Kayıtlar

Eylül, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GERBRAND BAKKER - DOLAMBAÇ

Resim
Hollandalı bir yazardan ilk kez okuyorum, yayınevinin sitesinde görüp aldığım bir kitap... Galler'de taşrada, bir ev kiralayıp yaşamaya başlayan Hollandalı yalnız bir kadını (Emilie) anlatıyor... ıssız bir ev, koyunlar, inekler ve kazlar var, doğa ile iç içe bir yaşam... kadın çok az eşyası ile eve yerleşiyor, evde bulduğu veya satın aldığı alet edevat ile ot bürümüş evi düzeltmeye çalışıyor, sarmaşıkları buduyor, patikayı düzeltmeye çalışıyor, çiçek dikmek istiyor... etrafta geziyor, ara sıra yakındaki köye gidip ekmek vs. alıyor, herkesin birbirini tanıdığı köy ahalisi kadının orada ne yaptığını pek çözemiyor ama dostça davranıyorlar... kadının peşinde hayatını keşfetmeye ve böyle ıssız bir yerde ne aradığını çözmeye çalışıyoruz... Tasvirler mükemmeldi, hem doğayı hem de evi görmüş kadar oldum, sanki Emilie ile beraber bende oralarda geziyormuş gibi hissettim... yazar bir erkek olmasına rağmen Emilie'nin ruh dünyasını o kadar iyi anlatıyordu ki bir kadın yazsa ancak o kada

DMITRY GLUKHOVSKY - mesaj

Resim
Bu tanıtımda önce yayınevinden bahsetmek istiyorum (ki yazarın önceki kitaplarında da yazdım); okunan bir yazar bulmuş, kötü bir yayınevi olarak özetleyebilirim... romanın başından sonuna yazım hatalarından geçilmiyordu inanılmaz rahatsız ediciydi... yazarın, çevirmenin özgeçmişi ile orijinal kitabın hangi tarihte yayımladığı yine kitapta yer almıyordu... belki ikinci yazdığım önemli gelmeyebilir ama benim gibi yazarına göre okuyanlar için çok mühim bir konu, ayrıca düzeltilmesi zor bir şey değildir herhalde, en fazla bir sayfa eklenecek zaten 400 sayfa basıyorsun... ilk yayımlanma tarihi ise kitabın künyesine yazılıyor eklenmesi ne kadar zor olabilir? Yazım hataları ise çok önemli bir problem, belli ki son okumaları yapmadan baskıya veriyorlar... ayrıca Glukhovsky kitapları başından beri ikinci bir dilden çevriliyor (Rusçadan çeviri pahalı mı oluyor?) bu seferki Almancadan çevrilmiş, çeviride beni rahatsız eden çok bir şey yoktu (diğer kitaplarına nazaran kolay bir metindi zaten) ama

KAMILA SHAMSIE - Yuvamıza Düşen Ateş

Resim
Aşağıda özgeçmişini gördüğünüz yazarın dilimize çevrilmiş 3 kitabını da okumuş bulunmaktayım... İlk iki kitap tarihi olaylardan yola çıkılarak kurgulanmıştı, bu seferki ise daha güncel bir konuyu işliyor ama yazarın teşekkür notundan öğrendiğimize göre Sofokles'in Antigone oyununun çağdaş bir metne uyarlanmış haliymiş... '' Antigone, Antik çağ oyun yazarı Sofokles tarafından M.Ö. 440’larda yazılmış tek perdelik tragedyadır. Bireysel özgürlüğe inanan Antigone adlı kahramanın, inançları ile devlet yasalarının çatışması sonucu devlet otoritesine başkaldırışını ele alır. Dünya edebiyatının ilk “direniş” örneği kabul edilir. Kral Oidipus , Oidipus Kolonas’ta adlı oyunlarla birlikte Sophokles’in“Thebai Üçlemesi” veya “Oidipus Üçlemesi” şeklinde adlandırılan üçlemesinin son oyunudur.(Vikipedi)'' Britanya vatandaşı olan Pakistan kökenli bir aileyi odağına alıyor, baba teröristmiş ve öldürülmüş, aslında hakkında pek fazla bir şey bilmiyorlar ama onun yüzünden tüm aile

TADE THOMPSON - ROSEWATER İstila

Resim
Rosewater İstila: Wormwood Üçlemesi 1.Kitap Tade Thompson Londra'da dünyaya gelmiş, Yoruba ( Nijerya'daki en büyük etnik topluluk) asıllı bir yazardır. Tıp ve sosyal antropoloji eğitimi aldığı Nijerya'da büyümüştür. Psikiyatride uzmanlaşan Thompson, 1998'den beri İngiltere'de yaşamaktadır. Kaleme aldığı bilim kurgu romanları ile tanınmıştır. Yazarın özgeçmişi bu şekilde; yayınevi de kitaba ekleseymiş iyi olurmuş ama onlar pek önemsememişler... Wormwood Üçlemes i ile 2019 Arthur C. Clarke En İyi Roman Ödülünü almış... tabii benim bunların hiçbirinden haberim yoktu ta ki Üçlemenin ilk iki kitabını kitapçıda en dip indirimde görene kadar... ilk kitabı deneyeyim seversem devam ederim diye düşündüm... Öncelikle konu güzel; uzaylılar gelmiş, epeyce bir süre geçmiş, Londra'da dirençle karşılaşınca Nijerya'da bir biyokubbe yapmışlar, yılda bir kez kubbeyi açıyorlar ve insanların hastalıklarını iyileştiriyorlar (her şey bu kadar mükemmel olabilir mi?), ayrıca insa

ANNA BANTI - ARTEMISIA

Resim
Sanat tarihçisi Lucia Lopresti, Anna Banti adıyla yazdığı bu romanın kısacık ama yoğun sunuşunda şöyle anlatıyor Artemisia'yı: '' 1598'de Roma'da, Pisa'lı bir aileden doğdu. Usta ressam Orazio'nun kızıdır. Gençkızlığa yeni erdiği sıralarda onurunun ve sevgisinin ırzına geçildi. Resmi bir iğfal davasında aşağılandı. Napoli'de resim akademisi açtı. 1638'e doğru Papa'ya başkaldıran, bölücü İngiltere'ye gitme yürekliliği gösterdi. Sözleri ve eserleriyle erkek ve kadınların iş hayatında eşit hakları ve her iki cins arasında ruh eşitliği olması gerektiğini savunan ilk kadınlardandır. Biyografilerinde ölüm yılı belirtilmemektedir. (syf:9-10)'' Wikipedia'da Artemisia'nın doğum yılı 1596, ölüm yılı 1656 olarak belirtiliyor... Bu kitabı yayımlandığı yıl okumak istemiştim, Artemisia çok ilgimi çekmişti ama ancak gerçekleştirebildim... öncesinde bu eserin biyografi olduğunu düşünüyordum ama biyografi ile harmanlanmış bir tarihi kurgu