ROMAIN ROLLAND - Jean-Christophe - I

Ondokuzuncu yüzyılın sonlarından beri dünya sömürgelerini ele geçirmek için yarışa giren emperyalist devletler arasında yirminci yüzyılın ilk büyük savaşı, 1914 yazında patlak verdi: Birinci Dünya Savaşı. Dünya pazarlarını ele geçirmek amacıyla, büyük tekellerin ve çıkar gruplarının kışkırttıkları bu kanlı boğuşmayı, buna katılan ülkelerin aydınlarının, yazarlarının çoğu bilerek ya da bilmeyerek körüklüyordu.
Amacı insanlığı mutluluk ve barış içinde yaşatmak olan sosyalist partiler bile Fransa'da ve Almanya'da, emperyalist hükümetlerin savaş bütçesini onaylayarak ideallerine ihanet etmişlerdi. Fransa'da buna karşı çıkan sosyalist lider Jean Jaurès gözü dönmüş bir gericinin kurşunuyla susturulmuştu. Almanya'da Thomas Mann, Gerhardt Hauptmann gibi büyük yazarlar, Alman emperyalizminin kanlı saldırılarının savunuculuğunu yapıyorlardı. Bunların karşısında, yalnız Rosa Luxemburg'la ve Karl Liebknecht direnmişti.
İşte Avrupa'nın bir kan ve ateş denizine gömüldüğü o 1914 yılının Eylülünde İsviçre'den bir ses yükseldi. Romain Rolland bütün dövüşen, birbirinin kanını akıtan devletlerin aydınlarına, gençliğine haykırıyordu.
Cenevre'de çıkan Journal de Genève gazetesinde 22 Eylül 1914'den başlayarak 1915 yılının Ağustos ayına kadar süren Boğuşmanın Üstünden başlığı altındaki yazılarında Romain Rolland, bu büyük kanlı oyunu ''yurtseverlik'' adı altında körükleyenlerin maskesini düşürüyor, savaş alanında birbirini boğazlayan gençlerin nasıl aldatıldığını, fikir ve sanat adamlarının insanlık ideallerine ihanetlerini cesaretle ortaya koyuyordu: ''Milyonlarca insanı birbirine saldırtan, yalnız ırkçılık tutkusu değil... Her devlette akıl, inanç, şiir, bilim ve bütün ruh kuvvetleri savaş uğrunda orduların ardından seferber edildi...''
Bu sözler Fransa'da Jaurès'i öldürten şovenleri öfkeden kudurtmuştu. Romain Rolland'a karşı büyük bir çökertme kampanyasına girişildi. Onun bu düşünceleri yaymakla Almanlara hizmet ettiği ileri sürüldü lanetlendi. Ama bu yazıların çıktığı tarihten bir yıl sonra Romain Rolland'a Nobel ödülü verildi. O zamandan beri Romain Rolland'ın adı, dünyanın dört köşesinde insanların kardeşliği ülküsüne gönül verenlerin, barbarlıkla, emperyalizmle savaşanların bir umut ve direnme kılavuzunun adı olarak yaşadı. (syf:7-8 Adnan Cemgil önsöz )

Romanın baş kahramanı, kitaba adını veren Christophe'un kişiliğinde, yazar, büyük bir müzik dehasının sanat ve hayat kavgalarını anlatır.(.........) Christophe bir ölçüde Beethoven'ı canlandırır bu romanda: Soyu, çocukluğu, yaşadığı, büyüdüğü çevre, hayatta ilk acıları, isyanları, sevgileri ve hayal kırıklıkları Beethoven'ın çocukluk ve gençlik yıllarının büyük ölçüde yansımasıdır. (.........) Romanın ilk üç kitabı Gün doğarken, Sabah, İlk gençlik'de tamamiyle Beethoven'ın havası, dünyası canlanır. (.......) Bu üç bölüm büyük yapıtın prelüdü gibidir. Bu bakımdan denilebilir ki romanı yazmaya başladığı 1903 yılında yayımladığı ''Beethoven'' biyografisi, Jean- Christophe'un önsözü olmuştur. Yalnız Romain Rolland bir müzik dehası olarak portresini çizdiği Christophe'un kişiliğinde Beethoven'ın özelliklerini canlandırmakla yetinmiş değildir. Christophe'ta bundan daha fazla bir şeyler de var; bütün büyük müzisyenlerin öz niteliği. Müzik tarihinin bütün kişileri bir araya getirilmiş ve roman bu bütünden kök almıştır... Christophe büyüdükçe dış görünüşüyle Beethoven'den uzaklaşır. Daha çok Gluck'u, ya da Heandel'i andırır. (.......) Wagner'in biyografisinin de Christophe tipinin yaratılışında büyük etkisi olmuştur.(.........) Jean- Christophe, kaynağını sadece geçmişteki büyük insanların hayatlarından alan bir roman değildir. Romain Rolland, kahramanının çalkantılı hayat akışı içinde onun ve Oliver'in ağzından paranın her şeye egemen olduğu; sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzeninin de acımasız bir eleştirisini yapmıştır. (syf:19-21 Adnan Cemgil önsöz)

Yukarıya alıntıladığım Adnan Cemgil'in (1909-2001) önsözünden hem yazar hem de roman hakkında bu tanıtıma yetecek kadar bilgi ediniyoruz o yüzden daha fazla şey yazmayacağım... bundan iki yıl önce Rolland'dan Tolstoy'un Yaşamı'nı okudum, Jean- Christophe'un yeniden basılacağını hiç ummamıştım ama YKY muhteşem bir yayıncılık sergileyerek bu büyük eseri yeniden yayımladı... Bu birinci ciltte 4 Kitap (Gün Doğarken, Sabah, İlk Gençlik ve İsyan) yer alıyor, diğer iki cilt henüz yayımlanmadı ama en kısa sürede çıkmasını umuyor ve bekliyorum...

Romanı, kitap kapağını çok beğendim, çeviri muhteşemdi, yazarın anlatımına bayıldım, Christophe'un doğadaki seslerden müzik yaratmasını mükemmel şekilde yazmıştı, okurken o müziği duyuyor gibi hissediyorsunuz çok sevdim... epeyce etiket yapıştırdım ama uzun olacağı için buraya hiçbirini yazamadım, romanın devamını merakla bekliyorum, konu ilginizi çekiyorsa kaçırmayın okuyun derim...

Yayınevine/Editöre Not: Bir miktar daha dipnot konulabilirdi şöyle ki; ''Ne içebiliyor, ne şarkı söyleyebiliyor ne de gezmeye gidebiliyorlardı. Bütün bu Vereinswesen'lerden tiksiniyordu. Ama buna rağmen bir Wagner-Verein'a öteki Verein'lardan daha yatkındı.(syf:419)'' gibi bir cümlede italik olarak yazılan kelimelere bir dipnot konulsa çok daha iyi olur... ki bu tip cümlelerden çokça vardı ve bazılarında metin içinde açıklama yapılsa da bir kısmı bu şekilde geçilmişti, bu da okumayı biraz sekteye uğratıyor... 

Jean Christophe II 


Yazar: Romain Rolland
Çevirmen: Adnan Cemgil
Özgün Adı: Jean-Christophe
Sayfa Sayısı: 500
Basım Yılı: 2018, 1983 (İlk Basım-Sosyal Yayınlar)
Yayınevi: YKY

Romain Rolland’ın 1904’te yazmaya başlayıp 1912’de tamamladığı, 10 kitaptan oluşan bu dev eseri, YKY 3 ciltte bir araya geliyor.

Önce annesinin sıcak elleri, karanlık, sesler...
Minicik kulaklarında nehrin uğultusu, yağmurun sesi, hafifçe işitilen çan sesleri, serçe sürülerinin tatlı gürültüsü...
19. yüzyılın sonlarında Ren nehri kıyısındaki küçük Alman şehirlerinden birinde doğar Jean-Christophe. Dedesi de babası da müzisyendir. Kısa sürede Christophe’taki müzik dehasını fark ederler. Ve o andan itibaren Christophe için her şey müzik olur. Yoksul, yalnız, sevgisiz bir çocukluk geçirir. Hayatın adaletsizliğiyle erken yaşta tanışır. Dost edinir, âşık olur, ayrılık acısını tadar, ölümü görür...
Besteler yapar Jean-Christophe ama çok geçmeden bunları hissederek yazmadığı için hiçbir değerlerinin olmadığını anlar. Bir konserde aniden fark eder çalınan ünlü eserlerin sahteliğini, içtensizliğini. İsyan alevi parlamak üzeredir içinde...

“Edebi eserlerindeki yüce idealizm ile çeşitli insan tiplerini betimlerken ortaya koyduğu duygudaşlık ve hakikat aşkı”nı onurlandırmak için Nobel Akademisi Romain Rolland’ı 1915 yılında Nobel Ebebiyat Ödülü’ne layık görmüştür. Yazar, “nehir roman” türünün ilk örneği olan en büyük romanı “Jean-Christophe”ta dâhi bir müzisyenin doğumundan ölümüne hayatını anlatırken bir yandan da paranın her şeye egemen olduğu, sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzenini acımasızca eleştirir.

Romain Rolland (1866-1944), 20. yüzyıl Fransız edebiyatının en büyük mistiklerinden, romancı, oyun ve deneme yazarı.
On dört yaşında okumak için gittiği Paris’te toplumun manevi bir kargaşa içinde olduğunu gördü. École normale supérieure (Yüksek Öğretmen Okulu)’e kabul edildi. Dinsel inancını yitirdikten sonra Spinoza ve Tolstoy’un yapıtlarını okudu. Müziğe büyük ilgi duydu. 1895’te doktorasını tamamladı. Oyunlarını iki ayrı kitapta topladı: “Les Tragédies de la foi” (İnanç Tragedyaları, 1913), “Le Théâtre de la révolution” (Devrim Tiyatrosu, 1904). En tanınmış romanı Jean Christophe (1904-12. 10 cilt) “Les Cahiers de la quinzaine” adlı dergide yayımlandı. Bu romanla Fransa’da roman-fleuve (ırmak roman) türünü başlattı. 1915’te “Au-dessus de la mêlée” (Kavganın Üzerinde) adlı risalesiyle Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı. “Journal des années de guerre 1914-1919” (Savaş Yıllarının Günlüğü, 1952) ölümünden sonra yayımlandı. “Evrensel müzikçi” saydığı Beethoven’ı ele alan “Vie de Beethoven” (Beethoven’ın Hayatı), “Vie de Tolstoy” (1911, Tolstoy’un Hayatı, 1969) gibi yaşamöykülerini dile getirdi.

Yorumlar

  1. İsmini çok duyduğum ama okumadığım bir yazar. Koca bir on yılı (yanlış hesaplamadımsa)bu on kitaba ayırmış, dile kolay. Savaşla ilgili söyledikleri çok doğru, hep çıkar, hırs, para hırsı, petrol hırsı, bugün de aynıyız. Avrupa'nın tüm demokrat güya hümanist ülkeleri Libya, Irak, Suriye konu olunca nasıl da yamyamlar gibi ABD'ye destek verdiler, dinci dediğimiz Arabistan, Katar keza...elbirliğiyle mahvettiler...:( ne yazık ki bizde destek olduk:(
    Eline sağlık Gül'cüğüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız Müjde Hanım aynı söylediğiniz gibi oldu maalesef. Rolland asıl bu tip çıkar savaşlarında yazarlar, bilim adamları vs. aydın kesimin buna destek vermesini daha çok eleştiriyor. Bu son 17 yılda bizde de aynısı oldu bu hale gelmemize sebep olan bir sürü yazar, gazeteci, bilim adamı var. Çok acı bir durum. Teşekkür ediyorum, sevgiler:)

      Sil
  2. Gerçek sanatçılar ve aydınlar toplumun önünde toğlumu aydınlatmalıdırlar. Toplum bir yanlışa sürükleniyorsa da bu yanlışa karşı direnci başlatma görevi yine aydınlarındır. Maalesefe her toplumda ve her zamanda toplumu aydınlatmak yerine rüzgar ile yol alanlar olmuştur. Bu bağlamda yazara gerçek bir aydın tanımlanması yapılmalıdır. Çevremizde de gerçek aydınları bulmak çok kolay değil maalesef. Umarım diğer kitaplar da en kısa zamanda tekrar basılarak okuyucu ile buluşur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef ülkemizde gerçek aydın çok azaldı ve azalmaya da devam ediyor. Bakalım gelecek günler ne gösterecek? Teşekkürler.

      Sil
  3. heeeey sölemiş miydim ki acaba daha önce bi de yazılarımda filan da vardı, bu roman, en sevdiklerimden ve ayrıca müthiş müthiş yaaa. ben sahaftan eski baskısını okumuştum. sosyal yayınları idi galiba. demek yky basmış. alırım ben de bunu. dursun elimin altında okşayım arada :) cemgilden alıntıların da iyiydi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu roman hakkında konuşmamıştık, yani hatırlamıyorum:) sizin de sevmenize sevindim o zaman okuyalım, okutalım. Sevgiler:)

      Sil
  4. şöyle bir şey oldu , ne zamandır kitap almıyorum , en azından sıfır kitap almıyorum ama sizin önsöz ile başlayan yorumunuzu okumaya başladım , önsöz bittiğinde online satış yapan bir sitenin sayfasını , yorumunuzu bitirdiğimde ise kitabı sepetime atacak tuşa tıklamıştım , teşekkürler Gül Hanım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok hoşmuş:) Umarım seversiniz Eylem Hanım, sevgiler:)

      Sil
  5. Deep tavsiye etmiş
    e sizde okuyun demişsiniz 2020 hedeflerine eklendi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel kitap okuyun bence de:) Keyifli okumalar.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH