MARY DORIA RUSSELL - TANRININ ÇOCUKLARI
1998 yılında yazılan ve dilimize yeni çevrilen bu roman, ocak ayında okuduğum Serçe romanının devam kitabı... ilk kitapta olduğu gibi bunda da bilim kurgu konusuna itirazım devam ediyor ayrıca Rakhat'ta yaşayan iki akıllı tür ve insanların antropolojik ve sosyo-kültürel durumlarını açıklamaya odaklandığı için diğerinden daha ağır işliyor, tanrı ve din konusu bana fenalık geçirtecek kadar fazla (ilk kitapta bundan şüphelenmiştim ama ikinci kitapta beni gafil avladı) ve ilk kitaptaki çeviriyi daha çok sevmiştim... velhasıl klasik bir devam romanı olarak birinci kadar iyi değildi...
Konuya
gelirsek Rakhat'ta yaşayan akıllı iki türün her ikisi de kürklü,
kuyruklu, çift gözbebekli ama Jan'atalar etobur, ataerkil, şehirli
ve yönetime hakim iken Runalar otobur, kadınları ön planda olan,
köylü ve yönetilen şeklinde yaşıyorlar... insanlar işin içine
karışınca da her şey allak bullak oluyor ve türlerden birinin
soyu tükenme noktasına kadar geliyor... sürekli de insanların
orada bulunmasında tanrının rolü sorgulanıyor da sorgulanıyor...
İlk
kitabı sevdiyseniz bunu okursunuz zaten, hatta tek başına bile
okunabilir bir roman, başlangıçta önceki durumlarla ilgili geniş
bir özet veriyor... ilk kitaba göre daha uzun zamana okusam ve sıkıldığım yerler olsa da bu romanı da öneririm...
Sadece
ikinci kitapta da devam ettirdiği Ülkemiz hakkındaki komplosundan hiç hoşlanmadım ve her ne kadar
yazdıklarını başarılı bulduysam da yazarın üzerine kırmızı
bir çarpı çekmiş bulunuyorum... zaten Amerikalı yazarları
sevmiyorum Russell'de beni şaşırtmamış oldu...
Çevirmen:
Başak Bekişli
Sayfa
Sayısı: 548
Basım
Yılı: 2016
Yayınevi:
Metis
Mary Doria Russell'ın ilgiyle okunan romanı Serçe'den sonra Tanrının Çocukları da Türkçede: Beklenmedik dönemeçlerle dolu incelikli olay örgüsü ve edebi ustalığıyla en az ilki kadar güçlü bir eser.
Roman, Jana'ata ve Runa adlı iki akıllı türün bulunduğu Rakhat gezegenine yapılan ilk seferde yaşanan felaketin ardından, yeni bir sefer için kolların sıvanmasıyla başlıyor. Dünya'da hazırlıklar sürerken, paralel bir anlatımla, Rakhat'ta insanların ister istemez başlattığı değişim rüzgârına da tanık oluyoruz. Zorlu bir yolculuğun ardından Dünyalı ekip hedefe vardığındaysa, iki gezegenin halklarının kaderi bir kez daha kesişiyor.
Bir bilimkurgu romanı olarak Tanrının Çocukları'nın ayırt edici özelliği antropolojik derinliği: karakterlerin karmaşık iç dünyasını ikna edici bir şekilde resmetmesi; onların zaaflarını, kendi kendini kandırma ve anlam olmayan yerde bile sürekli anlam arama eğilimlerini, hırs ve yanılgılarını, iyi niyetle de olsa başkalarına zarar verme kapasitelerini gözler önüne sermesi. Dahası, yazarın önemli toplumsal meselelere -farklı türlerin/kültürlerin bir arada yaşaması, anlayış ve hoşgörünün kendinden farklı olanı tanımayla başlaması, katı geleneklerin zulmü, değişimin kaçınılmazlığı vb- yaklaşımı da kayda değer.
Bütün bunlara yaratıcı bir hayal gücü ve kitabın her sayfasında hissedilen ince bir mizah da eklenince, ortaya keyif ve heyecanla okunan doyurucu bir roman çıkıyor. Tüm bilimkurgu hayranlarına ve edebiyatseverlere tavsiye ediyoruz.
Ülkemizle ilgili olumsuz yazması hatta komplo kötü olmuş, yazarların bahsettikleri ülkede olumsuz tepki almayı göze alarak böyle şeyler yazmasını anlayamıyorum... Yine de tabi ilginç bir roman olmasından dolayı okumak isterim, bu arada kapak çok hoş, keyifli okumalar dilerim Gül Hanım, sevgiler:)
YanıtlaSilAslında yazar bir gelecek kurguluyor diğer ülkelerden birkaçı için de bir şeyler yazsa o kadar rahatsız olmayacaksınız öngörüsü böyle deyip geçersiniz ama yalnızca biz olunca altında bir çapanoğlu arıyorum ister istemez. Tabii bu romandan farklı bir konu onun dışında kitap iyi size de iyi okumalar olsun sevgiler:)
SilOkuyup okumamak konusunda karar veremediğm bir seri bu.
YanıtlaSilÖzellikle Serçe 'yi çok duydum merak ediyorum ama sevecegimden çok emin olamadim sanki.
Başka akıllı canlılarla karşılaşmak onlarla ilişki kurmak nasıl olabilir diye merak ediyorsanız güzel kitap ayrıca her şey anlamsız şekilde ters gidiyor (bu kitabın başında belli olduğu için rahatlıkla yazıyorum) sürekli bir pişmanlık anlatılıyor bu çok başarılıydı. Umarım karar vermenize yardımcı olur. Sevgiler:)
Silhımm bu tür yabancı geldi bana. bugün bir yazar yazdım. bi dolu kitabı var. romancı. belki ilgini çeker :)
YanıtlaSilBaktım da sanki fazla dramatik gibi geldi;) yine de teşekkür ederim, sevgiler:)
Silsizi kendime göre daha sabırlı bulduğumdan (en azından öyle hissediyorum:)) sıkılırım ben sanki:/
YanıtlaSilTeşekkür ederim:)) ama bu seri iyi hakikaten, akıcılık ve merakı korumak açısından. Bana Tanrı konusu çok fazla geldi için bazı yerlerde sıkıldım. ilk kitap Serçe daha iyiydi. tabii konu size hiç hitap etmiyorsa gerek yok.
SilHem bilim kurgu, hem de din, tanrı kavramları ikisi de ilgimi çeken konular. Okumamıştım, çok teşekkürler. :)
YanıtlaSilHoşgeldiniz:) ben teşekkür ederim, sevgiler:)
Sil