Kayıtlar

Kasım, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

VÉNUS KHOURY-GHATA - Mandelştam'ın Son Günleri

Resim
  İki yıl önce yazarın Yedi Taş adlı romanını okumuş çok sevmiştim, YKY'de yeni çıkan bu kitabı görünce hiç düşünmeden aldım... kendi de şair olan Vénus Khoury-Ghata , Rus şair ve denemeci olan Osip Mandelştam'ın (1891–1938) sürgündeki günlerini anlatıyor... geri dönüşlerle çocukluğundan, ailesinden de bahsediyor ama asıl konu Stalin'in zulmüyle şehirden şehire sürüldüğü ve sonunda öldüğü son günler... Sovyet devriminin ilk günlerinde devrimi desteklemesine rağmen sonraki yıllarda Stalin Epigramını ( 1933 yılında yayımlanan önemli hicivli bir şiirdir. Sadece 16 satır uzunluktaki şiir, Mandelstam'ın tutuklanması, hapsi ve son olarak ölümünden büyük ölçüde sorumluydu. Hem bir intihar notu hem de Josef Stalin ve kalabalık çevresinin etrafını kuşattığı bir suçlamadır. Vikipedi ) yazar ve sonun başlangıcı olur. Khoury-Ghata, çok çarpıcı bir biçimde anlatıyor, kitabı çok çok beğendim, kaçırmayın okuyun... ''Kremlin’in dağcısından başka kimsenin sesi duyulmuyor  O k

NATALIA GINZBURG - bütün dünlerimiz

Resim
Bu kitabı, hem yazarı ilgimi çektiği hem de konusu hoşuma gittiği için aldım... roman 1952 yılında yazılmış, iki bölümden oluşuyor; ilk kısımda Anna'nın, ailesinin, komşularının savaş öncesi hayatları, faşizmden nefretleri, 16-20 yaşlarındaki çocukların devrim yapma hayalleriyle, savaş olursa ne yapacaklarına dair düşüncelerle dolu günlük gaileleri anlatılıyor... ikinci kısımda artık savaş başlamış, Anna evlenmiş ve kocasının güneydeki köyüne yerleşmiş durumda, aile fertlerinin her biri bir yana dağılmış, savaş, yokluk, hastalık, Almanların işgali, bir sürü dertle hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar... konu bu şekilde; arka kapakta da aşağı yukarı benzer şeyler yazıyor ve ben buna bakarak nedense bir mücadele, direnç hikayesi beklemiştim... ama öyle değilmiş, kahramanca hikayeler, davranışlar yok, sıradan insanların günlük hayatları, savaş zamanı ne yapacaklarını bilmez halleri anlatılıyor... karakterler ve hayatları çok gerçekçiydi (ufak tefek otobiyografik öğelerde var), tüm

JOSÉ SARAMAGO - KÖRLÜK

Resim
José Saramago 'dan ilk olarak Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş 'u okudum, hemen arkasından da Körlük romanını aldım, yaklaşık altı yıldır kitaplığımda bekliyor ancak sıra geldi... geldi gelmesine de bu kadar kötü bir zamanlama olabilir, distopik bir konu zaten insanı zorluyor, birde karantina mevzuu tuz biber oldu... Zamanlamada hata yapsam da romanı beğendim, çok başarılıydı... aşağıdan da görüleceği üzere insanlar peşi sıra kör olmaya başlıyor, önce bu salgını önleriz düşüncesiyle insanları hastahane ve benzeri yerlerde karantinaya alıyorlar ve kaderlerine terk ediyorlar... yazar insanın özünün kötülüğünü, sistemin çarpıklığını ve aslında normal halde de hepimizin kör olduğunu çarpıcı bir şekilde anlatıyor... karantina bölümleri çok rahatsız ediciydi ama roman iyi, anlatımı (karakterlerinin isimsiz olması) yine çok değişik ve güzeldi, kaçırmayın okuyun derim...  Yazar: José Saramago Çevirmen : Aykut Derman Özgün Adı: Ensaio sobre a cegueira Sayfa Sayısı: 368 Basım Yılı : 2