NERMİN YILDIRIM - Saklı Bahçeler Haritası
Bu
roman geçen senenin öne çıkan kitaplarından, daha önce bu yazardan okumamıştım
ama hem konusu ilgimi çekti hemde ‘’Sabit Fikir’’in 2013’ün en iyi 50 kitabı
listesinde rastlayınca okumaya karar verdim... ve iyi ki okumuşum, çok güzel
bir roman bu... bir kere kitabın neredeyse tamamı iki kişinin birbirine yazdığı
mektuplardan oluşuyor... mektup yazmanın /okumanın ne kadar güzel olduğunu
hatırladım ve mektupları unuttuğumuza (şimdi ki dijital gençliğin hiç
bilmemesine) o kadar hayıflandım ki anlatamam... üstelik romandaki mektuplar
eski, yazılalı yarım yüzyıldan fazla olmuş kağıtları sararmış, mürekkepleri
solmuş, bir başka devre aitler.. bu şekli yanı ama bu bile benim için yeterli oldu
romanı sevmek için... oysa ki içeriği daha etkileyici...
Suad
ve Behiye olaydan olaya duygudan duyguya savrulan iki insan, birbirlerinden
ayrılalı 27 sene olmuş biri İstanbul’da biri Berlin’de yaşıyor, bunca aradan
sonra mektuplaşmaya, aralarında yarım kalmış hesapları kapatmaya ve başlarından
geçeni anlatmaya başlıyorlar... diğer yanda ise bu eski mektuplar günümüzde bir
yayınevinin genel yayın yönetmeninin masasına gizlice konuluyor... hem
mektuplardaki olağanüstü hikayeyi takip ediyor hemde yayın yönetmeninin bunlar
bana niye geliyor benimle ne alakası var sorularını ve bu gizemi çözmesini
heyecanla takip ediyorsunuz...
Mektuplarda
ayrıca 20. yüzyılın ilk yarısında hem dünyada hemde ülkede yaşanan toplumsal
olaylar da anlatılıyor aşk, aile, dostluk, ihanet de... iyi saatte olsunlara
karışmış bir eski zaman Kalfa’sı da var, dünyadaki tüm devrimci olaylara destek
çıkan örgütlerde...
Velhasıl
elinizden bırakamayacağınız bir roman olmuş, süpriz sonu da cabası... mutlaka
okuyun...
Kitaptan
bir alıntı;
''Hayat varsa acı hep olacak Behiye. Sadece
yaşayanlar acı çeker yeryüzünde. Nerede olurlarsa olsunlar, kim olurlarsa
olsunlar. Acı dediğin, üzerimize geçirdiğimiz kırk yıllık hırkalara benzer.
Kimse beğenmez ama üşüyen herkes uysalca giyer. Ve hayat, benim bildiğim en
soğuk yer. Hepimiz üşümeye içimizden başlıyoruz. Derinlerden, çukur gibi, kuyu
gibi, yürek gibi bir yerden. Bir elma neresinden başlarsa çürümeye işte tam
oramızdan buz gibi üşüyoruz. Farkına dahi varmadan aynı kadere sürükleniyor,
aynı yazgıya kilitleniyoruz.''
Yazar: Nermin Yıldırım
Yazar: Nermin Yıldırım
Sayfa
Sayısı : 368
Basım
Yılı : 2013
Yayınevi
: Doğan Kitap
Nermin Yıldırım, kaybolmuşlara, hayattan ne istediğini unutmuşlara ve çıkış aramaktan yorulmuşlara eşsiz bir harita sunuyor.
“Masumiyet çoktan terk ettiğimiz bir şehir, sadece çocukların bildiği eski bir şiir...”
1960’larda kaleme alınmış esrarengiz mektuplar almaya başlayan Rıdvan, mektupların anlattığı sıra dışı ihanet hikâyesinin peşine düşerek, geçmişten bugüne uzanan sancılı bir sırrı çözmeye koyulur. Parçalar birleştikçe “bütün” tekinsizleşecek; Rıdvan, yaklaşmaktan korktuğu kadim kavşağa doğru sürüklenecektir.
Saklı Bahçeler Haritası ile okuru aklın ve kalbin karanlık dehlizlerinde dolaştıran Nermin Yıldırım, kaybolmuşlara, hayattan ne istediğini unutmuşlara ve çıkış aramaktan yorulmuşlara eşsiz bir harita sunuyor.
“İnsanın karakteri, bir ülkenin ve bir çağın tarihiyle iç içe geçtiğinde hayatlar kolay savrulur. Birindeki değişim, diğerindeki değişimin habercisidir. Yarın ne olacağını kim bilebilir?
Has bir dile yaslanan Nermin Yıldırım, insanın ruh haritası ile toplumun ruh haritasının kesiştiği yerde, edebiyatın güçlü haritasını çıkarıyor ve orada herkese yeni bir kader çiziyor.”
Burhan Sönmez
Aaa bunun konusu gerçekten ilgincmiş
YanıtlaSilSüpriz bir sonu vardı, yazarın en sevdiğim kitabıdır. Bu aslında bir üçlemenin 3. kitabı ama karakterlerin ortak olduğu bir seri gibi. İlk kitap, Unutma Beni Apartmanı, 2. Rüyalar Anlatılmaz şeklinde. Aslında ben bu eski kitaplarını okuyacaktım, Dokunmadan yeni kitap diye ona geçiş yaptım ama yanlış kararmış onun yüzünden serinin ilk kitapları da kaldı öylece.
Sil