MARC ELSBERG - ZERO

Marc Elsberg; 1967 Viyana doğumlu, endüstri tasarımı bölümünden mezun, önceleri reklamcılık sektöründe çalışan, 2000 yılından itibaren edebiyat dünyasında eserler veren bir yazar... ben daha önce ''Kesinti'' adlı romanını okumuş ve çok beğenmiştim, gerçekçi ve açıklayıcıydı... dolayısıyla ZERO'yu da görünce hemen okumak istedim, ilk sebep yazarı sevmemdi ikinci sebep ise konunun dijital dünyada geçmesiydi... ben bu romandaki ZERO gibi sosyal medyanın, mahremiyeti ihlal ve insanları manipüle ettiğini düşünenlerdenim ''Arama motorlarının her zaman sonuçları manipüle ettikleri iddia edildi'' diye açıkladı Chadler ''Hatta Google, Avrupa Birliği tarafınca, milyar değerinde ceza ödeme tehdidiyle karşı karşıya. Ama asıl soru, manipülasyonun nereden başladığı''(syf:176)

Kitapta anlatılanlar bizim bildiklerimizin bir ileri versiyonu gibi ama yazar romanın başında bunların hepsinin uygulamaya konulduğunu söylüyor, yaygınlaşması an meselesi sadece... ''Veri toplama ve gelişmiş bilgisayar programları sayesinde şirketler yıllardır, gelecekteki davranış biçimlerimizi gittikçe daha büyük bir kesinlikle öngörebiliyorlar. Bu sayede bizlere uygun tekliflerde bulunabiliyor veya bu tekliflerden tamamen kaçınabiliyorlar.''(syf:9) dolayısıyla kontrol ediliyor, yönlendiriliyor ve denetleniyoruz, üstelik dozu giderek artırılıyor... Elsberg, kurgu bir hikaye çerçevesinde bu konuyu açıklayıcı bir biçimde anlatıyor... kitabı beğendim, sadece bu konuya dikkat çekmesi açısından bile okunmalı...

Marc Elsberg romanlarının tek dezavantajı, teknik ayrıntılara çok fazla yer vermesi, bu ilgi alanınıza göre sizi sıkma potansiyeline sahip... ilk okuduğum Kesinti'de hoşuma giden bu yön, bu kitapta zaman zaman sıkılmama sebep oldu, dolayısıyla soluk soluğa giden bir kurgusu yok... sanal dünyanın hayatın her alanına girdiği dikkate alındığında, bu romanı mutlaka okuyun derim...

Not: Bugün (20.11.2017) ODATV'de bir makale yayımlandı. Romanda da tam bu durumlar anlatılıyor bakınız


Yazar: Marc Elsberg
Çevirmen: Ebru Akyürek
Sayfa Sayısı: 432
Basım Yılı: 2017
Yayınevi: Pegasus

Ne yaptığını biliyorlar. Her anını kaydediyorlar...

Öldürülen bir çocuk,
İşin peşini bırakmayan bir gazeteci,
Rayından çıkan sosyal medya.

Ürkütücü öyküsüyle günümüz internet teknolojisini sorgulatan sıra dışı bir gerilim romanı... 

Amerikan Başkanı’nın evine yolladığı insansız hava araçlarından elde ettiği görüntüleri internette canlı olarak paylaşan Zero adlı aktivist grup bir anda dünyanın en çok konuşulan ismi haline gelir. İstedikleri şey, insanlara gözetlendiklerini fark ettirmek ve dikkatleri Freemee adlı bir internet platformuna çekmektir. 
İnternette yayınlanan çeşitli verileri toplayıp bunları analiz eden Freemee, bu verileri kullanarak insanlara daha iyi bir gelecek, daha iyi iş fırsatları, hatta daha iyi bir aşk hayatı sunmayı vadetmektedir. 
Bu platformu kullanan bir gencin ölümü ise Cynthia Bonsant adlı gazeteciyi Freemee’nin işleyişini sorgulamaya itecektir. Ama sosyal platformlar, internet alışveriş kanalları, güvenlik kameraları ve internete bağlı aletlerin dünya çapındaki çeşitli istihbarat kuruluşlarının emrinde olduğu günümüzde gerçeklere giden yol zorlu ve tehlikeli olacaktır.

“Elsberg, hiç hız kesmeyen gerilim romanı ZERO’da veri toplama teknolojisinin müdahaleye ne kadar açık olduğunu gözler önüne seriyor.” Bild der Wissenschaft 
“İnsanı zaman zaman sanal dünyadan tamamen kopmak istemeye itecek bir roman.”  Les Échos 
 “Marc Elsberg çılgın bir hikâyeye imza atmış. Aklınızı başınızdan alacak!” Gala 
“Bir an bile elinizden bırakamayacağınız bir roman.” Literaturmarkt.info 
“Google ve ‘unutulma hakkı’ ile ilgili güncel tartışmalardan ilham alan bir kâbus ya da Elsberg’in tabiriyle günümüz gerçekleri…” Focus 
“Marc Elsberg, veri toplumunun insanların özel yaşamlarına nasıl sızmış olduğunu gözler önüne seriyor.” Inforadio 
“Marc Elsberg bu romanıyla günümüzün en endişe veren konularından birini dile getiriyor.” Handelsblatt

Yorumlar

  1. Konu oldukça ilgi çekici, merak ettim, bu arada görseli de çok hoş hazırlamışsınız, keyifli okumalar, sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Eren Hanım:) Ben bu internet ortamından pek hoşlanmıyorum, hatta konu kitap olmasaydı blogum bile olmazdı. Fakat gördüm ki sırada daha neler neler varmış, insanların gönüllü katılımları da cabası. Gelecek bayağı ilginç olacak. Sevgiler:)

      Sil
  2. Tesadüf, bugünkü yazımda aynı şeyden şikayet etmiştim.

    Ben bir siteye gidiyorum, diyelim ki yün üretimi hakkında, sonra bir yemek tarifi sitesine gidiyorum, pat, yünlü kazaklarla ilgili bir reklam karşıma çıkıveriyor. Bunun gibi çok şey var... Hatta devam yazısı olarak yazmayı planlıyorum:)

    Bu konuda bence çok daha bilinçli olunmalı...

    Selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. N. Narda; bahsettikleriniz başlangıç sadece, daha neler neler var. bence en vahim nokta da insanların gönüllü olarak bunlara katılmaları. Yorum için teşekkür ediyorum, sevgiler:)

      Sil
  3. hımmm konu güzelmiş, ben de teknik ayrıntı hiç sevmem romanda amaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deeptone, bunda detaylar biraz fazla geldi açıkçası:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH