SEZGİN KAYMAZ - Kün
Bu kitabı
yanlışlıkla aldım... aslında almak istediğim ismi yine üç harfli olan başka bir
kitaptı ama kitapçıda ismi veya yazarını hatırlayamadığım için rafta ‘’Kün’’ü
görünce o sandım ve aldım... yanlışlığı fark edince götürüp değiştireyim diye
de düşündüm ama bir yandan da piyango bileti almış gibi hissettim belki de
ikramiye çıkar dedim ve çıktı hakikaten... muhteşem bir romanmış meğer... çok
güzel bir hikayesi, orijinal, mizahi bir anlatımı var kitabın... yazarı ise daha
ilginç; Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümünü son sınıfta Türkçe
dersini veremediği (ironinin böylesi) için bitirememiş, Türkiye Voleybol
Federasyonunda koordinatör olarak çalışmış bu romandan başka 6 tane romanı 2
tane hikayesi olan bir yazar... yine rastlamak için çok geç kaldığım
yazarlardan...
Kitaba
gelecek olursak yaklaşık kırk sene evvelinin Konya’sı ve Ankara’sında
geçiyor... özellikle Konya, hem şivesi hem insanları hemde şehri ile kitabın ana
karakterlerinden biri... özellikle o şehri bilenler açısından bu kitabı okumak
iki kat zevkli olacaktır şüphesiz... yine karakterlerden neredeyse çoğu hoca,
hacı ve imamlardan oluşuyor tabi etki tepki gereği karşısında da tanrıya
inanmayanlar var... her iki taraftan da bir sürü dalavereci insanda yer alıyor
romanda... insanların başlarına gelen kötü olaylar kader mi?? tanrı varsa neden
engel olmuyor veya izin veriyor?? gibi düşünceler birbiri ile çarpışıyor... bir
sürü mucizeye tanık oluyorsunuz roman boyunca ve mezarlığından kovulmuş ne yaptığını bilmeyen ölüler,
konuşan köpekler gibi fantastik ögelerde var... özellikle konuşan köpek
müthişti sadece onun için bile okunur bu kitap... ana konu küçük bir çocuğun
hayatı ile ilgili olduğu için iç acıtıcı olsa da yazar o kadar esprili
anlatıyor ki bu etki daha katlanılır oluyor... romanın bol dualı ve küfürlü
olması benim için tercih edilebilir bir tarz olmasa da yazarın anlatımını çok
sevdim...
Ben
yazarın diğer kitaplarından devam edeceğim ve beklemediğim yerden böyle güzel
bir kitaba dolayısıyla yazara rastladığım içinde çok şanslı hissedeceğim... size
de hiç vakit geçirmeden okuyun derim....
Sayfa Sayısı : 479
Basım
Yılı : 2013
Yayınevi
: İletişim
"Ankara Çayı, bağrına şefkatle basıp muhafaza ettiği sivrisinek larvalarını usul usul kabuğundan salıyor, evlâd-ı haşerattan dokunmuş vızıltı pikesini, ana avrat sövmüşmüş sövmemişmiş hiç aldırmadan civardan geçenlerin burun deliklerine, kulak memelerine doğru sallıyordu. Şımarık şımarık bahar müjdesi vereceğiz diye uçuşan kavak pamukları, terli enselere, çıplak alınlara yapışıp kaşındırarak milleti illet ediyordu. Börtü böcek antenini sallıyor, kıllı bacaklarını sıvazlıyordu. Danaburnu topraktaki tohuma, uçuç böceği yapraktaki bite, tırtıl yaprağa, solucan toprağa saldırıyor, peygamberdevesi alayına saldırıyordu. Çocuk yaşta beyaz bulutlar havai gökyüzünde uzun eşek oynuyor, kararsız tavırlarla kâh yavşayıp kıç kıça sokuluyor, kâh gâvur görmüş gibi kopup birbirlerinden uzaklaşıyorlardı.
Bahar gelmişti."
Kün, yani 'Ol'...Neleri neleri olduran bir roman, Kün. Ölülerin daha da ölebildiği -ya da tam ölemediği-, cami imamıyla ateistin birbirini 'aydınlatabildiği', köpeklerin (hem de Konya ağzıyla!) konuşabildiği, el kadar oğlanın kendisine el kaldıranı haşat ettiği bir âleme kapı aralıyor. Şerefsizler şerefsizliğin gözüne vuruyorlar, 'iyiler' canını dişine takıyor, feleğin zarı hepyek de gelse bir bakıyorsunuz altı kapı alıyor.
Sezgin Kaymaz, kendine özgü üslûbu ve hâlesiyle, yine eğlenceli ve ürpertili bir hikâye anlatıyor.
Anlattığı hikâyenin heyecanıyla anlatışın neşesi yine birbirini coşturuyor.
'Sıradan' denen insanların 'sıradan' denen hallerinin ve dillerinin usta yazarı, Angara'nın kıyısına, rengâhenk bir Konya dekoru kuruyor ayrıca - Eski Konya. Eski taşra yaşantısı… Sezgin Kaymaz'ın gizemine, mizahına, olay örgüsüne, anlatıcılığına tutulanlar kadar, 'yerliliğine' de tutulanlar yok mu? Kün, her zevke yetişiyor, her şeyi olduruyor!
Sezgin Kaymaz'ı ilk romanından beri takip ederim ve çok severim. Gerçekten kendine özgü harika bir anlatımı vardır ve insana her şey mümkünmüş hissi verir... hoşgeldiniz aramıza :)
YanıtlaSilgizemizmirli.blogspot.com
Çok teşekkür ederim... ''Geber Anne'' kitabından devam edeceğim..neyse çok gecikmeden rastladığıma memnunum :))
SilUzunHarmanlarda Bir Davetsiz Misafir
YanıtlaSilGeber Anne
Kaptanın Teknesi ile devam etmenizi öneririm.
-eğer ben geldiysem, vakit de gelmiştir... eğer vakit gelmişse, onunla gelen ben'imdir...
-korkma, korkuyu ortadan kaldıracak ameliyatı yapar, korkağı ortadan kaldırırım ben...
-bana doğru koşanları sarıp, yalnızlıktan kurtaran dostum ben... hiç dostu olmayanım...
-bin kere kovulsam, kapında bekleyenim... korkma benden!
Bu kitap için merakım sizin bu yazınızdan sonra iyice artmış oldu. iyi bir seçim yapmışım desenize:)
YanıtlaSilKesinlikle... beğeneceğinizi düşünüyorum... son yıllarda keşfinden en memnun olduğum kitap ve yazar... iyi okumalar...
Silokuycam sırada bu yazar :)
YanıtlaSilşebnem işigüzel de varlık yayınlarında editor galiba son yıllardaa :)
YanıtlaSilŞebnem İşigüzel'in de çok değişik bir tarzı var.. çok etkilendim Venüs'ten...
SilYazınızı okudum, yazınızın altındaki yorumları da okudum. Heyecanlandım valla, bu ay geçti ama önümüzdeki ay mutlaka siparişini vereceğim. Teşekkürler...
YanıtlaSilİyi okumalar...
SilBenim de tanışmak istediğim yazarlardan biri.En kısa zamanda tanışmak istiyorum.
YanıtlaSilBence hiç beklemeyin, bu sözüm hem yazar için hem de özellikle bu roman için... tek kelimeyle muhteşem bir eser...
Silheeeey baksanaaa, dün gece "kün" ü yazdım, okur musun, uzun yorum yapsanaaa, bi de bütün yorumları okusanaaa noluur :)
YanıtlaSilYorum yazdım, umarım yeterli olur:) sevgiler :)
SilBenim elimde de Kaptanın Teknesi vardı ve bitirdim, ilk okuyuşum yazarı, ben de bayılmış durumdayım:)
YanıtlaSilYazar konusunda mutabıkız hakikaten çok iyi. Ben okuduklarım içinde en çok Kün'ü sevdim. Kaptanın Teknesi'ni de çok seven var ama o bana pek hitap etmemişti. Kün'ü de gecikmeden okuyun derim. Keyifli okumalar:)
SilKün de benim yazarla tanışma kitabım oldu. Roman beğeni çıtamı öyle yukarılara taşıdı ki, seviyesine yaklaşan eser bulmakta zorlanır hale geldim. Sonra tabi olarak diğer kitaplarını da okudum. Özellikle Sevinç Kuşları serisinin tadı resmen damağımda kaldı. Belirttiğiniz gibi bazı karakterlerin yaşadığı onarılmaz acıları üslubuyla katlanır hale getiren bir tarzı var.
YanıtlaSilEn çok Kün'ü sevsem de Sevinç Kuşları serisi de güzeldi bende beğenerek okumuştum. Yorum için teşekkürler.
Sil