HIFZI TOPUZ - Başın Öne Eğilmesin

SABAHATTİN ALİ’NİN ROMANI

Bu okuduğum 9. Hıfzı Topuz romanı, neredeyse Cumhuriyetimizin tamamına şahitlik etmiş yazarı çok severim... yukarıdaki resimden de görüleceği üzere bu sene şubat ayında Pera Palas’ta yapılan söyleşisinde de tanışma fırsatı buldum... hem entelektüel kişiliği, hem muhteşem hafızası, hemde güzel sohbeti hepimizi büyüledi... tüm konuklara uzun uzun Fikret Mualla’yı anlattı, Fransa’daki anılarından bahsetti çok büyük keyif aldık... ben de o sırada Sabahattin Ali’nin Romanı’nı aldım, imzalattım ancak şimdi okuyabildim...

Sabahattin Ali’de başka bir dev yazar, zaten çok severdim, hayatını da kabataslak biliyordum ama bu kitabı okuyunca hem çok üzüldüm hem çok sinirlendim... bu memleket değerli aydınlarını katletmeye doymuyor... Hıfzı Topuz’da aynen bu şekilde yazıyor... bu kitapta yalnızca S. Ali’nin hayatı değil, Cumhuriyetin ilk yıllarından 1948’e kadar siyasi ve sosyal hayatta anlatılıyor... özellikle de 1938-1948 arasındaki siyasi ortam detaylı olarak yer alıyor... çok kısa sürede elimden bırakamadan okuduğum bu romanı size de öneririm...

Kızı Filiz Ali'nin babasının öldürüldüğü yerdeki bir taşa yazdırdığı Sabahattin Ali şiiri ile bitiriyorum...
Başım dağ, saçlarım kardır
Deli rüzgarlar vardır
Ovalar bana çok dardır
Benim meskenim dağlardır...

Yazar:  Hıfzı Topuz
Sayfa Sayısı : 264
Basım Yılı : 2014 (14. Baskı) – 2006 (1. Baskı)
Yayınevi :Remzi Kitabevi

Hıfzı Topuz bu romanda, belgelere dayanan özgün kurguyla Sabahattin Ali’nin Nâzım Hikmet’ten Bedri Rahmi Eyuboğlu, Orhan Veli ve Asaf Halat Çelebi’ye; Sabiha Sertel’den Vâlâ Nurettin, Rasih Nuri İleri, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’a yayılan dostluğuna ve 41 yaşında karanlık güçler tarafından katledilmesine uzanan trajik yaşamına ayna tutuyor. 

Sabahattin Ali, 41 yıllık yaşamı boyunca Türk edebiyatının dünya dillerine çevrilen seçkin örneklerini vermekle kalmadı, yalnızca yurdu için bağımsızlık istedi, özgürlük istedi, çağdaşlaşma istedi.. Bu değerlerin düşleriyle yaşadı. Bu düşlerin bedeli sürgünler, hapishaneler ve sonunda Istranca ormanlarında tutuklanıp katledilişle ödenecekti.

Yorumlar

  1. bu yazına tümüyle bayıldım :)

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar güzel bir söyleşi olmuştur kim bilir, Fikret Mualla da çok ilgi duyduğum bir ressam, büyük yazarla resminiz de çok güzel çıkmış:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim çok naziksiniz:) söyleşi hakikaten iyiydi ama Fikret Mualla'nın çok çilekeş bir hayatı olmuş, anlatılanlar beni çok üzdü o yüzden de onun için yazılan kitabı alamadım...

      Sil
  3. Gül harikasın. Ne mutlu sana çok değerli bir yazar ile tanışmışsın ve ona kitabını imzalatmışsın. Senin adına çok sevindim. Hıfzı Topuz'un iki eserini okudum. Yazarın külliyatını okumayı istiyorum. Okuduklarımdan birisi Başın öne Eğilmesin'di. Çok beğenmiştim. Etkisinden günlerce kurtulamamıştım. İtiraf etmeliyim ki bu kitabı okuyana kadar Sabahattin Ali hakkında pek bilgi sahibi değildim. Şimdi kim "yazarın bir kitabını okudum, çok beğendim" dese hemen lütfen Başın öne Eğilmesin'i oku diyorum.
    Sevgilerimle kitap dostu arkadaşım. Bayramın da kutlu olsun. Çok öpüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :) yazarın her kitabını severek okudum ve nasıl pırıl pırıl bir hafızası, akıcı bir sohbeti var inanılmaz... ben de sağlıkla mutlulukla nice bayramlar diliyorum... sevgiyle :)

      Sil
  4. bu kitap ya lisetemde ya da elimde okunacaklarım arasında, inş çabuk sıra gelir dedirtti yazınız, bu arada o kadar değerli bir yazarla tanışmak muhteşemdir eminim...şanslısınız...

    YanıtlaSil
  5. Kıskandım...
    Hıfzı Topuz hayran olduğum bir yazar. Ne mutlu size.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH