ençok sorduğu da, neden herşey ölüyor? ölünce ne oluyor? nereye gidiliyor? gibi konular... bunlar sürekli kafasını meşgul ederken birde babası ölüverince tek konu bu kalıyor... tanımadığı kişilerin yanına gidip ‘’öleceksiniz bunu biliyorsunuz değil mi’’ gibi sorular sorup insanları şaşırtıyor... bu yetmemiş gibi annesi de küçük kızı bir alışveriş merkezinde terk edip gidiyor (bir kadının çocuğunu bırakmasını da aklım hayalim almaz o d

HALİL İNALCIK - DEVLET-İ 'ALİYYE

Resim
Bu kitabı yayımlandığı yıl almıştım ama bir türlü okuyamadım... Hocaların hocası Halil İnalcık, bu sene 100 yaşına basınca artık daha fazla bekletmeyeyim dedim... bu üç ciltlik bir araştırma ve benim okuduğum ilk cildi...  alırken de sadece birinci cildi okuyacağım diye karar vermiştim çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş yıllarını (13-14. Yüzyıllar) merak ediyordum ve ilk cilt yeterliydi... gerçi yalnızca kuruluşta kalmıyor, 1302-1606 yılları arasını anlatıyor...  Kitap iki bölüme ayrılıyor; ilk bölümde 17. Yüzyıla kadar siyasal tarih, ikinci bölümde ise ‘’Devlet, Toplum, Ekonomi’’ başlığı altında nüfus, hukuk düzeni, devlet gelirleri, toplumsal yapı (kırsal kesim, şehirler, tarım, esnaf ve loncalar), ticaret ve sonunda da klasik devlet yapısının bozuluşunu anlatıyor... Öncelikle keşke aldığım yıl okusaymışım bu kadar beklemek iyi olmadı çünkü önceki yıllarda bu tip detaylı araştırmaları daha kolay okuyabiliyordum şimdilerde konsantrasyonumu korumak zor oluyor... dolayısı