ODAK YAZAR SÖYLEŞİLERİ - NERMİN YILDIRIM
18
Aralık’ta Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin düzenlediği Odak Yazar Söyleşisine
katıldık... Konuk yazar Nermin Yıldırım’dı...
Söyleşiyi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü düzenliyor, öğrencilerin katılımı çok iyiydi,
kalabalık, heyecanlı ve enerjiktiler... Moderatör olan öğrenci yazarın 4
kitabını da okumuş, çok iyi hazırlanmıştı, soruları detaylı ve çok
başarılıydı... sadece kitapların birinde kaptırıp romanın sonunu söyledi, insan
kendi okuyunca herkes okumuş gibi düşünebiliyor bazen... e o kadar kusur da
olur deyip keyifle izledik...
Nermin Yıldırım zaten çok sevdiğim bir yazar kendisini
görünce bu duygum iyice pekişti... Çok genç, çok düzgün, çok cana yakın ve
mütevazi biri... yazarın kitaplarında sürekli olarak ele alınan bir
unutma-hatırlama meselesi var moderatör bunu sordu, Yıldırım hafızasının pek
iyi olmadığından ve toplum olarak da unutmaya
yönlendirildiğimizden bahsetti... bir de insanlar, geçmişte, bugünde ve
gelecekte yaşayanlar diye üçe ayrılır dedi... gelecekte yaşayanlar sürekli planlar yapar, bugünde yaşayanlar çocuklar ve
delilerdir -ki kendisi de en çok bu grupta yer almayı istiyormuş- ama ben
geçmişte yaşayanlardanım hep geriye dönüp neden oldu diye sorar araştırırım bu
da kitaplarıma yansıyor dedi... kendini bildi bileli şiirler, öyküler yazıyormuş... hatta küçükken yazdığı öykülerini amcası daktilo edip, fotokopi ile çoğaltıp, kartondan
kapak yapıp kitap haline getirmiş, bir arkadaşımın doğum günü olsa da hediye
götürsem diye beklediğini anlattı... sonradan kitaplarım basıldı ama hiçbiri
amcamın hazırladığı kadar beni etkilemedi dedi... romanlarını 7 defa
yazıyormuş, kurgum çok değişmiyor ama istediğim dile ulaşmak için bu kadar çok
yazıyorum dedi...
Mutluluk
üzerine konuşuldu, herkesin mutluluğa çok takıldığını, sosyal medyada ve benzer
platformlarda herkesin çok mutlu gibi
gözüktüğünü, insanlarında çaresizce mutlu olmaya çalıştığını ama hayatın öyle
olmadığını, bunun çok tehlikeli bir konu olduğunu söyledi... Kitaplarımda kadın
karakterler ağırlıktadır, bunu yazmayı seviyorum dedi... En sevdiği yazar Ahmet
Hamdi Tanpınar’mış... öğrencilerden biri nasıl yazdığını sordu, oturup
yazıyorum öyle bana ilham gibi herhangi bir şey gelmiyor, bir programım var ona
uyarak yazıyorum aslında sıkıcı bir iş ama ben yazmayı çok sevdiğim için hayatımdan
memnunum diye belirtti... hepimiz romanlarına dair sorular sorduk, o esprili
bir şekilde cevapladı... keyifli bir
sohbet oldu, süpriz olarak izleyiciler arasında Seray Şahiner ve
Hikmet Hükümenoğlu’da vardı onlarda soru sorup, görüşlerini belirttiler... Seray Şahiner’i de çok severim bilseydim onun kitabını da yanıma alıp imzalatırdım diye söylendim... iki
saat nasıl geçti anlamadık, kitaplarımızı imzalattık ve ayrıldık...
Velhasıl çok memnun kaldık... 19 Şubat 2016’da Mahir Ünsal Eriş var ona da
gitmeyi planlıyoruz, ilgilenenlere duyururum...
nermin yıldırım merakım daha da depreşti valla!:) keşke çocuklar gibi bugünü yaşayabilsek...
YanıtlaSilSeray Şahiner'i ben de çok severim! ama nerden bileceksiniz işte o da izleyici kontenjanından katılınca tabi:)
Anı yaşa deniliyor ama zor işte:) sevgiler:)
SilNe güzel bir etkinlik olmuş. Nermin Yıldırım ' i ben de çok seviyorum .
YanıtlaSilİstanbul'daysanız eğer geriye 5 yazar daha kaldı, birine katılın derim sevgiler :)
Silah ya gidilirmiş buna :D
YanıtlaSilBaşka söyleşilere de gidiyorum ama burada öğrencilerin arasında olmak çok iyiydi... çok canlılar, meraklılar, güzel sorular soruyorlar, tavsiye ederim:)
SilNe kadar güzel anlatmışsınız, ben de daha önce Hikmet Hükümenoğlu'nun söyleşisine gitmiştim orada, o da çok keyifliydi, gerçekten çok hoş bir ortam, diğer yazarlarınkine de gitmek isterim, sevgiler:)
YanıtlaSilGüzel görüşleriniz için çok teşekkür ederim... belki Mahir Ünsal Eriş'e birlikte katılırız:) sevgiler
Sil