NİKOLAY VASİLYEVİÇ GOGOL - ÖLÜ CANLAR
Gogol'den
Taras Bulba'yı çok severek okumuştum, ilk cildi 1842'de yayımlanan Ölü Canlar'ı da ne
zamandır okumak istiyordum ama sanki çok kasvetliymiş gibi
geliyordu bir türlü başlayamıyordum... ne büyük yanılgıymış,
ne muhteşem bir romanmış, ne mükemmel çeviriymiş anlatamam...
''Manik,
depresif psikoz'' diye adlandırılan bir hastalığı vardı
Gogol'ün; hayatı boyunca çekti büyük yazar bu hastalıktan.
Manik durumdayken müthiş enerjik oluyordu; sanat gücü, yaratıcı
düşünceleri doruğa ulaşıyordu. Ama sarkaç öbür tarafa
geçtiğinde her şey kararıyordu. (........) Yazar, ilk krizini
1840 yılında 31 yaşındayken Roma'da yaşadı. (.......) Son
krizini 1851 yılı Aralık ayı ile 1852 yılının Ocak ve Şubat
aylarında yaşadı. İki gün boyunca ağzına tek lokma bir şey
koymadan, kutsal tasvirlerin önünde diz çökmüş olarak durdu.
Üzerinde uzun süredir çalıştığı büyük romanı Ölü
Canlar'ın ikinci cildi kendisini
dehşetli rahatsız ediyordu. İlk cildinde birbiri ardınca olumsuz
tipler sergilediği romanının ikinci cildinde olumlu tipler
sergilemeyi ve sevgili Rusya'sının geleceğine umutla
bakılabileceğini göstermeyi umuyordu. Ama bulamadı romanına
koyacak olumlu Rus tiplerini. (........) 11-12 Şubat günü,
üzerinde on yıldır çalıştığı ikinci cilde ait bütün el
yazmalarını ateşe attı. Yanıp yok olan romanıyla birlikte
yaşamın anlamı da yok oldu Gogol için. Uzunca bir süredir
yaşamakta olduğu dinsel-ruhsal bunalım sonucunda, özkıyım gibi
bir ölümle dünyadan ayrıldı. (........) İşte yazarın ateşe
attığı ikinci ciltten kurtarılan sayfalar. Yanan ve tümüyle
okunmaz hale gelen kimi sözcükler ve satırlar, cümlenin gelişi,
metnin öncesi ve sonrası düşünülerek Rusça basım
editörlerince tamamlanmıştır. (syf: 305-306 Mazlum
Beyhan'ın İkinci Ciltten Önce Açıklaması)''
dolayısıyla ikinci cilt biraz atlaya atlaya gidiyor ama hiç ilgimi
kaybetmedim ve aynı heyecanla sonuna kadar okudum...
''Yurdumuzu
kurtarmak gibi bir görevle karşı karşıyayız. Yurdumuz yirmi
yabancı düşman ülkenin tehdidiyle karşı karşıya değildir;
yurdumuz kendi içinden bir tehlike ile karşı karşıyadır: Yasal
yönetimin yanı sıra, yasal yönetimden çok daha güçlü bir
başka yönetim daha oluşturulmuş durumda ülkemizde. Bu yönetim
kendine özgü koşullar, yöntemler belirlemiş, uyguluyor; her
şeyin bir fiyatı var ve bunu herkes biliyor. Ne kadar üstün
niteliklere sahip olursa olsun hiçbir yönetici kötülüğü
ortadan kaldıramaz, tıpkı ahlaksız memurların ahlaksızlık
yapmalarını onları öteki memurlarına izlettirerek önlemeyi
başaramayacağı gibi. Her birimiz tek tek, bir zamanlar düşmana
karşı nasıl savaşmışsak, şimdi de öyle adaletsizliğe karşı
savaşmamız gerektiğini anlamadıkça, bütün çabalar boşa
gidecektir. (syf:478)'' 11 gündür bir yerel seçimi
sonuçlandıramamış Ülkemin 19. yüzyılda yazılmış yukarıdaki
satırlara ibretlik benzerliği ne trajik bir durumdur...
Büyük
ustanın bu muhteşem eserini -benim gibi gecikmeden- okuyun
mutlaka...
Yazar: Nikolay Vasilyeviç Gogol
Çevirmen:
Mazlum Beyhan
Özgün
Adı:
Мёртвые
души
Sayfa
Sayısı:
484
Basım
Yılı: 2011 (2. Baskı)
Yayınevi:
T. İş Bankası
Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852): Ukrayna’da, orta halli toprak sahibi bir ailede dünyaya geldi. Çocukluğunu etkileyen köy yaşamı ve Kazak gelenekleri eserlerine yansıdı, Ukrayna halk kültürünün ögeleriyle işlenmiş öyküler yazdı. Mizah anlayışı, gerçekçi tutumu ve canlı anlatımıyla Rus edebiyatında önemli bir yeniliğin öncüsü oldu. Bu yenilik, Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları, Petersburg Öyküleri ve Mirgorod Öyküleri’nde mizahın yanı sıra yaşam karşısında karamsarlık ve dünyanın kötülüğü üzerine düşünceleriyle şekillendi. Müfettiş adlı oyununda yozlaşmış bürokratları acımasızca alaya aldı. Gogol, Ölü Canlar adlı romanıyla 19. yüzyıl Rusya'sında toplumsal düzenin ve bireylerin eleştirisini eşsiz bir başyapıt olarak ortaya koymuştur.
benzerlik müthiş..dip yaptık bir şekilde çıkıcaz kuyudan ama bakalım nasıl...
YanıtlaSilSürekli insanı şaşırtıyorlar ama bu sefer yaptıkları tüy dikti artık.
SilBen de okumak için geç kalanlardanım, okumalıyım...
YanıtlaSilYok siz daha gençsiniz geç kalmış sayılmazsınız:) ama mutlaka okuyun çok güzel bir eser.
SilÇok duyup merak ettiğim bir roman, siz de böyle övgüyle bahsediyorsanız okunur, keyifli okumalar :)
YanıtlaSilBen de tereddüt ile başladım ama çok beğendim karakterler inanılmazdı, yazarın aralarda okuyucuyla konuşması çok hoşuma gitti okuyun derim Eren Hanım, sevgiler:)
SilÖlü Canlar'ı okumuştum. İnsanoğlu işte her zaman benzer şeyler yapıyor.
YanıtlaSilDeğil mi? Biz Rus toplumuna ne kadar benzeriz aslında? ama oluyor işte. Bizim açımızdan en kötü durum: neredeyse iki yüzyıl geriye gitmemiz, bunu aklım almıyor bir türlü.
SilNedense her indiğim de İşKültür Yayınları'na karşıma çıkan ama elimin gitmediği bir kitaptı. Sizin paylaşımınızdan sonra ekledim listeme. 😊
YanıtlaSilİyi akşamlar
Keyifli okumalar o zaman, umarım beğenirsiniz. Sevgiler:)
SilUzun yıllar önce okumuştum. Tekrar okumayı düşündüğüm bir kitap.
YanıtlaSilKesinlikle birden fazla okunabilir. Teşekkür ederim yorumunuza.
Silevet yaaa yangında zor kurtarılmış. gogol da herhalde hep sinir krizleri geçiriyordu. böyle sanatçı olmak da zordur herhalde. ama işte yazdıkları bugüne de uygun diye klasik oluyolar :)
YanıtlaSilBugün olsa tedavisi mümkün olabilirdi:( Kısa hayatında muhteşem eserler vermiş, ondan sonra kuşaklara da okumak kalıyor. Sevgiler
SilYazınıza bakacağım, size de keyifli okumalar, teşekkürler.
YanıtlaSil