FRANK HERBERT - DUNE
Dune
1965 yılında yazılan ve o günden bu yana çok sevilen bir kitap,
bilim kurgu klasiği olarak kabul ediliyor ve İthaki Yayınevi
tarafından da bu kapsamda yeniden yayımlanmaya başlandı...
serinin çok sayıda kitabı var, daha önce Kabalcı Yayınevi'nden
çıkmıştı... açıkçası kitabı biliyordum ama yeni baskıları
görünceye kadar (kitap bile olsa ambalaj önemli oluyor demek!)
almak aklıma gelmemişti ama şimdi okumuş bulunuyorum... bu
girişten sonra bakalım roman hakkında ne hissettiğimi
anlatabilecek miyim?
Öncelikle
benim bilim kurgu kavramımla genel kabul gören bilim kurgu ifadesi
arasında bir çelişki var o yüzden her sefer şaşırıyorum ve
istediğim bilim kurgu ile nadiren karşılaşıyorum... bu eserde de
öyle oldu; bu roman bana göre %40 bilim kurgu %60 fantastik
edebiyat... fantastik edebiyatı da seviyorum o açından da sorun
yok ama beklediğimi bulamamaktan hoşnut değilim...
Romanı
başlarında çok sevdim soluksuz okuyorum, hatta ikinci ve üçüncü
kitapları da okumaya karar verdim ve bu hal yaklaşık 400 sayfa kadar devam etti ama sonrasında tüm ilgimi aniden yitirdim, doydum
sanki... devamını da sıkılmadan okudum ama artık serinin diğer kitaplarını okumayacağımı biliyorum... tanıtımdaki ''modern
edebiyatın en epik mesih anlatılarından biri sayılan Dune''
ibaresi durumumu özetliyor kitabın ikinci yarısındaki
peygamberlik vs. hikayeleri hiç ilgimi çekmedi... oysa ki bir çöl
gezegende ekolojik sistemi düzeltme çabalarını anlatan bölümleri
inanılmaz güzel ama bir o kadar da azdı... ayrıca tüm konuyu
arap hikayelerine, isimlerine, deyimlerine benzetme çabasını da
çok anlamsız ve gereksiz buldum... özetle roman genel olarak iyi ama bana pek uymadı...
Aşağıdaki
alıntıları ise çok beğendim bizim bugünkü durumumuza çok
uyuyor!!
Lider
güruhla halk arasındaki farkı belirleyen şeylerden biridir.
Bireylerin sayısı ona bağlıdır. Bireylerin sayısı fazla
azalırsa halk güruha dönüşür. (syf: 399)
Din
ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında
hiç bir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça
hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine
gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar. (syf:514)
Kanunlar
ve görevler din çatısı altında birleştiğinde, insan asla
tamamen bilinçli olamaz, asla kendinin tamamen bilincine varamaz.
Asla tam bir birey olamaz. (syf:548)
Yazar:
Frank Herbert
Çevirmen:
Dost Körpe
Sayfa
Sayısı: 712
Basım
Yılı: 2016
Yayınevi:
İthaki
En İyi Roman kategorisinde Hugo Ödülü
En İyi Roman kategorisinde Nebula Ödülü
Okurlar tarafından 20. yüzyılın en iyi bilimkurgu yapıtı seçilen Dune serisi, yepyeni kapakları ve gözden geçirilmiş çevirileriyle 50. yılında İthaki'de.
Modern edebiyatın en epik mesih anlatılarından biri sayılan Dune, genç Paul Atreides'in hikâyesini anlatır. Atreides'in ailesi, evrendeki en önemli ve en değerli madde olan melanj 'baharatının' tek kaynağı olarak bilinen Arrakis gezegeninin kontrolünü kabul etmiştir. İmpatorluğun güçleri Arrakis'in kontrolü için birbirlerinin boğazına sarılırken, politika, din, ekoloji, teknoloji ve insani duyguların çok katmanlı, karmaşık etkileşiminden benzersiz bir hikâye doğacaktır.
Frank Herbert'ın yarattığı evren, yıllar boyunca milyonlarca okurun zihninde gerçekliğini kabul ettirdi ve bugün de ayakta.
İyi bir bilimkurgu ve iyi bir edebiyat yapıtı okumak isteyen herkesin yolu Dune serisinde birleşiyor… İthaki'nin yepyeni "Bilimkurgu Klasikleri" dizisi Dune efsanesiyle başlıyor…
Bilim kurgu konusunda Isaac Asimov gerçekten iyidir, okumadıysanız tavsiye ederim. Frank Helbert'i ise ilk kez duydum. Eğer kitap yedi yüz küsür sayfa olmasaydı deneyebilirdim ama şimdi gözüm korktu.
YanıtlaSilAsimov'dan hiç okumadım haklısınız denemeliyim:) Kitap kalın ama çok hareketli ve sürükleyici bir hikayesi var o anlamda tereddütünüz olmasın rahat okunuyor. Öneriniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim Abdullah Bey:)
SilYazar ve bu kitap hakkında çok da bir şey biliyordum. İyi bir bilimkurgu ve iyi bir edebiyat. Güzel olacak bence :)
YanıtlaSilİyi edebiyat o kesin:) Kitap Güneşim sevgiler:)
SilBenim de merak ettiğim bir kitap, seriyi okumasam da ilk kitabını okumak istiyorum :))
YanıtlaSilKağıt Salıncak; o halde size iyi okumalar:) yorumunuzu bekleyeceğim sevgiler:)
SilSayende tanımış oldum bu kadar ünlü ve Hugo ödülü aldığını bilmiyordum, sayfa 145 tam bizim ülkeyi anlatmış. :(((Emeğine sağlık çok teşekkürler. :)
YanıtlaSilMüjde Hanım ben de okuyunca aynı biz dedim, maalesef çok kötü:( yorumunuza çok teşekkür ediyorum. Sevgiler:)
Silben kitabı çok sevmiştim, "suu-suu-suuk" sözü aklımda hala:) karakterin annesiyle ilişkisi, eşiyle arasındaki aşkı anlatan bölümler en sevdiklerimdi, aradan çoook uzun yıllar geçtiği için tam net değil hatırladıklarım ama dev solucanlarla ilgili olan kısımlarda da oldukça korktuğumu hatırlıyorum:)) keyifli okumalar Gül Hanım, sevgiler:)
YanıtlaSilEren Hanım bence çok ayrıntılı hatırlıyorsunuz süper:) ben de annesiyle olan ilişkisinin başlangıç bölümlerini sevdim ama kabileler savaşı gibi bir şey yerine gezegenin daha yaşanır hale getirilmesini anlatan bir konuyu tercih ederdim. Size de keyifli okumalar, sevgiler:)
Silsayfa 578 cuk oturmuş, gitmiyor :D kitap defalarca gözüme takıldı fakat :( sevgiler keyifli okumalar :D
YanıtlaSilMaalesef çok kötü:( Demek daha zamanı değil Eylem Hanım:) size de iyi okumalar sevgiler:)
Sildune. okudum, filmi de çok iyi. bi de oyunu var yaaa :) bu dune aslında çok politik işte. orası orta doğumuş filan :) o list-e adlı blog bizim eski bilokuçulardan vlademir'in yıllar önce açtığı bloglar listesi. ivit çook faydalııı. ben de bakıyom ordan gidiyom biloklara aradaa :)
YanıtlaSilO ortadoğu işi çok belli oluyor zaten melanj da petrol diye düşünülebilir beni asıl sinir eden o oldu. neyse artık:)
SilList-e çok iyi yalnız bu tip başka bloglarda var ama ben bunu çok beğendim kim yeni bir şey yazmışsa direkt görüyorsun. Vlademir'in eline sağlık o zaman:) sevgiler:)
hmmm yakın zamanda okuyacağımı sanmıyorum ama ödüllü olması ilgimi çekti:) teşekkürler, sevgiler:)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim, sevgiler:)
Sil