Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

WOLFGANG SCHORLAU/CLAUDIO CAIOLO - Başıboş Köpek Commissario Morello Venedik'te

Resim
Favori yazarlarımdan olan ve siyasi polisiye yazan W. Schorlau'nun kitaplarını yayımlanır yayımlanmaz okumaya devam ediyorum... bu kitabı gördüğümde biraz mutsuz oldum çünkü; iki yazarlı kitapları pek sevmiyorum, çok fazla bu tip roman okumasam da aklımda başarılı olmuyorlar gibi bir cümle kalmış, ayrıca arka kapaktan normal bir polisiye yazmış intibaını edindim  (tamamen benim hatam doğru düzgün okumamışım)  ve bundan da hoşlanmadım... tüm bunlara rağmen hemen okumaya koyuldum... Peşin peşin yazayım yukarıda söylediklerim bütünüyle boş çıktı; iki kişinin yazdığı hiç belli olmuyordu, mükemmeldi, bu sefer İtalya'daki kirli siyaseti, yolsuzlukları üstelik mafya ilişkisiyle beraber anlatan bir polisiyeydi, mükemmeldi, ek olarak önceki kitaplardaki Komiser Dengler'in yanına bir Commissario Morello'muz oldu ki, buda mükemmeldi... hatta Morello'yu İtalyan olarak hayal edemezsem (Dengler'e benzetirsem) kötü olur diye düşünmüştüm alakası bile olmadı başta Morello o

JENNY ERPENBECK - GÖLÜN SIRRI

Resim
Bir yıl önce yazarın Bütün Günlerin Akşamı romanını okumuş ve özellikle yazarı çok beğenmiştim... yazarın ilk kitabı yeniden basılınca gecikmeden okumak istedim... iyi ki de öyle yapmışım çok iyi bir romanmış, ilk okuduğum kitabından bile daha çok sevdim... Arka kapakta yazdığı gibi gölün kıyısında inşa edilen bir evde yaşayan kişiler vasıtasıyla 20. yüzyılın önemli olayları anlatılıyor ama bu romanda dikkat çekici olan yazarın üslubu, asıl güzel olan o... zamandan zamana, kişiden kişiye (yine isimsiz yazılıyor, mimar, karısı, kiracılar gibi), olaydan olaya geçiyor, konuyu çok üstü kapalı, çevresinden dolanarak, kurguyu okura çözdürerek anlatıyor... kolay okunan bir anlatım şekli değil, zaman zaman kafam karıştı ama bir şekilde çözdüm ve bu anlatım şeklini çok beğendim... ayrıca hikayede hüzün hakimdi ve yaşananlara çok uyuyordu, kısa bir kitap olmasına karşın sanki uzun uzun okumuşum gibi yoğundu... özetle mükemmel bir roman çok sevdim, okuyun derim...  Yazar: Jenny Erpenbeck Çev

ALKA JOSHI - Kınalı Çiçekler

Resim
Bu romanı kitap sitelerinin birinde dolaşırken gördüm, kadın hikayesi olması ilgimi çekti, okumak istedim... konusu arka kapakta çok detaylı anlatıldığı için ilave bir şey yazmayacağım... yazarın ilk romanıymış, sonrasında The Secret Keeper of Jaipur isimli devam kitabını yazmış, şu sıralarda üçlemenin son kitabı üzerinde çalışıyormuş... romanı beğendim hem toplumun yapısı, gelenek görenekler hem de Hint kınasının yapılışı, desenlerin çizimi, anlamları çok güzel anlatılmıştı... okurken bu roman ne güzel dizi olur diye düşünmüştüm, onun üzerinde de çalışılıyormuş... yaz ayları için ideal, okuması keyifli bir romandı sevdim, devam kitapları da yayımlanırsa onları da okumak isterim, bu romanı herkese öneririm... Yazar: Alka Joshi Çevirmen : Yasemin Büte Özgün Adı: The Henna Artist Sayfa Sayısı : 424 Basım Yılı : 2021 Yayınevi : Arkadya Hayallerin yükü ne kadar ağırdır bir kadının omuzlarında? 1950’li yılların Hindistan’ındaki ücra bir köyde, daha çocuk yaşta sevmediği bir adam

GUSTAVE FLAUBERT - SALAMBO

Resim
  G. Flaubert'ten Madam Bovary'i okumuş, sevmiş ama başka bir kitabına bakmamıştım, başyapıtını okuyunca yazarı tamamlamış saymıştım herhalde (büyük yanılgı!)... Salambo'nun arka kapağına baktığımda tarihi - romantik bir kurgu sanmıştım, hiç öyle değil, vahşi bir savaş hikayesi anlatılıyor...  1862 yılında yayımlanan bu eserin; Kartaca (Pön) Savaşları (*) içerisinde yer alan Paralı Askerler Savaşı ve tarihi karakterler Hamilkar Barka, Spendius ve Mathos'u (**) içeren bir konusu var... hem kurgu bir eserden çok tarih kitabına benziyor hem de neredeyse tamamı tasvirlerden oluşuyor... tasviri severim ve yazar mükemmeldi, film gibi gözümde canlandı her şey, çok beğendim... buna karşılık; bu kadar vahşi savaş hikayelerinden pek hoşlanmam ama sıkılmadan merakla okudum benim için oldukça şaşırtıcı oldu... özetle beklediğimden çok farklı çıksa da romanı çok beğendim, G. Flaubert yine mükemmeldi, kaçırmayın okuyun derim... (*) Kartaca MÖ 814 yılında, Tunus yarımadasında kuru

SERGEY DOVLATOV - Bavul

Resim
Sergey Dovlatov'dan Jaguar Yayınevinin bu sene yayımladığı bu eserle haberdar oldum... Türkçede ilk ne zaman yayımlanmış bilemiyorum ama yazar Bavul'u 1986 yılında yazmış... otobiyografik yönü de olan hikayelerden oluşuyor ve Sovyetler Birliği'ndeki hayatı mizahi bir dille anlatıyor... hikayelerden oluşması beni biraz zorlasa da (olması gerekenden daha uzun zamana okudum) kitabı sevdim, akıcıydı, anlatımı çok iyiydi, ben yazarın diğer kitaplarına da bakacağım, bu eseri de herkese öneririm...  Yazar: Sergey Dovlatov Çevirmen : Eyüp Karakuş Özgün Adı: Чемодан Sayfa Sayısı : 145 Basım Yılı : 2022 Yayınevi : Jaguar    “Gözlerim boş bavula takılmıştı. Dibinde Karl Marx, kapağında Brodski. İkisi arasında ise gözden düşmüş, değerini yitirmiş koskoca bir yaşam… Bavulu kapadım. İçinde naftalin topakları boğuk bir sesle yuvarlandılar. Çıkardıklarım karmakarışık bir yığın halinde mutfak masasının üzerinde duruyordu. Bu, otuz altı yıl boyunca biriktirebildiklerimdi. Ülkemde