STEPHENIE MEYER - KİMYAGER


S. Meyer’den ‘’Göçebe’’ kitabını çok severek okumuştum, sonrasında vampir serisi başladı ve benim yazarla olan ilişkim bitti... açıkçası başka bir kitabını okuyacağımı düşünmüyordum ki bu ay ‘’Kimyager’’ yayımlandı, tanıtım ilgimi çekti ve okumaya koyuldum...

Alex (birçok farklı takma ismi daha var), tıp fakültesi mezunu, moleküler biyoloji ve monoklonal antikorlar konusunda uzman olan çok zeki, becerikli ama antisosyal bir kadındır. Amerikan hükümetinin gizli bir birimi tarafından işe alınır, hazırladığı kimyasallarla terörist vb. suçlulardan bilgi almaktadır (açık olarak yazarsak işkencecidir). Günün birinde farkında olmadan öğrendiği bir şey, çalıştığı birimin kendisini ve ekibini öldürmek istemesine sebep olur. Tesadüf sonucu bu saldırıdan kurtulur ve 3 yıl boyunca kaçar ama peşindekiler de onu öldürmek için bir kaç teşebbüste daha bulunurlar. En sonunda o birimin başkanından bir e-posta alır ve büyük bir biyolojik tehdit nedeniyle kendisine ihtiyaçları olduğu, eski defterleri kapatıp tekrar birlikte çalışmak istediklerini söylerler. Buna inanmasa da bütünüyle gözardı da edemez ve eski amirinden aldığı bilgilerle, onların bilgisi dışında ve kendi yöntemleriyle olaya müdahil olur. Durum hiç beklediği gibi değildir ama bir şekilde olaya bulaşmış olur ve maceradan maceraya atılır...

Alex’i çok başarılı kurgulamış, işkenceci (gerçi çok başarılı ve profesyonel, kurbanlarına gereksiz acı çektirmiyor ve kısa sürede sonuca ulaşıyor) olduğunu bilmezseniz bayılacağınız bir kadın karakter olmuş... beni bu işkence mevzuu çok rahatsız etti (romanda detaylı sahneler olduğundan değil fikir olarak), tıpkı alacakaranlık serisindeki iyi huylu vampirler gibi burada da çok seveceğiniz (ki hakikaten seviyorsunuz nasılsa bunu başarıyor) bir işkenceci var... akıcı, aksiyon dolu bir casusluk romanı bu... epeyce bir yazım hatası var, Epsilon’da daha önce pek karşılaşmadığım bir durum ama yine son okumalar yapılmamış... zaman zaman hoşlanmadığım/ters gelen cümlelerde vardı tercümeden mi yazardan mı bilemedim...

Tanıtımlarda kadının casus olduğundan bahsediliyor, işkenceci olduğu yazılsa idi okumazdım... eğer bu konuya takılmazsanız çok sürükleyici bir roman deneyebilirsiniz... 

Not: Yukarıdaki kitapları İstanbul Kitap Fuarından aldım. Fuar Tepebaşı'ndan ayrıldığından bu yana ilk kez gidiyorum. Beklediğimi pek bulamasam da kitaplara bakmak güzeldi. Ayrıntı yayınları çok detaylı ve güzel bir katalog hazırlamış bayıldım. O kadar iyi olmasa da YKY'de de katalog vardı, diğer yayınevleri de hazırlasa iyi olur...

Yazar: Stephenie Meyer
Çevirmen : Kübra Tenekeci
Sayfa Sayısı : 590
Basım Yılı : 2016
Yayınevi : Epsilon

"Meyer, tansiyonu hiç düşürmeden ve bilgi akışını kontrol altında tutarak okurun merakını ustalıkla, kitap boyunca en yüksek seviyeye çıkarmayı başarıyor… İnsanlar sadece Meyer'in kitaplarını okumak istemiyor; kitabın içine girip orada yaşamak istiyorlar." -Lev Grossman, Time-


"Meyer ışık saçan bir berraklıkla yazıyor, okurların ve paylaştıkları düşün arasına asla girmiyor… O gerçek bir cevher." -Orson Scott Card, Ender Serisi yazarı-


"Meyer, gösterişli üslup geleneklerinden ziyade ilişkilerle ilgileniyor… Verdiği olumlu hayat dersi insanı yatıştırıyor." -Jeff Giles, Entertainment Weekly-

"Stephenie Meyer romanlarını okumuyor, ilginç ve gerçekçi karakterleriyle birlikte adeta yaşıyorsunuz. Meyer okuyucuyu karakterlerin hayatına öyle bir sokuyor ki, onlar için duyduğunuz merak ve endişe bir noktada çaresizlik seviyesine ulaşıyor." -Ridley Pearson, White Bone yazarı-

Yorumlar

  1. Bu kitabı almamı önerir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle sorulunca ne diyeceğimi bilemedim birden:) yazarın hayranıysanız, alacakaranlık serisini filan okuduysanız alabilirsiniz...

      Sil
    2. Ne güzeldi o Tepebaşı günleri :( Geçen sene üst geçitte kalabalıktan ezilme tehlikesi yaşayınca bu sene fuara gitmek hiç içimden gelmedi.Çok güzel kitaplar seçmişsiniz. Keyifle okuyun hepsini.

      Sil
    3. Çok teşekkür ederim:) ve haklısınız Selmin Hanım kesinlikle Tepebaşı'ndaki hava yok. Ben 3. günü gittim çok rahattı kalabalıktan hiç hazzetmediğim için özellikle o günü tercih ettim ve genel hali dikkate alındığında iyiydi. Fakat mekanı çok bakımsız, derme çatma, pis ve düzensiz buldum. Salonlarda yerden kablo vb. geçirmişler üzerini halıyla örtmüşler ama ufak tümsekler oluşmuş her yerde, yürürken çok dikkat etmeniz gerekli o kalabalıkta bir de ona bakacaksınız. Ülkenin genel halini yansıtır şekilde baştan savma bir iş olmuş. Birde çok uzak git git bitmiyor. Kusura bakmayın bir dokun bin ah işit gibi oldu ama:) Sevgiler.

      Sil
    4. hah haa ben kadıköyden saydım 44 durak metrobüsle :) bu yazarı bilemedim konu iyi böyle çerez çok okuyom ama ben bakalım artık :)

      Sil
    5. Ben İstanbul ölçeğinde bakıldığında yakın sayılırım en azından aynı yakadayız ama bana bile çok uzak geldi:) evet bu kitap çerez kabilinden okunabilir:) sevgiler

      Sil
  2. Gül o havayı solumak bile güzel canım. İki sene üst üste gittim bu sene maalesef. Bak biz Ankara da sizin fuarın 10 da biri kadarına bile razıyız:( Aldıklarını keyifle oku canım.Öpüyorum seni sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın Eralcim kıymetini bilmek gerek:) düzenleyenlerin insanlar nasılsa geliyor diye özen göstermemesi de hoş değil öte yandan. Ankara'da niye yok onu hiç anlayamıyorum. teşekkür ederim sevgiler:)

      Sil
    2. Özen her zaman özen gerekir her konuda. Bizim insanımız "nasılsa" kelimesini bir hayatından çıkarabilse ülkemiz çok daha yaşanır hale gelecektir. İnşallah birgün umut edelim.
      Belediye başkanımız nedeniyle olabilir mi? Çünkü anlaşma gerekiyor değil mi? Gerektiği çıkarı alamıyor olabilir mi:(((

      Sil
    3. Bir gün umut etmek bile lüks hale gelecek diye korkuyorum:( evet sizin belediye başkanınızı/çıkarları unutmuşum:( maalesef çok çok üzücü:(

      Sil
  3. Bende takılıyorum bu tip şeylere, işkenceci falan beni bozabilir yani:)) bu arada aldığınız kitaplar şahane, neler görüyorum Rüya Sakinleri, Bir Son Duygusu, Dune...:) Mo Yan'ı çok merak ediyorum bu arada, yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eren Hanım, Rüya Sakinlerini bulamıyordum, çok iyi oldu:) Mo Yan'ı ben de merak ediyorum ama bakalım sıra ne zaman gelecek:) teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  4. İyi yapmışsınız Fuara gitmekle Gül Hanım , ben çok istememe rağmen gidemedim bu yıl , evet eski lezzeti yok ama yine de kitapları görmek güzel :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız Eylem Hanım, en güzel yanı her tarafınızın kitaplarla sarılı olması:) güzel bir his gerçekten, sevgiler :)

      Sil
  5. hmmm işkence mevzuu beni düşündürdü açıkçası...ben bu sene fuara gitmeyeceğim sanırım, ne indirimleri tatmin edici ne imza günü düzenliyorlar doğru düzgün, çok sönük geçiyor ankarada...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada da indirimler tatminkar değildi özellikle büyük yayınevlerinde. Umarım Ankara'da da daha iyisi düzenlenir.

      Sil
  6. Göçebe'yi ben de çok beğenerek okumuştum. Ama yazım hatası olan kitapları okumakta zorlanıyorum. Bu nedenle bu kitabı okumama kararı aldım. Tanıtım için teşekkür ederim. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatoş Hanım ben teşekkür ederim. Sevgiler:)

      Sil
  7. Kimyager'i gördüğümde ben de okumayı düşünmüştüm, yorumunuzu okuyunca severim gibi geldi. Tüyap'tan aldığınız kitapları güzel günlerde okuyun :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, size de iyi okumalar, sevgiler:)

      Sil
  8. Sanki bu kitabı okumuştum. Artık okuduklarımı hatırlayamıyorum maalesef :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tip popüler kitaplar çabuk unutuluyor:) yorum için teşekkürler, sevgiler

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH