Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ROBERT SEETHALER - SON SENFONİ

Resim
Avusturya'lı yazar Seethaler'den kısa zaman içinde okuduğum ikinci roman (uzun öykü) bu... besteci Gustav Mahler'in (1860-1911) hayatının önemli anlarına odaklanan bir kurgusu var... bestecinin oldukça hastayken New York'a yaptığı gemi seyahatinde tüm hayatını gözden geçirirken görüyoruz ve yazar yalın bir dille müziğe adanan bir ömrü anlatıyor... Mahler'in duygu dünyasını, müziğini, hastalığını, yalnızlığını çok iyi yansıtıyordu, bu anlamda yazarı çok başarılı buldum... bana hüzünlü bir öykü gibi gelse de romanı sevdim, okuyun derim...  Not: Aslında bestecinin karısı Alma Mahler (1879-1964) çok ilginç bir karakter, o da besteler yapıyormuş ve Mahler evlenirken beste yapmama şartını getirmiş, uzun bir hayatı 3 evliliği olmuş, bir yazarda onu kurgulasa çok hoş olabilir...   Yazar: Robert Seethaler Çevirmen : Regaip Minareci Özgün Adı: Der letzte Satz Sayfa Sayısı : 128 Basım Yılı : 2021 Yayınevi : Timaş   Gustav Mahler, New York’tan Avrupa’ya giden bir

AMAL EL-MOHTAR/MAX GLADSTONE- Ve Zaman Savaşını Böyle Kaybedersin

Resim
Bu kitabı nereden görüp almaya karar verdim hiç hatırlamıyorum ama arka kapak açıklaması çok davetkardı ona aldandım... ilk 40-50 sayfada hiçbir şey ama hiçbir şey anlamadım ve bu ne saçmalıyor diye diye okumaya devam ettim (aslında anlaşılmadığı için çok sinir oldum o yüzden fırlatıp atmadım)... ve iyi ki de bırakmamışım sonrasında basbayağı sevdim... Şimdi bu roman bilimkurgunun en meşhur dört ödülü de almış, ilk başlarda nesine bu kadar ödülü vermişler diye epeyce düşündüm... iki tane yazarı var özgeçmişlerini aşağıya ekliyorum...  Mavi bölümlerini Amal El-Mohtar, Kırmızı bölümlerini de Max Gladstone yazmış... kitap kolay okunuyor ama zor anlaşılıyor, sevmiş olmama rağmen hala belirsiz kalan noktalar var... Zamanı, lif lif örülmüş bir ortam olarak kurgulamışlar, liflerde yukarı doğru gidersen geçmişe, aşağı doğru gidersen lif saçaklanıyor ve geleceğe ulaşıyorsun (bu tasarımı hem çok mantıklı hem çok hoş buldum), aynı şekilde sağa ve sola doğru da lifler sonsuz sayıda uzanıyor ya

SUAT DERVİŞ - BİR HAREMAĞASININ HATIRALARI

Resim
Suat Derviş'ten ilk olarak ''Çılgın Gibi'' yi okudum ve çok sevdim, biraz yavaş gitsem de diğer kitaplarından devam ediyorum... yazar bu romanı 1931 yılında Almanya'da bulunduğu sırada kendisine (konu belirtilerek) sipariş veren Tempo gazetesi için 15 günde yazmış (babasının tedavisi için paraya ihtiyacı olduğundan) ve Almancaya çevrilerek yayımlanmıştır... Ülkemizde ise '' Bir Haremağasının Hatıraları adıyla Son Posta gazetesinde 21 Eylül 1933-3 Ocak 1934 tarihleri arasında 92 tefrika olarak, daha sonra pek çok değişiklik ve eklemeyle Saray Kadınları-Haremağasının Hatıraları başlığı ve S.B. takma adıyla Hürses gazetesinde 12 Ağustos- 3 Kasım 1953 tarihleri arasında 81 tefrika olarak yayımlanmıştır. (syf7)'' sanırım kitap olarak ilk basımı bu ve yazar tarafından düzeltme ve eklemeler yapılan 1953 yılındaki metni içeriyor... II. Abdülhamit döneminde Yıldız sarayındaki haremağaları ile cariyelerin durumunu/hayatını ve az biraz da padişahın i

KIM THÚY - Duygularını Pişiren Kadın MAN

Resim
Yazarın RU romanını okumak istemiştim, Vietnamlı olması cazip gelmişti ama olmadı bir türlü ve okumam bu ikinci romana kısmet oldu... peşin peşin yazayım roman iyi, sevilecek bir kitap... ama ben arka kapakta yazılana göre beklentiye girdiğim hikayeyi pek bulamadım... üç tane anneden bahsediyor ben üçünü de ayrı ayrı anlatacak sanmıştım sadece onu büyüten Maman'ı anlatıyor diğer ikisi arka kapakta yazılan kadar kalıyor... ''bir gece vakti son durağı Montreal olacak tehlikeli bir yolculuğa uğurlar sevgili kızını'' cümlesinden heyecanlı, olaylı bir yolculuk bekledim ama öyle bir şey yok direkt Montreal'e geldi kız, konu o da değil... zaten hatırat gibi yazılmış, yemekler anlatılıyor çoğunlukla arada da hem Vietnam'da yaşananlar hem kocasıyla olan ilişkileri, hem de annesinin hayatı anekdotlarla anlatılıyor... en sonda da aşık olduğu adamla olan ilişkisine geliyoruz... Kolay okunuyor ama biraz kapalı yazılmış, daldan dala atlıyor...  Quebec Fransızcası ile F

E.T.A. HOFFMANN - DUKA İLE KARISI

Resim
Bu kitap; Carl Wilhelm Kolbe'nin (1757-1835) Venedik Dukasını resmeden tablosunun E.T.A. Hoffmann tarafından öykü haline getirilmesidir ve 1819 yılında yazılmıştır... yazar bu öyküde 1354 yılında Venedik Dukası seçilen Marino Falieri'nin iktidar mücadelesi ile imkansız bir aşkı anlatmaktadır... kolay okunan hoş bir öykü, gözünüzde kolaylıkla canlandırabiliyorsunuz, okuyun derim... Yazar: E.T.A. Hoffmann Çevirmen : Sabahattin Ali Özgün Adı: Doge und Dogaresse Sayfa Sayısı : 80 Basım Yılı : 2020  1943(İlk Basım Ankara Maarif Vekilliği Yayını) Yayınevi : Yordam Kitap Eşsiz hayal gücü ve şiirsel üslubuyla E.T.A. Hoffmann, Alman romantik edebiyatı denince akla ilk gelen isimlerden.  Duka ile Karısı ’nda kanallar şehrine, eski Venedik’in büyüleyici atmosferine götürüyor bizi... Anlatıda bahsi geçen Venedik Dukası, 1354’te Ceneviz donanması tarafından sarılan şehri düşman eline geçmekten kurtarmış tarihî bir şahsiyet. Hoffmann, Duka ile karısını resmeden gerçek bir tablodan

MİHAİL BULGAKOV - USTA VE MARGARİTA

Resim
Bulgakov'u çok seviyorum bu okuduğum 4. kitabı ve hepsi muhteşemdi... yazarın başyapıtı ''Usta ve Margarita bitmiş ama yine de son noktası konmamış bir eser. Bulgakov 1928'de yazmaya başladığı roman üzerinde, kendi ifadesiyle ''tabuta kadar'' çalıştı, ne var ki düzeltmeleri tamamlayamadı. 1940 martında hayatını kaybettiğinde ardında yayına hazır bir metin değil, düzeltme notlarıyla dolu daktilo edilmiş sayfalar bıraktı. Bir gün basılacağı umuduyla devamını getirmek dul eşi Yelena Bulgakova'ya kaldı. (Çevirmenin Notu)'' Sovyetler Birliği'nde rejimin baskısı nedeniyle ancak 1966'da sansürlenerek yayımlanabilmiştir... romanın tamamlanmamış olması eserin sonuna doğru bir iki yerden anlaşılıyorsa da okumanızı kesintiye uğratmıyor, zaten çevirmen hepsine not koyarak açıklamasını yapıyor... Roman Sovyetler Birliği'nde rejimin durumunu ince ince eleştirerek anlatıyor ama bunu araya şeytanın ve maiyetinin karıştığı fantastik bir hika

DANIEL DEFOE - MOLL FLANDERS

Resim
Can Yayınları aşağıdaki kitaplardan oluşan Klasik Kadınlar serisini yeni yayımladı, eski kitaplar/yeni sunum:) ama benim bu kitabı fark etmemi sağladı o yüzden  memnunum... Emily Brontë – Uğultulu Tepeler Jane Austen – Aşk ve Gurur Gustave Flaubert – Madam Bovary Charlotte Brontë – Jane Eyre Honoré de Balzac – Eugénie Grandet Mary Shelley – Son İnsan Ann Radcliffe – Sicilya’da Bir Aşk Hikâyesi Daniel Defoe – Moll Flanders Klasik Kadınlar serisini ilk gördüğümde; ilk dört sıradaki kitapları okudum, Eugénie Grandet'yi çok okumak istiyorum ama Balzac beni zorluyor başka bir zamana bırakalım, Mary Shelley hiç okumadım ama Frankenstein aklıma gelince bile ürperiyorum ve Son İnsan'da bir salgınla ilgiliymiş geçelim, Ann Radcliffe'i hiç bilmiyordum ama buradaki kitabı gotik edebiyatmış o da bana uymaz geçelim, geldik Daniel Defoe'ya, ilk aklıma gelen Robinson Crusoe'dan başka kitabı mı varmış (aşağıdaki özgeçmişe bkz:))) oldu ve buradayız... Defoe