SEZGİN KAYMAZ - FARFARA

Blogumu takip edenlerin bildiği üzere Sezgin Kaymaz en sevdiğim yazarlardan biridir ve yeni romanının çıktığını duyunca kitabın arka kapağını bile okumadan satın aldım... şu anda geldiğimiz noktayla ilgili ise söyleyecek söz bulamıyorum... bir haftalık uğraşmadan sonra 84. sayfada bıraktım ve bu duruma inanamıyorum... her elime aldığımda yarım sayfadan fazla okuyamadım, zor okunduğundan değil, akıcı görünüyordu ama konu bana hiç hitap etmedi bir kaç satırdan sonra sıkılıp bırakıyordum şimdi düzelecek, şimdi düzelecek diye bekleyip durdum ama olmadı maalesef...

Yazarın 2000 yılında yayımlanan Lucky isimli bir romanı var Farfara onun devamı gibi gözüküyor, ben Lucky’i okumadığım için adapte olamadım belki de bilemiyorum... romanın okuduğum kısmında bir sürü yeni doğmuş köpeğin etrafı pisletmesinden ve ne yaptıkları belli olmayan bir karı kocadan başka bir şey yoktu... köpeklere karşı değilim hatta KÜN kitabındaki köpeğe bayılmıştım ama buradakiler hiç ilgimi çekmedi...

Sonuç olarak daha sonra bir kez daha okumayı deneyeceğim ama şimdilik kalıyor... eğer aranızdan bu romanı okuyan varsa ve görüşlerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim...

Yazar:  Sezgin Kaymaz  
Sayfa Sayısı : 416
Basım Yılı : 2017
Yayınevi : April

Charles M. Schulz der ki mutluluk sıcacık bir köpek yavrusudur.
Hisarlı Ahmet der ki dünya dedikleri bir gölgeliktir.
Neşet Ertaş der ki bu oyun havası değil ya, düğüne giden oynar. Aklı yetenler bu sırrı anlar, aklı
yetmeyenlerin kusuruna bakılmaz.
Misket mızrak, bozlak çatlak bir roman: Farfara.

Ankara kocaman bir patlak kâse, onlar da ateşini almış patlamış mısır,
o yana bu yana sıçrayıp duruyorlar.
Luki'nin romanı bu. Veya Madonna'nın veya Lucky'nin veya Matahari'nin;
kısaca itin tekinin.
Ne  anasının başı kurtulduydu belâdan ne de yavrusunun kurtuldu.
Ne anasının ağına düşenler kurtarabildiydi yakasını aşktan,
ne yavrusunun ağına düşenler kurtarabildi.
"Al sana bir yavru köpek. Oynaş, eğleş!" deyip verdi Allah bunlara bir yavru köpek,
o yavru köpek de tuttu bir güzel oynaştı alayıyla; dalgasını geçti.
Mücellâ… Tahsin Bey’in kaybıyla yıkılan, kendini uykuyla iyileştirmeye çalışan,
sitemkâr sır küpü bir Ankara hanımefendisi.

Gidip gidip bir milyoncuya yazılan, Kocabeyoğlu Pasajında ne kadar döküntü tişört, defolu pantolon  varsa toplayıp toplayıp gelen, dibinde mis gibi grosmarket dururken pazar pazar dolanıp yemek yapmasını bilirmiş gibi evi ucuz sebzeyle dolduran, Olgunlar'ın korsan kitabına, Yüksel'in uyduruk kol saatine, cıncık boncuğuna meftun Bûse. En sinirine giden şey: her şey!

Kemalettin… Kir pasak içinde ikide birde bitli horozlar gibi Buse'nin üstüne hoplayıp "Hadi beste yapalım canoş!" diye sulanan, beceriksizler kralı.

Zil kapı tanımaz taksiciler, belalı Batıkent efrâdı, içi dışı sevgi kokan yosmalar, tutkulu Ankara bebeleri. Ve âlemin hayatını değiştiren pas lekeli, sivri kafalı, rugan gibi bir yağlı kayış. Luki. Anasının kızı işte, kuyruğunu sayma.

Kimi dürülü kimi bükülü kimi serili, boklu sidikli gazetelerin arasından manevra yapa yapa, maceradan sırra, aşktan ölüme, hayattan hayata bir roman: Farfara.

Şu çocuk bahçesinde oynayıp duruyoruz hepimiz, koşup gideceğiz annemiz çağırınca.
Ne yapalım,  emir büyük yerden, çağrıldın mı gideceksin.
O güne kadar, yapacak bir şey yok, oy farfara farfara!

Yorumlar

  1. Yazarı ben de Bakele kitabıyla sevmiştim. Belki de ilk kitabı okumadığınızdandır.. :O Sevgiler :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında devam kitabı mı onu da bilmiyorum, bu kitapta yeni doğan köpekler Lucky adlı bir köpeğin yavruları olduğu için öyle düşündüm. Bu, yazardan okuduğum 7. kitap ama son iki romanda gidişatım kötü bakalım ne olacak:( yorum için teşekkür ediyorum, sevgiler:)

      Sil
  2. Ben yazarın hiç bir kitabını okumadım. sanırım bununla da başlamamam gerekiyor. İlk okumam gereken kitabını tavsiye edebilirsiniz o zaman bana :):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben en çok KÜN romanını severim açık ara önde benim için, onu tavsiye ederim. Bu kitap için de bir şey diyemiyorum belki bana uymadı:( İyi okumalar olsun sevgiler:)

      Sil
  3. Lucky' nin devamıymış Gül Hanim ben henüz Lucy 'yi okumadığım için Farfara 'yi da almadım. Lucky ve Kün'ün çok güzel olduğunu duydum arkadaşlardan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de önceden araştırma yapmam gerekiyormuş:) yorum için teşekkür ediyorum, sevgiler:)

      Sil
  4. Bazen gerçekten "olmuyor, olmuyor, olmuyor":)) o zaman ben de genelde başka bir zaman yine bakmak üzere kaldırıyorum, keyifli okumalar Gül Hanım, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öyle:) size de keyifli okumalar, teşekkürler:)

      Sil
  5. sezgin kaymaz'ın çevirisini yaptığı bir kültür kitabını okuyom ben de bugünlerde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzelmiş, kitabın yorumunu yayınlarsanız ben de bakayım. teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
    2. bugün yazdım blogdaaaa o kitabı :)

      Sil
    3. Bakıyorum hemen:) teşekkürler

      Sil
  6. bloga eskisi kadar uğramıyor musunuz , okuma traklarından birini mi yaşıyorsunuz , :D meraklı komşu gibi oldum di mi? Sezgin Kaymaz okudum , çok değil ama , şimdi böyle yazınca siz , gerçi Lucky'i de okumadığımdan , sanırım bu kitabı bir müddet edinmeyi düşünmeyeceğim , sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok canım niye meraklı komşu olsun:) memnun oldum:) Blogla ilgilenme ve okuma hızım her zamanki gibi hatta ocak ayında hep daha az okurdum bu yıl kendimi aştım:) siz de epeydir yoktunuz, daha çok görüşmek dileğiyle sevgiler:)

      Sil
  7. aaa ben de hiç düşünmeden almıştım bu kitabı. ama lucky yi önce okuyayım diyordum.. merak ettim acaba ben nasıl bulacağım bunu?:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer Lucky varsa önce onu okuyun tabii. Ama bu kitap bana da öyle gelmiş olabilir emin olamadım hiç. ben de sizin yorumunuzu bekleyeceğim:)

      Sil
  8. Daha önce Sezgin Kaymaz okumamıştım. Üyesi olduğum kitap aboneliği ile gelmiş bulundu bana Farfara ve arka kapağı okuyunca ''Acaba Murat Menteş tarzı bir kitap mıdır?'' diyerek başladım okumaya ancak daha ilk sayfada birkaç kez okumak zorunda kalıp anlatılanı kavramak için bir hayli çabaladım. Zorla da olsa kaptırdım akışına ki umarım kitaptaki konuşma gerçek hayatta kalıcı olmaz dilimde diye umut ederek. Birkaç bölüm sonunda bakıyorum bir şey olduğu yok ''kitapta kaçırdığım bir şey mi var ben neden anlamıyorum'' falan kendi kendime sorarken ''bir bakayım ne diyorlarmış kitap için'' diyerek geldim ve size rastladım. Demek ki sorun bende değilmiş. :) Ve demek ki düzelmeyecekmiş kitap bitene kadar. :( Bölüm başlarındaki alıntılar olmasalarmış keşke zira yok yere umutlanıyorum her bir bölüm için. Bundan önce 2 kitabı çok seri ve akıcı bir şekilde okumuşken Farfara bekleyip duruyor masanın üzerinde. Yarım bırakmayıp bitireceğim lakin hiçbir istek kalmadı okumaya dair.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kitabın başında bıraktığım için sonrası nasıl geliyor bilemiyorum:( bu kitap olmadı ama yazar çok iyidir eğer bir şans daha vermek isterseniz Kün kitabını deneyin derim. Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim, sevgiler:)

      Sil
  9. Hiçbir istek kalmayıp yine de yarım bırakmamak adına okuyacak olmamdan bahsetmiş iken Gül Hanım şu an kitabı bitirmiş olarak yazıyorum. :) Şuraya yorum bıraktıktan sonra devam ettim ve okudukça da merak ederek neredeyse elimden düşürmeden bitirdim kitabı. Güzel miydi? Genel olarak hayır derim. Hoşuma gitmeyen şey, argolu ifadeler. Bir kitabın içinde fazla yer alınca okurken bir hayli rahatsız oluyorum. İlk başta da beni rahatsız eden zaten yazıdaki konuşma diliydi. Altını çizdiğim satırlarım olmadı değil. Çok güzel ifadeler insanı derin derin düşündüren cümleler var ve okudukça okudukça anladım ki o bölüm başlarındaki yazılar da boşuna değil. Keyifle okudum, keyifle okuyun. Ön yargısız ve pes etmeden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Raziye Hanım, öncelikle açıklayıcı yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum. Ben de başlangıçtaki konuşma dilini sevmemiştim (özellikle annelik eden köpeğin), argolu konuşmaya gelirsek tüm S.Kaymaz romanlarında var, ilk okuduğumda beni rahatsız etse de sonraki romanlarında alışmıştım. Bir gün bu kitabı baştan sona okumayı umuyorum:)) Sevgiler:)

      Sil
  10. 200. sayfadayım ve sevemedim ısınamadım bir türlü.Kitaba başlayınca bitirmeden bırakmıyorum o yüzden zorluyorum. Sanki televizyondaki zorlama komedi dizisi gibi bir Akasya Durağı gibi saçma geldi bana

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir tek ben değilmişim diye düşünmek rahatlatıcı:) yorum için teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  11. Okuduğum ilk sezgin kaymaz kitabı olacak. Kurgu biraz hafif kalıyor. Anlatım ve diyaloglar harika... Dili akıcı ve tasvirler mükemmel. Kurgunun hafifliği okumayı sürdürmeyi zorlaştırıyor. Köpeğin gözünden hikaye edilen kısımlar ayrı bir renk katmış. Şahsım adına beğendim. Eğlenceli bir kitap olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mansur Saçan; bu romanı sevdiğinize göre diğer kitaplarından devam edin derim:) Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.

      Sil
  12. üstünden 3 yıl geçse de blogu görüp kitabı alan olursa diye yazıyorum. Farfara bir devam kitabı arkadaşlar, ana hikaye lucky ile başlıyor. lucky'i okumayan insanaların farfara'yı anlaması zaten çok saçma olurdu çünkü olayların en başı ilk kitapta okuyor. ayrıca lucky muazzam bir kitap, okuyun ve okutun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ''farfara'yı anlaması zaten çok saçma olurdu'' cümlenize katılmıyorum. Kendi yazdıklarımdan hareketle anlamama söz konusu değil (Ki anlamadığım zaman bunu net olarak yazıyorum), sev(e)memekten bahsediyorum. Ayrıca aradan bunca zaman geçtikten sonra bir devam kitabı çıkarıyorsanız tek başına da okunabilmesi lazım. teşekkürler

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH