Kayıtlar

Şubat, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

CARLOS RUIZ ZAFÓN - Rüzgârın Gölgesi

Resim
Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı 1 İspanya’daki iç savaştan birkaç yıl sonra Barcelona’da kitapçı Daniel Sempere’nin oğlu Rüzgarın Gölgesi adlı uzun yıllardır unutulmuş bir roman bulur. Kitabı okuduktan sonra esrarengiz bir düelloda öldüğü söylenen yazar Julian Carax hakkında bilgi edinmek genç çocukta bir saplantı haline gelir. Fakat Carax’ın eserlerini bulmakta zorlanır. Çünkü kimliği bilinmeyen bir koleksiyoncu kitapları birer birer bulup, yakarak ortadan kaldırmaktadır. Çenebaz, anti faşist, eski bir casus dahil birkaç karakterin de yardımıyla Daniel, Carax’ın yaşam öyküsünü parça parça birleştirmeye başlar ve ortaya marazi harika gotik bir melodram çıkar. Rüzgarın Gölgesi’nin Daniel’in eline geçtiği duyulunca bazı kimseler kitabı almak için çocuğa cazip teklifler yapar… Ama Daniel kitaba karşı olan sorumluluğunu bilir. Fakat birisi yıllardır Carax’ın kitaplarını toplayıp onları yok etmeyi iş edinmiştir. Bir kitabın koruyucusu olmak aynı zamanda tehlike de içermektedir. Daniel, yava

MICHEL ZÉVACO - PARDAYANLAR

Resim
  PARDAYANLAR 1 Michel Zevaco 1860 yılında Korsika adasının Ajaccio kentinde dünyaya gelmiştir. Edebiyat Fakültesi’nde okurken yıldız bir öğrenci olan Zevaco, daha sonra Viyana’daki Isere Koleji’nde retorik (güzel söz söyleme sanatı) profesörü olmuştur. Fakat, dönemin hükümeti kendisini ilerici düşüncelerinden dolayı görevden uzaklaştırınca Zevaco’nun profesörlük yaşamı çok kısa sürmüştür. Bunun üzerine Paris’e giden Zevaco, L’Egalite'nin yazı işleri müdürü olarak çalışmaya başlar. 1890 yılından başlayarak daha çok Polemik Adamı niteliğiyle ün yapan Zevaco, zamanın devlet yöneticileriyle giriştiği mücadeleler sonucunda Saint-Pelagie siyasi mahkûmlar hapishanesinde bir süre yatar. L’Egalite kapanınca, Zevaco Coirrier Français'in sanat ve edebiyat eleştirmeni olur. Kırk yaşına ulaşan Zevaco, tarihi yazılar yazmaya başlar ve asıl ününe 1900 yılında tefrika olarak yayımlamaya başladığı Pardayanlar Serisi ile ulaşır. Bir süre sonra Le Matin gazetesinde genç Jean-Paul Sartre, yazıla

TAYFUN PİRSELİMOĞLU - Kadastrocu

Resim
Tayfun Pirselimoğlu sevdiğim bir yazar, bundan önce Kerr ve Berber romanlarını okumuş, çok beğenmiştim... yazarın diğer kitaplarında da karşımıza çıkan özgün anlatıma sahip bu romanda çok akıcıydı... Konuya gelirsek; Cemal Kara, İstanbul’da, Tapu Kadastro Müdürlüğü Parsel Sorgulama Şubesi’nde çalışan bir memurdur. Hayatından memnun olmayan münzevi bir kişiliktir. İşyerindeki müdürü işgal edilen bir Hazine arazisi meselesini halletmesi için Ülkenin en doğusundaki Karaköprü'ye gitmesini söyler, görev anlamsız gelse de yola koyulan Cemal Kara, bir mola yerinde otobüsünü kaçırır, nasıl olduğunu düşünürken tesisin yöneticisi yanına gelip otobüsü kendisinin gönderdiğini, yolculuğun geri kalanında ona yardımcı olacaklarını söyler.  Cemal Kara'yı gizli bir görevle oralara gelen önemli bir devlet görevlisi sanmaktadırlar.  Duruma bir anlam veremeyen ve paralize bir hale giren Cemal Kara olayların akışına kapılıp adamı takip eder, sonrasında Tapu ve Kadastro'da çalıştığını söyleme