KATHARINE BURDEKIN - SWASTIKA GECELERİ
Bu
roman geçen senenin öne çıkan kitaplarından, hem distopya hemde konuyu kadınlar
üzerinden anlatıyor olunca hemen aldım ama ancak okuyabildim... roman 1937’de
yazılmış, bir süre unutulmuş, 1980’de yeniden keşfedilmiş ve distopyanın önde
gelen kitaplarından sayılıyor... Hitler’in (diğer tarafta da Japonların) savaşı
kazandığı, aradan geçen 700 yılda tüm dünyanın bu ikisi arasında paylaşıldığı
tam bir faşist yönetimi anlatıyor ‘’Düşünce özgürlüğünün olmadığı
yerde onur da yoktur’’
Roman
hakikaten başarılı bir distopya ama diğerlerinden ayrılan noktası kadınlarla
ilgili kurgulaması‘’Kadının İndirgenmesi’ni kabul ettiler. Alman erkekleri
tarafından düşünülerek planlanmış, kasıtlı bir şeydi bu. Kadınlar daima
erkeklerin istedikleri gibi olacaklardı: iradesi olmayan, karakteri ve ruhu
olmayan, sadece erkeklerin yansıması olan canlılar.’’
Hitler’in
ezmeye çalıştığı o kadar çok kesim var ki yazarın onlar arasından kadınları seçmesi ve
saptadığı olgular bana çok ilginç geldi’’Almanlar kadınları, kendi
iradeleriyle var olamayacak hale getirdiler ve insan ırkının yeryüzünden
silinmesine sebep oldular. Erkekler intihar ediyor ama cesaretsizlikleri
tamamen bilinçsiz olan kadınlar da hiç doğmuyorlar’’
Şu an
çok başlangıç aşamasında olsa da ülkemizde kadınların bu kitaptakine benzer bir
distopyaya sürüklendiklerini düşündüm’’O zavallı dişi ahmaklar, erkeklerin
onlara dayattığı şeyleri neşeyle ve canı gönülden yaparlarsa, erkeklerin bir
şekilde mantıklı davranmaya başlayıp onları sevmeye devam edeceklerini
sandılar. Ama sevginin öldürülmesine yardım ettiklerini göremediler.’’
Ben bu
romanı çok beğendim özellikle bu türe ilgi duyanların mutlaka okuması
gereken bir kitap... bu yeni düzenin hıristiyanlıkla, yahudilikle, demokrasiyle
olan karşılaştırmaları da konu içinde yer alıyor ama en çarpıcı yönü kadınların
durumuydu (hatta bana göre yalnızca o açıdan devam etseydi daha da iyi
olabilirdi)... ve sonuç olarak eğer bir cinsi yok etmeye çalışırsanız tüm
insanlığı yok olmaya mahkum edersiniz gibi bir önermeye ulaşıyordu ki çok doğru
bir saptama diye düşündüm... ilginizi çekiyorsa okuyun derim...
Çevirmen:
Mehtap Gün Ayral
Sayfa
Sayısı : 232
Basım
Yılı : 2014
Yayınevi
: Encore
Şiddet ve hainliğin erkeklere statü kazandırdığı, kadınların damızlık hayvan vasfına indirgendiği bu dünyada herkesin ortaklaşa taptığı tek bir şey vardır: LİDER
1937'de Hitler henüz yaşarken yazılan bu roman, uzun süre unutulmuş ancak 1980'lerde tekrar gündeme gelmişti. "1984" ve "Cesur Yeni Dünya" gibi büyük distopik romanların arasında yer alan Swastika Geceleri en önemli feminist eserlerden biri olarak görülmektedir. Önsözden alıntılarsak:
"Burdekin Swastika Geceleri'inde yedi yüz yıllık Nazi hegemonyasının ardından bir Avrupa hayal ederken, faşizmin tehlikeleri hakkında uyarıda bulunmaktan daha fazlasını yapıyordu. Burdekin'in kitabı, faşizm analizlerini, Hitler ve onun döneminin özelliklerinin ötesine geçerek ifade etmesi açısından önem taşımaktadır. Faşizmin erkek hegemonyasının olağan gerçekliğinden, cinsiyet rolleri açısından erkek ve kadınları kutuplaştıran bir gerçeklikten nitelik olarak değil, nicelik olarak farklı olduğunu iddia eden Burdekin, davranışın "eril" ve "dişil" şekillerini hicvetmektedir. Bu açıdan Nazi ideolojisi, "erkeklik kültünün" en uç noktaya ulaşmış halidir. Erkeklik kültüne karşı öne sürülen güçlü argumanların yanı sıra bu bağlantı, Burdekin'in kitabını 1930 ve 1940'larda yazılmış diğer pek çok anti faşist karşı ütopya kitabından ayırır."
Bu kitabı ilk kez görüyorum. Yazın çok ilgimi çekti. Şu cümle bizim Türkiye için de şu an söz konusu değil mi?
YanıtlaSil"Kadının İndirgenmesi’ni kabul ettiler. Alman erkekleri tarafından düşünülerek planlanmış, kasıtlı bir şeydi bu. Kadınlar daima erkeklerin istedikleri gibi olacaklardı: iradesi olmayan, karakteri ve ruhu olmayan, sadece erkeklerin yansıması olan canlılar.’’
Bu kitabı okumak istiyorum:)
Alıntı yaptığım her şey Türkiye'de geçerli belki henüz adım sesleri halinde ama durum kötüye gidiyor... Yazar kitabında çok uç bir nokta olarak kurgulamış ama hiç bir şey imkansız değil :( dikkat çekici bir kitap özetle...
Sililgimizi çok fena çekiyor da , ah zamanlama , edinem kısmı olmasa , mesela bütün kitaplar elimizin altında olsa , çok ütopik istekler biliyorum ama , elimde okunması gerekenler, okunacaklar , ölmeden önceler falan bir sürü listelerin arasında fena halde zorlanıyorum bazen ...yine de not alıyorum tabi ki :)
YanıtlaSilhaklısınız, çok kitap var zaman yok durumunda bende fazlasıyla kalıyorum...
SilYazınızı kuyumcu ben de çok merak ettim ve olunacaklar listeme ekledim.
YanıtlaSilTeşekkürler ...
iyi okumalar...
Silkitabın kapağı çok itici gelmişti bana, o yüzden elim hiç gitmemişti, arka kapak yazısını dahi okumamıştım o derece yani! ama yorumunuzdan sonra listeme ekledim..
YanıtlaSilKapak konusunda çok haklısınız... bana ayrıca arka kapak yazısı da çok itici gelmişti ama sonra bir çok yerde çok öne çıkarılınca okumaya karar verdim ve iyi ki okumuşum :)
SilDistopik kitapları çok seviyorum. Elimden geldiğince okumaya çalışıyorum. Son zamanlarda benim de çok ilgimi çekmişti bu kitap ve aldım. 1984'ü okuduktan sonra bu kitabı okumalıyım sanırım. Yorumunuz için teşekkürler, aydınlatıcı bir yazı olmuş. :)
YanıtlaSilteşekkür ederim :) Bu kitap 1984'den önce yazılmış ve Orwell'in bu kitaptan esinlendiğine dair önsözde epeyce bir açıklama vardı... gerçi ben pek benzetmedim... 1984, Fahrenheit 451 ve BİZ birbirine daha yakındı... bu kitap daha özgün... ama 1984'de en detaylısı ve en kapsamlısı... benim geride okuyacağım tek ''Cesur Yeni Dünya '' kaldı onu da bitirince tüm külliyatı tamamlamış olacağım.. size de iyi okumalar :)
Silhımmmmm bunu da hiç duymadım bu da önemli belli :)
YanıtlaSil