NABİZADE NÂZIM - ZEHRA

Klasik eserlerimizden yavaş yavaş okumaya çalışıyorum, fuardan iki tane kitap almıştım bunlardan biri Zehra... çok kıskanç ve hırslı bir kadın olan Zehra kendini terk eden kocasından intikam almak için bir plan yapıyor ve dram üstüne dram, intikam üstüne intikam, aptallık üstüne aptallık ve herkes telef oluyor...

Yazar Monte Kristo Kontu'ndan biraz etkilenmiş gözüküyor ama hikayenin sonunu sevdim, elde var sıfır olsa da gerçekçiydi... İstanbul'un semtlerini ve Tulumbacıları anlattığı bölümler çok iyiydi...

19. yüzyıl İstanbul'u düşünüldüğünde buna benzer hikayeler mutlaka gerçek hayatta da yaşanmıştır ama iş okumaya geldiğinde aptallık boyutu bana bazen fazla geliyor ve konuyu sevmiyorum... bu romanda da başıma gelen bu: hikayeyi bir türlü sevemedim... ama nihayetinde klasik bir eser deneyebilirsiniz...

Yazar: Nabizade Nâzım
Günümüz Türkçesi: Esra Derya Dilek
Sayfa Sayısı: 144
Basım Yılı: 2019 (2. Baskı)
Yayınevi: T. İş Bankası

Zehra, Tanzimat edebiyatının temel dinamiklerini en iyi yansıtan romanlardan biridir. Kıskançlık, aşk, ihanet temaları etrafında toplumsal dokuyu, kadın-erkek ilişkilerini ve o dönem geçerli ahlaki kodları gerçekçi bir biçimde yansıtır. Okur olarak Beyoğlu başta olmak üzere Kâğıthane, Büyükdere, Rumelifeneri’nde kahramanlarla birlikte gezer, o semtlerin havasını soluma fırsatı buluruz. Dönemin Şehzadebaşı tiyatro hayatı, tulumbacıların dünyası ya da cinayet soruşturması gibi toplumsal olgular hakkında aktardığı eşsiz gözlemleri de bu eseri çok değerli kılan ayrıntılardandır. Genç yaşta kaybettiğimiz yetenekli yazarımız Nabizade Nâzım, Zehra’nın akıcı hikâyesi ve gerçekçi gözlemleriyle bize 1894 İstanbul’una harika bir edebi bir yolculuk yapma fırsatı sunar.
Nabizade Nâzım (1862-1893)
Nabizade Nâzım İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi o çok küçükken öldü, babasını da ilkokuldayken kaybetti. Subaylık eğitimi alan Nabizade Nâzım, bir süre Mekteb-i Harbiye’de dersler verdi. Ardından Kaş’ta, Suriye’de ve Manastır’da çeşitli askeri görevler aldı. 1891’de Ayşe Naciye Hanım’la evlendi, ancak evliliğinin henüz ilk aylarında yakalandığı kemik vereminden kurtulamayarak hayatını kaybetti. Edebiyatla çok genç yaşlarda ilgilenmeye başlayan Nabizade Nâzım’ın ilk yazısı 1880’de Vakit’te yayımlanmış, daha sonra Hazine-i Evrak, Mirat-ı Âlem, Maarif, Manzara, Berk ve Servet-i Fünun gibi edebiyat dergileriyle Tercüman-ı Hakikat, Servet ve Mürüvvet gibi gazetelerde yazı ve eserleri çıkmıştır. Şiirlerinde Batı tarzı, yenilikçi bir yaklaşımı benimser. Ancak şiir çalışmaları edebi hayatının belli bir devresiyle sınırlı kalmış, özellikle 1890’dan itibaren sade ve doğal bir üslupla kaleme aldığı hikâyelerini yayımlamaya başlamıştır. Çevirileriyle de dikkati çeken Nabizade Victor Hugo, Alfred de Musset, Chateaubriand, Alexandre Dumas Fils gibi Batılı yazar ve fikir adamlarından yaptığı tercümelerle çeşitli Batı edebi akım ve düşüncelerinin Türk okuyucusu tarafından tanınmasına yardımcı olmuştur. Ona asıl şöhretini kazandıran, Karabibik adlı uzun hikâyesiyle Zehra romanıdır. Karabibik edebiyatımızda gerçekçilik ve natüralizmin ilk örneklerinden kabul edilmiştir. Özellikle Zehra romanında doğrudan doğruya gerçekçiliği uygulama yoluna gitmiş, romanı yazarken İstanbul tulumbacılarının o günkü hayatı, Şehzadebaşı tiyatroları, cinayet kovuşturması gibi konularda araştırmalar da yapmıştır. Nabizade Nâzım’ın seçme eserlerine Türk Edebiyatı Klasikleri Dizimizde yer vermeyi sürdüreceğiz.

Yorumlar

  1. okudum bunu ama hatırlamıyom yanii :) kristodan hımm, kristo en sevdiklerimdeeen :) yerli klasiklerden bidolu iyi var yaaa :) bulamazsan söle banaa, en iyilerden sölerims, iş bankası serisi iyi şimdilerdeee :) araba sevdası, refet, örneğin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buda iyidir belkide ama bana uymadı. Refet'i okudum iyiydi. Araba Sevdası'nı okumadım umarım sırası gelir bir gün.

      Sil
  2. Eski yazarlarımızı tanımıyoruz maalesef. Evet, bazen abartı romanı hakikatten uzaklaştırıp tadını bozabiliyor. Kapsamlı tanıtım için teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında abartmamış (ben anlatamadım belki). Hikayesi, o dönem, kadınların hali bana fazla geldi. Ben teşekkür ederim yorumunuza:)

      Sil
  3. Yaşınız daha çok genç hem bu kitabı hem de nicelerini okursunuz:) sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Güzel bir eser güzel bir tanıtım olmuş emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  5. :)) bu tip romanlarda konuyu sevmesek bile işte dönemi anlatışından dolayı ilgi çekiyor Gül Hanım, elinize sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok haklısınız Eren Hanım:) Teşekkürler, sevgiler

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH