Kayıtlar

Eylül, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

JULI ZEH - KARTALLAR VE MELEKLER

Resim
Juli Zeh 1974'te Bonn'da doğdu, Passau ve Leipzig'de hukuk eğitimini sürdürürken bir yandan da Leipzig'deki Alman Dili ve Edebiyatı Enstitüsü'nde öğrenim gördü. Ayrıca Avrupa Hakları ve İnsan Hakları konularında eğitim aldı, bir süre New York, Krakow, Zagreb ve Saraybosna'da bulundu. İlk romanı Kartallar ve Melekler  pek çok dile çevrildi. Zeh, aralarında Humboldt Üniversitesi Deneme Ödülü (1999), Caroline-Schlegel Deneme Ödülü (2000), Alman En İyi İlk Kitap Ödülü (2002), Ernst-Toller Ödülü (2003) ve Per-Olov-Enquist Ödülü'nün (2005) de bulunduğu çeşitli ödüller kazanmıştır. Yukarıda özgeçmişini gördüğünüz Juli Zeh'den epeydir okumak istiyordum ama bir türlü hangi romanını okuyacağıma karar veremedim (dilimize çevrilmiş beş adet kitabı var) ve uzadı gitti... baktım olmuyor ilk kitaptan başlamaya karar verdim, arka kapak açıklaması da çok fazla şey vadediyordu iyi olacağını düşündüm... Okuduktan sonraki durum ise şu: yazar konusunda yanılmamışım hak

GERALD MESSADIE - Amerika Çiçeği

Resim
YILDIZLARIN JEANNE’I III. KİTAP Bu kitapla Yıldızların Jeanne'ı serisini bitirmiş bulunuyorum... yazar bu seride 1450-1520 tarihleri arasında başta Fransa olmak üzere Avrupa tarihini, kraliyet ve dini unsurları, Jeanne'nin hikayesinin içerisinde kurgulayarak anlatıyor... bu yıllarda yaşanılan savaşlar ve çekişmelerin yanı sıra matbaanın keşfi, Amerika Kıtasının bulunuşu gibi tarihin dönüm noktalarına da yer veriyor... Jeanne'ı neredeyse her türlü işin altından kalkabilen biri olarak kurgulamış, gerektiğinde (ailesine bir tehdit geldiğinde) şiddete başvurabilen bir kadın (yazar bunun dönemin gereği olduğunu söylüyor) ama ben bu karakteri sevdim... Jeanne'ın yaşamının abartılı kurgulandığı görülüyor ama hem tüm hikayeyi hem de tarihin içerisine monte edilmesini başarılı buldum... Bu son kitapta; o dönemde çokça başvurulan astroloji ile ruhlar, hayvanlarla konuşan kişiler gibi bazı mistik unsurlarda vardı... bu konular benim ilgi alanıma girmiyor ama roma

STEFAN ZWEIG - MARY STUART

Resim
Stefan Zweig'i çok severim (bu okuduğum 12. kitabı), biyografilerini ise daha çok severim (bu okuduğum 8. biyografisi)... ayrıca bu kitap her yönüyle mükemmel, okuduklarım arasında üst sıralara yükseldi... Bu eser İskoç Kraliçesi Mary Stuart'ın (1542-1587) hayatını anlatıyor; ''Altı günlükken İskoçya Kraliçesi, altı yaşındayken Avrupa'nın en güçlü prenslerinden birisinin nişanlısı ve onyedi yaşındayken Fransa Kraliçesi olan bu kızın yükselişi, tıpkı bir roketin yükselirken çizdiği çizgi gibi hızla gerçekleşti, öyle ki o daha iç dünyasını tanıyamadan, dış dünyasındaki gücü en yüksek basamağına ulaşmış oldu. (syf:53)'' ancak kocası II. François hastalıklı bir bünyeye sahip olduğundan genç yaşında ölür ''Rüya, sadece bir yıl içinde sona ermişti ve Mary Stuart artık Fransa Kraliçesi değildi; şimdi doğduğu andan öldüğü ana kadar sahip olduğu tek bir ünvanı vardı: İskoçya Kraliçesi. (syf:57)'' onsekiz yaşında ülkesine dönen Mary Stuart'ı

JESSIE BURTON - MİNYATÜRCÜ

Resim
Bu romanı ilk çıktığında görmüş, emin olamadığım için almamıştım geçen hafta kitapçıda indirimliler arasında görünce dayanamadım ve buradayız... yazar 1982 doğumlu bir İngiliz, Oxford Üniversitesi ve Central School of Speech and Drama'da eğitim görmüş, halen oyunculuk yapıyormuş ve bu ilk kitabıymış... Öncelikle beklediğimden çok iyi çıktı, ilk kitap için başarılı buldum, tarihi bir roman, detaylara dikkat edilmiş, kitabın sonuna sözlük ve karşılaştırma yapmayı sağlayan listeler konulmuş, çok beğendim... Romanı internette aratınca bir çok yerde ilk cümle olarak romantik bir kitap değil ibaresi var buna neden gerek duyuldu hiç bilemiyorum, yeni evli genç bir kadından bahsedildiği için mi yoksa Epsilon yayımladığı için mi romantik olarak algılanacak? doğrusu çözemedim... Ana karakter Petronella Oortman ve kocası Johannes 17.yy'da gerçekten yaşamış kişiler ve Petronella'nın kurduğu dolap evi Amsterdam'da Rijkmuseum'da sergileniyormuş... her ne kadar kar

HASAN ALİ TOPTAŞ - Gölgesizler

Resim
Hasan Ali Toptaş edebiyatımızın güçlü yazarlarından kabul ediliyor, eserleri çok seviliyor ve okunuyor... ben kendi yazarlarımız söz konusu olduğunda kötü bir performansa sahip olduğum için Toptaş'tan da hiç okumamıştım ve en beğenilen romanlarından olan Gölgesizler ile başlamaya karar verdim... Kitap postmodern bir tarzda yazılmış, bu tip edebiyatı severek okuyorum aslında... yazarın anlatımını ve dilini de sevdim ama romanın hikayesi beni çok bunalttı ve itici geldi... yarısına gelinceye kadar hiç konsantre olamadım sadece bitirmek için zorlayarak okudum... yarıdan sonrası daha iyi gitti (alıştım sanırım) ama bütünüyle bakıldığında sevemedim bir türlü... bu durumun nedenini tam olarak çözemesem de hikayedeki ağır kasvet etkili oldu herhalde... sadece sonunu çok sevdim ödül gibi oldu bana... Yazarın tarzını Tavares'e benzettim biraz, ona da gecikmeli olarak ısınmıştım, bakalım göreceğiz artık... Yazar: Hasan Ali Toptaş Sayfa Sayısı : 240 Basım Yılı : 2014

WOLFGANG SCHORLAU - Koruyan El

Resim
Geçen sene yazarın Münih Komplosu adlı kitabını okuyup çok beğenmiştim ama devam edeceğimi pek düşünmüyordum ta ki Koruyan El'i görünceye kadar... peşin peşin yazayım bu romanı daha çok sevdim ve Schorlau'nun sıkı bir takipçisiyim artık... Gelelim romana; yine bir siyasi polisiye/derin devlet romanı bu, aynı zamanda kurgu büyük ölçüde gerçek bilgi ve belgelere dayandırılmış ''Bu romanda bundan öncekilerden çok daha fazla gerçek belge ve doküman kullandım. Ve bu defa ki vaka o kadar el yakıcı ve o kadar gerçekti ki bu belgeler romanın bir parçası haline geldiler. Bu şekilde okurlarımı, bölüm bölüm okuması oldukça zor bir kitapla karşı karşıya bırakmayı göze aldığımı biliyorum, ama kanaatim odur ki buna değer, çünkü bu vakada bahis konusu olan iyi bir hikaye değil, bu defa mesele hakikati aramak.'' (Sonsöz syf:334) her ne kadar yazar zor okunuyor dese de ben elimden bırakamadan okudum mükemmeldi (bu arada iyi çeviri için de teşekkürler) ki kitabın so