GRAHAM SWIFT - SU DİYARI
Bu
romanı kitapçıda tesadüfen buldum ve arka kapağını okur okumaz da satın
aldım... Graham Swift 1949 doğumlu İngiliz bir yazar, 1983 yılında yazdığı bu
romanı ile iki ödül kazanmış ve eser Salman Rushdie'nin Utanç, D.
M. Thomas'ın Beyaz Otel, John Fowles'un Fransız Teğmenin Kadını romanlarıyla kıyaslanıp postmodern edebiyatın klasikleri
arasında gösteriliyormuş...
Peşin peşin yazayım bu kitaba bayıldım, çok güzeldi... yazarın muhteşem bir anlatımı var, çok
esprili bir dille yazıyor (tabii bu arada çevirmeni de kutlamak gerek),
konuları iç içe geçiriyor, tarih öğretmeni Tom Crick’in ve ailesinin hayatını
anlatırken arada dünya tarihini de tek tek ele alıyor... tarihin aslında ne
anlama geldiği, nasıl tekerrür ettiği hikaye içinde usul usul anlatılıyor...
Konu
zamandan zamana atlayarak ilerliyor, tarih öğretmeninin yaşlılığından başlayıp çocukluğuna, gençliğine gidebiliyor veya büyük büyük babasına/annesine kadar
uzanıyor... tarihte de Dünya Savaşları, Fransız İhtilali, Napolyon vs. yeri
geldikçe arzı endam ediyor... hikayenin büyük bölümü Doğu İngiltere’de Fens’de
geçiyor, burası iki nehrin birbirine döküldüğü, sonrada denize ulaştığı bataklık
bir bölge... insanlar yılanbalığı avlayarak geçiniyorlar, 17. yüzyılın ortalarından
itibaren de toprak ıslahı yaparak tarım yapmaya elverişli arazi elde etmeye
çalışıyorlar... Tom Crick’in savak bekçiliği yapan ataları ile bira
üretimi yapan aile büyükleri tek tek anlatılıyor... Tom, hem özel hayatındaki
karmaşa hem de öğrencilerin ilgisini çekmek için tarihi, kendi kişisel tarihiyle
harmanlayarak anlatıyor... çocukların ilgisini çekmeyi başarıyorsa da okul
yönetimi bunu bahane edip onu emekliye sevk ediyor...
Yazar
toprak ıslahı, yılanbalıklarının üremesi, Tom'un ailesinin tarihi gibi birçok konuyu
çok detaylı ve uzun uzun anlatıyor... normalde sıkıcı olabilecek bu konuları severek okudum, kitap aktı gitti... yazarı çok başarılı buldum, muzip tarzı
da muhteşemdi... ben çok sevdim size de kaçırmayın okuyun diyorum...
‘’Devrime Dair: Aynı anda iki yöne ilerler.
İleri giderken geri gider. Halkalar çizer. Dolanır. Tarihin hiç durmadan
geleceğe doğru ilerleyen gayet disiplinli ve şaşmaz bir sütun olduğu
yanılsamasına kapılmayın. (.....) Zamanda seyahat ederken pusula yoktur. Bu haritası
çıkarılmamış boyuttaki yön duygumuz, çölde kaybolmuş seyyahlarınkine benzer. İleri,
Ütopya vahasına doğru gittiğimizi sanırız. Peki daireler çizmediğimizi nereden
bileceğiz? Ancak gökyüzünden aşağı bakan hayali bir figür (hadi Tanrı diyelim)
bilebilir bunu.
İster ahlaki ister teknolojik olsun medeniyetin
büyük, mahut, ileri hamlelerinin beraberlerinde daima bir gerileme getirdiği
inkar edilemez çocuklar. Hıristiyan öğretilerinin sözümona barbar bir dünyaya
yayılması, Avrupa tarihi boyunca –diğer bölgelerdeki misyonerlik faaliyetlerini
hesaba katmazsak- savaşların, katliamların, engizisyonların ve başka barbarlık
türlerinin başlıca sebeplerinden biridir. Aynı şekilde, matbaanın keşfi, bilginin
yayılmasının yanı sıra propagandaya, asılsız
haberlere, kavga ve çekişmelere yol açmıştır. Buharlı makinenin icadı,
endüstriyel sömürünün sefaletine, on yaşındaki çocukların kömür madenlerinde
günde onaltı saat çalıştırılmasına sebep olmuştur. Uçağın icadı, 1939’dan 1945’e
kadar Avrupa şehirlerinin sivil halklarıyla birlikte yaygın bir biçimde tahrip
edilmesine yol açmıştır (.....) Atomun bölünmesine gelince...’’ (syf:131-132)
‘’Halk önce şu partiyi destekler. Sonra bu
partiyi ama özel ihtiyaçları karşılandığında, artık aç olmadığında Danton’un
peşine düştüğü gibi kolayca Napolyon’un peşine de düşer. Belki halk olmadan
devrim olmaz ama devrimciler halk değildir’’ (syf:135)
Yazar: Graham Swift
Çevirmen : Aslı
Biçen
Sayfa Sayısı : 344
Basım Yılı : 2007
Yayınevi : Metis
Çalıştığı okulda tarih dersi vermekten sorumlu olan ve tarihe, özellikle de Fransız Devrimi tarihine olan tutkusu yüzünden işini keyifle yapan Tom Crick, çok sevdiği karısının tümüyle yabancı biri haline gelmesiyle birlikte, öğrencilerine kendi şahsi tarihini anlatmaya başlar. Bu da, tarih derslerini ve onlara ayrılan ödeneği artık gereksiz bulmaya başlayan okul yönetiminin eline onu kovmak için arayıp da bulamadığı fırsatı verecektir.
Graham Swift bu belki de en başarılı romanında bize sulak düzlüklerin, Birinci Dünya Savaşı'nın ülkedeki akislerinin, bira üreticisi köklü bir ailenin ve sürekli sular altında kalan hayatların trajik öyküsünü anlatır. Ne var ki, geçmişle gelecek arasında mekik dokuyan bu masalsı anlatının, sırlarını birer birer ifşa ederek ulaştığı en büyük trajedi, öğretmenin kendi trajedisi olacaktır.
Kamusal tarih ile bir ailenin tarihinin nasıl iç içe geçebildiğini gösteren roman, 1983'te yayımlandığında büyük ilgi topladı ve geçen yıllarla birlikte giderek birçok Batı üniversitesinde çağdaş edebiyat, hatta tarih derslerinde okutulmaya başladı. Tarihin anlamı ve neden önemli olduğu üzerine kitap boyunca süren sorgulama, tarih felsefesine ilgi duyan okurların özellikle ilgisini çekecek nitelikte. Diğer yandan insanlığın cinayet, ensest, intihar gibi kadim temalarını müthiş bir üslup ve kurguyla ele alan, son derece etkileyici bir roman Su Diyarı.
Graham Swift 1949’da Londra’da doğdu. Dulwich College, Cambridge'teki Queens College ve York Üniversitesi'nde eğitim gördü. 1983 yılında İngiliz Kitapçılar Birliği'nce hazırlanan En İyi 20 Britanyalı Genç Romancı listesinde yer aldı. Son dönem İngiliz romancıları arasındaki en önemli isimlerden biri olan Swift’in kitapları Booker Prize, Guardian Fiction Award, Winifred Holtby Memorial Prize, İtalyan Premio Grinzane Cavour ve Fransız Prix du Meilleur livre étranger gibi pek çok önemli ödüle layık görüldü.
Merhaba;
YanıtlaSilGerçekten normalde benim için de sıkıcı gelebilir bu anlatılar... Ama sizin yorumunuzla sanki acaba okuyabilir miyim ve okumazsam çok şey kaçıracağım hissine kapıldım bir anda ...
Etkileyici bir anlatım olmuş benim için ...
Teşekkürler
Huzurlu geceler dilerim
Merhaba didemika;
SilÖncelikle çok teşekkür ederim. Bu kitabı nasıl anlatacağım diye çok zorlandım iyi bulduysanız ne mutlu bana:) çok fazla konu var, öğretmenin ailesi, bulundukları ortam çok ilginç, artı olarak dünya tarihi de var. kitapçıda bulursanız karıştırıp bir bakın, güzel kitap:) sevgiler:)
Yazının başında Fransız Teğmenin Kadını adlı eserinin adını görür görmez yorumunu büyük bir dikkatle okudum canım. Fransız Teğmenin Kadını benim çok beğendiğim bir eserdir. Tekrardan okumayı düşünüyorum.
YanıtlaSilAslı Biçen çok iyi kitapların çevirisini yapmıştır. Ayrıca "inceldiği yerden" adlı bir eser yazmıştı. Kitabı okudum çok başarılı buldum. Bunlardan sonra bir de sen Su Diyar'ı nı çok beğenmişsin ki benim bu kitabı okumam farz oldu artık:)
Merhaba Eralcim,
SilFransız Teğmenin Kadını'nı ben de çok sevmiştim, bu kitapta birden fazla okunabilir. Açıkçası Aslı Biçen'i tanımıyordum bu kitapla fark ettim, çok başarılıydı. Bahsettiğin kitabına bakacağım. bence de bu romanı oku. sevgiler:)
Tarihin, çok karakterlerin olduğu kitapları seviyorum. Okuyabileceğim bir kitap gibi duruyor :)
YanıtlaSilKitap Güneşim, iyi okumalar, sevgiler:)
Silaaa süpermiş, not alıyorum hemen!:) teşekkürler, sevgiler..:)
YanıtlaSilKitap Sevinci; umarım seversiniz, sevgiler:)
Sil