STEFAN ZWEIG - MARY STUART
Stefan Zweig'i çok severim (bu okuduğum 12. kitabı), biyografilerini ise
daha çok severim (bu okuduğum 8. biyografisi)... ayrıca bu kitap her yönüyle mükemmel, okuduklarım arasında üst sıralara
yükseldi...
Bu
eser İskoç Kraliçesi Mary Stuart'ın (1542-1587) hayatını
anlatıyor; ''Altı günlükken İskoçya
Kraliçesi, altı yaşındayken Avrupa'nın en güçlü prenslerinden
birisinin nişanlısı ve onyedi yaşındayken Fransa Kraliçesi olan
bu kızın yükselişi, tıpkı bir roketin yükselirken çizdiği
çizgi gibi hızla gerçekleşti, öyle ki o daha iç dünyasını
tanıyamadan, dış dünyasındaki gücü en yüksek basamağına
ulaşmış oldu. (syf:53)'' ancak kocası II. François
hastalıklı bir bünyeye sahip olduğundan genç yaşında ölür
''Rüya, sadece bir yıl içinde sona ermişti
ve Mary Stuart artık Fransa Kraliçesi değildi; şimdi doğduğu
andan öldüğü ana kadar sahip olduğu tek bir ünvanı vardı:
İskoçya Kraliçesi. (syf:57)'' onsekiz yaşında ülkesine
dönen Mary Stuart'ın çarpıcı yaşam öyküsünü okumaya devam
ederiz...
''Ama
Mary Stuart'ın yaşamındaki sır perdesi, çelişkili olduğu kadar
farklı yorumlarla da anlatıldı: Belki de yaşamı böylesine
farklı bir biçimde yorumlanan bir kadın daha yoktur; bazen bir
katil, bazen bir şehit, bazen budala bir entrikacı, bazen de bir
azizedir. Ancak tuhaftır ki, onun kişiliğinin betimlenmesindeki bu
farklılıklar, bize ulaşan malzeme eksikliğinden değil, tam
tersine insanın kafasını karıştıracak kadar çok oluşundan
kaynaklanır.(........) Protestan yazarlar genellikle suçu Mary
Stuart'ın üstüne atarken, Katolikler daha çok Elizabeth'i
suçlarlar. İngiliz yazarlar onu her zaman bir katil olarak
sunarken, İskoç yazarlar alçakça bir iftiranın masum bir kurbanı
olarak gösterirler. (syf:11-13)'' hal böyleyken Zweig
tarafsız bir yazar olarak objektif bir biçimde bu biyografiyi
yazmaya çalıştığını belirtiyor...
16. yüzyılda Avrupa'da yaşanan çekişmeleri, Mary Stuart ve en büyük rakibi
İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth (VIII. Henry'nin Anne Boleyn'den olan kızı) arasındaki mücadeleyi, çevrilen
dolapları, dalavereleri okurken sanki o kadar yüzyıl geçmemiş
gibi hissettim... şimdi de aynı oyunları bizim gibi az gelişmiş
ülkeler üzerinde oynuyorlar...
Zweig;
hem Kraliçenin hayatını, kişiliğini, kararlarını, hem de
yaşadığı dönemin siyasal ortamını ve aktörlerini çok detaylı
anlatıyor... aynı zamanda da sanki kurgu bir romanmışcasına
sürükleyici ve heyecanlı bir metne sahip muhteşem bir kitap,
kaçırmayın mutlaka okuyun...
Not:
Çeviride birkaç kere geçen ''kendi öz karısı'' ''kendi öz
kocası'' ifadesini garipsediğimi söylemeliyim. Almancada buna
tekabül eden bir kelime/deyim olabilir ama dilimizde ''öz''
kelimesini aynı ana babadan doğan anlamında kullanıyoruz
dolayısıyla eşler için uygun olmuyor. Bu konuda benim
atladığım/bilmediğim bir açıklama varsa öğrenmek isterdim...
Çevirmen:
Kasım Eğit – Yadigar Eğit
Sayfa
Sayısı: 520
Basım
Yılı: 2016
Yayınevi:
Can
Stefan Zweig ünlü İskoç kraliçesi Mary Stuart'tan bahsederken, "Dünya tarihinde belki de başka hiçbir kadın edebiyata bu kadar çok konu olmamış, dramlarda, romanlarda, biyografilerde ve tartışmalarda böylesine çok işlenmemiştir," der.
Kraliçenin entrikalar, ittifaklar ve politik hesaplarla geçen, ihanetlerle yolundan saptırılan kısa yaşamını Stefan Zweig ilk kez 1935'te anlattı. O günden bu yana Mary Stuart, yazarın en gözde biyografilerinden biri. Toplumsal rollerin ardındaki insana, olayların ardındaki duygulara yoğunlaşan ZweIg'ın Mary Stuart'ı, düşmeyen temposuyla gerilim romanlarını aratmayacak türden…
Bu kitabını olmasa da Stefan Zweig'in okuduğum kitaplarından bende zevk alırım.
YanıtlaSilÖneriniz için teşekkürler:)
Zweig iyidir:) Yorumunuz için ben teşekkür ederim. Sevgiler:)
Silbizim ülkede zweig hayranlığı başladı son bir iki yıldır yaaa. ben de iki kitabını okudum. tabikide iyi yazar. ben de bir girişip hepsini okusam iyi olacak :)
YanıtlaSilEvet son zamanlarda epeyce okunuyor ama genelde hikayelerini tercih ediyorlar oysa biyografileri daha güzel. keyifli okumalar olsun:)
Silbiyografilerinin daha iyi olduğunu duymuştum ben de hiç okuma şansım olmadı , MAry enteresan bir karaktermiş gerçekten , talihsiz demek yerinde bir tanım olabilir mi bilemesem de , en kısa zamanda bir biyografi okumak istiyorum Zweig 'den , hangisini önerirsiniz ilk olarak ?
YanıtlaSilEylem Hanım, Mary Stuart ilginç ve güçlü bir kadın ama hayatının son dönemleri hariç pek talihsiz denilemez daha çok kendi kararlarının sonuçlarına katlanmak zorunda kaldı. Zweig'in kendi biyografisi olan ''Dünün Dünyası'' ile başlamanızı öneririm. Sonrasında isterseniz Mary Stuart, Erasmus şeklinde devam edebilirsiniz. İyi okumalar, sevgiler
Silyazarın otobiyografilerini bilmiyordum, siz çok beğendiyseniz okunmalı:)) bu arada 520 sayfa, oldukça hacimliymiş, kitabın sayfaları ince herhalde o kadar kalın durmuyor kitap, keyifli okumalar sevgiler:)
YanıtlaSilEren Hanım; evet resimde belli olmuyor ama 500 küsur sayfa. Fakat çok rahat okunuyor o yüzden kalın olması problem yaratmıyor. Keyifli okumalar sevgiler:)
Silİlk kitabına, şuan okumaya devam ettiğim dünün dünyası ile başladım. O kadar akıcı ve özenli bir dil kullanılmışki ara vermeden önce yazdığı biyografiler ve diğer türler ile devam edeceğim.
Silİyi okumalar:)
SilOkumadım kitaplarını.Okuyup incelemek gerek.Teşekkürler :)
YanıtlaSilDaha Mutlu Yaşam; kesinlikle tavsiye ederim, bir tanesini deneyin:) Sevgiler
Silkitabı hafta sonu metroda birinin elinde görüp merak etmiştim, şimdi aydınlandım. Ayrıca biyografilerin daha etkileyici olduğunu düşünenlerdenim. :)
YanıtlaSilBiyografi de konu edilen kişi ile birlikte dönemde anlatıldığı için daha faydalı oluyor. Yorumunuza teşekkür ederim Abdullah Bey:)
SilMerhaba, Zweig'in bu kitabından haberim yoktu. Yazınıza bakacağım, teşekkürler.
YanıtlaSil