YUKİO MİŞİMA - KAÇAK ATLAR / BEREKET DENİZİ 2

Yukio Mişima'nın (1925-1970) başyapıtı Bereket Denizi dörtlemesinin ilk kitabı Bahar Karları'nı 2009 yılında okumuş ve çok sevmiştim, seriye devam etmeyi düşünüyordum ama bir türlü olmadı ve ikinci kitap Kaçak Atlar'ı okumam için on yıl geçmesi gerekti...

Aradan bu kadar zaman geçince ilk kitap biraz silikleşiyor, Kaçak Atlar'ı okudukça yavaş yavaş hatırladıysam da arka kapak açıklamasında da belirtildiği üzere tek başına da okunabilir...

Kaçak Atlar, aşağıda da yazıldığı gibi hem yazarın ölümünün bir provası, hem de Japonya'ya dair kendi görüşlerinin İsao'nun ağzından anlatımını içeren ve kendi hayatından da izler taşıyan çok eril bir roman... böyle eril bir hikayeyi seveceğimi hiç düşünmezdim ama romanı çok beğendim Bahar Karları'ndan bile biraz fazla...

Japonların İkinci Dünya Savaşı'nda Kamikaze saldırılarını nasıl yaptıklarını aklım almaz hiç, bir sürü pilot ölüme nasıl uçar? Bu kitapta o ruhu çok iyi anladım ayrıca kamikazenin kelime anlamı kutsal (tanrısal) rüzgar demekmiş onu da öğrenmiş oldum...

Kalan iki kitap (Şafak Tapınağı ve Meleğin Çürüyüşü) için bir on yıl daha beklemeyeceğimi umuyorum ama eski beyaz kapaklı baskılardan bulsam iyi olur, son söz olarak kaçırmayın okuyun diyorum...

Yazar: Yukio Mişima
Çevirmen: Püren Özgören
Özgün Adı: Homba
Sayfa Sayısı: 416
Basım Yılı: 1993
Yayınevi: Can

Kaçak Atlar, Yukio Mişima'nın başyapıtı olan Bereket Denizi dörtlemesinin ikinci kitabı. Bu kitabında Mişima, 1930'lu yıllarda toplumsal değerlerin değişmesine tepki duyan birtakım bağnaz yurtsever gençlerin hazırladığı ayaklanmayı anlatıyor. Kaçak Atlar, tek başına okunabilecek bir roman olduğu kadar, tarih, ülküler ve kişiler aracılığıyla, dörtlemenin ilk kitabı Bahar Karları'yla da sıkı sıkıya bağıntılıdır. 

Romanın başkişisi olan bağnaz bir yurtsever, genç, ateşli Isao'nun öyküsünü, Bahar Karları'nın kahramanlarından biri olan Honda anlatır. Isao, tam bir Samurai'dir. Japonya'nın bütünlüğünün bozulmaması için imparatorun gücünü hızla azaltan yeni sanayicilere karşı bir hareket başlatır. Sanayicileri öldürme planları daha hazırlık aşamasındayken arkadaşlarıyla birlikte tutuklanır ve yargılanır. 

Mişima, "Japon yaşamı" denen kumaşın ortasından yırtıldığı o on yılı, göz alıcı bir biçimde betimler. Hem belli bir donemi, hem de yüzyıllardır süregelen değişmez Japon Ruhu'nun yankılarını güçlü bir biçimde duyumsatır. Yukio Mişima, 1964 yılında Bereket Denizi'ni yazmaya başladığında, yapıt tamamlandıktan sonra öleceğini dostlarına sık sık söylemişti. 1970 yılı 25 Kasımında "seppuku" yaparak canına kıydığında, yaşama ilişkin bütün duygu ve düşüncelerini içine koyduğunu söylediği bu dörtlemenin son sözcüğünü yazdığı gündü. Kaçak Atlar, aslında, "seppuku"nun yazınsal bir provası gibidir.

Yazar: Yukio Mişima
Çevirmen: Püren Özgören
Özgün Adı: Haru No Yuki
Sayfa Sayısı: 378
Basım Yılı: 1992
Yayınevi: Can
 
Bahar Karları Yukio Mişima'nın Bereket Denizi adlı dörtlemesinin ilk kitabı. Yapıtları Proust, Gide ve Sartre'ın yapıtlarıyla karşılaştırılan, cesaret ve erkeksi niteliklerle olan tutkusuyla Hemingway'e benzetilen Mişima, bu kitabında 1912 yılında Tokyo'da İmparatorluk Sarayı'nın köklü soylu sınıfının kapalı çevresinde, sırtlarında geleneğin ağır yükünü taşımayan taşralı zengin ailelerin, paraları sayesinde toplumsal ve siyasal güç aramalarını anlatır. Bahar Karları, geçmişi canlandırmadaki ustalığı, güzellik ve mutluluğun elle tutulmazlığını sergileyişi, kültürel güçlerle bireysel yaşamlar arasında ustaca denge kuruşuyla japon edebiyatının en büyük romanlarından biridir. 

Yukio Mişima, Japonları İkinci Dünya Savaşından sonra nereye gittiklerini düşünmeye zorlayan Bereket Denizi dörtlüsünün, İngilizceden çevrilmesini vasiyet etmişti. 

YUKİO MİŞİMA, asıl adı Hiraoka Kimitake. 1925’te doğdu. İlk hikâyelerini çocukken yazmaya başladı. Babasının ısrarıyla Tokyo Üniversitesi’nde hukuk okudu. Mezun olduktan sonra girdiği memuriyette ancak bir yıl çalışabildi. İstifa etti, tüm zamanını yazmaya ayırdı. Mişima’nın kısa sürede uluslararası bir ün kazanmasını sağlayan Bir Maskenin İtirafları, 1948’de yayımlandı. Çok sayıda romanın, popüler dizi romanların, öykü kitaplarının, denemelerin ve edebiyat eleştirilerinin yanı sıra kabuki tiyatrosu ve geleneksel no oyunları için çağdaş metinler kaleme aldı. Çağdaş Japon edebiyatının en önemli yazarı olarak kabul edilen Mişima, 1970’te ününün ve prestijinin doruğundayken Henry Miller (Reflections on the Death of Mishima) ve Marguerite Yourcenar (Mişima ya da Boşluk Algısı) gibi yazarların kitaplarına konu olacak bir intiharla 1970'te yaşamına son verdi.

Yorumlar

  1. Sanırım hiç japon yazar okumadım. Benim için farklı denizlere yelken açmak olabilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Japonlar çok iyidir:) Mişima'dan da diğer Japonlardan da okuyun mutlaka:) Teşekkürler.

      Sil
  2. Çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. bu yazarı okuduydum yaa çok önemli bir yazar bencesi. işiguro gibi :) bu dörtleme aklımda olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok önemli bir yazar ve bu dörtlemede japon toplumunun geçirdiği değişimleri çok iyi anlatıyor.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH