Kayıtlar

Ağustos, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DIANE HAEGER- YAKUT YÜZÜK

Resim
Yaz mevsimini hiç sevmiyorum, dolayısıyla okuma tempomda düşüyordu her yaz, ama bu sene Ağustos'a kadar iyi gittim... bu ay hem uzun bir seyahat hem de sıcak derken sadece üç kitap okuyabildim (aslında dört, bir tane de sudan roman okudum)... baktım sayı az;) bir tane de eski okuduklarımdan paylaşayım dedim... aşağıdaki romanı 2009 yılında okumuş ve çok beğenmiştim... madem bir önceki kitap tanıtımımda sanat konu ediliyordu bir Rönesans Ressamı ile devam edeyim dedim, Raffaello Sanzio da Urbino (1483- 1520) ile... Yakut Yüzük romanı ''Bu eser bir kurgu olmakla beraber hikaye, Raffaello'nun La Fornarina (Fırıncı Kız) adlı tablosunda ince bir boya tabakası altında 500 yıldır saklı duran yakut yüzüğün keşfine dayanmaktadır. Bu sır 2002 yılında Roma'daki Barberini Sarayı'nda bir temizlik ve röntgen işlemi esnasında ortaya çıkmıştır. Yüzüğü kimin tam olarak neden sakladığı hiçbir zaman bilinmeyebilir. Bu roman olası bir senaryoyu ele almaktadır (syf:9 yaza

ENRIQUE VILA-MATAS - Kassel'de Mantık Aramak

Resim
Katalan yazar Enrique Vila-Matas'dan ilk kez okuyorum, dilimize çevrilmiş dört kitabı var ama hepsi farklı yayınevlerinden çıkmış ( Bartleby ve Şürekası /Doğan Kitap Mart 2005, Dublinesk/ İthaki Ağustos 2016, Montano Hastalığı/ Jaguar Ağustos 2017, Kassel'de Mantık Aramak/Can Kasım 2017)... nedense hiçbir yayınevi ikinci kitabı yayımlamaya yeltenmemiş umarım Can Yayınları devam eder... Okumaya başladıktan kısa süre sonra beklediğimden çok farklı bir kitap olduğunu fark ettim... her ne kadar roman deniliyorsa da bir çeşit hatırat ile kurgunun iç içe geçmiş hali gibi duruyor... Almanya'nın Kassel şehrinde 1955'den bu yana her beş yılda bir düzenlenen Documenta Sergisinin (tüm şehre yayılmış yerleştirmelerle modern ve çağdaş sanat sergisi) onüçüncüsüne katılan Vila-Matas'ın (ki kendisi de avangard 'çağının ilerisinde, yenilikçi' yazar olarak biliniyor) burada yaşadıklarını bir kurgu çerçevesinde anlatmasını içeriyor ''Yaptığımız zorlu yürüyüş

ITALO CALVINO - Örümceklerin Yuvalandığı Patika

Resim
Italo Calvino'dan (1923-1985) ilk okumam ve yine çok geç kalmışım... tamamen tesadüf olarak ilk kitabını aldım, bu eser 1947'de yayımlanmış, 1964 yılında yazar, romana hem uzun bir sunuş yazısı eklemiş, hem de metinde bazı düzeltmeler yapmış, bizde de bu düzeltilmiş baskıdan çeviri yapılmış... Öncelikle sunuş yazısına bayıldım, kendisininde katıldığı partizanlarla faşistler arasındaki iç savaş ve direniş dönemine dair bu romanı, nasıl bir ortamda yazdığını, o dönemdeki edebi çevreyi, kimlerden etkilendiğini, savaşı hangi yönlerinden anlatmayı seçtiğini, karakterlerini nasıl oluşturduğunu detaylı anlatıyor: O zamanki tepkim şöyle dile getirilebilir: ''Ha demek 'sosyalist kahraman' istiyorsunuz? 'Devrimci romantizm' istiyorsunuz? Öyleyse, ben de size, içinde hiç kimsenin kahraman olmadığı, hiç kimsenin sınıf bilincinden haberli olmadığı bir partizan öyküsü yazacağım. '‘En alttakiler’'in, lümpen proletaryanın dünyasını anlatacağım! (Benim iç

ERLEND LOE - Bildiğimiz Dünyanın Sonu

Resim
İki yıl önce yazarın Doppler romanını okumuş, çok sevmiş ve sayesinde Norveçli yazarları keşfetmiştim... dolayısıyla devam kitabı çıkar çıkmaz okumak istedim, neredeyse romanın sonuna gelmişken Utku Yıldırım'ın blogundan bunun üçüncü kitap olduğunu öğrendim, ikincisi nedense çevrilmemiş... gerçi sırayla gitseydi de fark eder miydi bilmiyorum çünkü bu roman benim için bütünüyle hüsran oldu... büyük bir hevesle başlayıp, hiç sevmeden, yarıdan sonrasını çok sıkılarak, kısa olduğu için bari bitireyim diye okudum... Doppler'i bu kadar sevmişken bu niye böyle oldu derseniz; ilk kitapla hemen hemen aynı konuyu (ana fikir olarak) anlatıyordu ve dönüp dönüp medeniyetin insanı nasıl köle hale getirdiğini okumanın bir orjinalliği kalmadı... bana gereksiz bir tekrar gibi geldi ve harcadığım zamana değmedi...  Sonuç olarak bu romanla Doppler serisine de, Erlend Loe'ya da nokta koymuş bulunuyorum... Yazar: Erlend Loe Çevirmen : Dilek Başak Özgün Adı: Slutten pâ verd