RAFIK SCHAMI - SOPHIA veya Tüm Hikayelerin Başlangıcı
Rafik
Schami 1946’da Şam’da Hristiyan bir Arap ailede dünyaya gelmiş
ve üniversite eğitimini Şam'da tamamlamıştır. 1971’de
Almanya’ya göç eden ve 2002'den bu yana Bavyera Güzel Sanatlar
Akademisi üyesi olan Schami, Avrupa'daki göçmen edebiyatın önemli
temsilcilerindendir. Roman, öykü, tiyatro oyunu, ve çocuk
hikayelerinden oluşan eserleri yirminin üzerinde dile çevrilmiş;
aralarında Zürih Çocuk ve Gençlik Kitabı ödülü, Hermann Hesse
ödülü ile Independent Publisher Book Awards Altın Madalyası'nın
bulunduğu sayısız ödüle layık görülmüştür. Schami’nin
yayınlanmış eserlerini şöyle sıralayabiliriz: “Bir Avuç
Yıldız” (1987), “Gece Masalcısı” (1989), “Dürüst
Yalancı”(1992), “Sevginin Karanlık Yüzü” (2004),
“Yüreklerdeki Şam” (2006), “Hattatın Sırrı” (2008),
“Kocasını Bit Pazarında Satan Kadın” (2011), “Makarna
Salatası Adında Bir Alman Tutkusu” (2012), “Cesaret, Onur ve
Söz” (2013), “Sofia, veya Tüm Öykülerin Başlangıcı”
(2015)
Yukarıda
özgeçmişini gördüğünüz yazar cazip geldiği için bu kitabı
aldım, ayrıca Suriye güncel bir konu, arka kapak açıklaması da
iyiydi güzel bir kitap olacağını umdum... ülkenin koşullarını,
siyasetini, halkın ne durumda olduğunu anlatacağını düşünmüştüm
ama sadece 1970'li yıllardaki solcu örgütlenmelerden çok az
bahsediyor, birde baba/oğul Esad yönetimi altında 2011'e gelinceye
kadar istihbarat örgütleri (ki 15 taneymiş!), halkın içindeki
muhbirler, izlemeler, yapılan işkenceler, yolsuzluklar, özetle diktatörlüğün
halkı (maddi-manevi) çürütmesini yine az biraz anlatıyor... ki buraya kadar söylediklerim romanın işe yarar/okumaya değer bölümleriydi ama
çok azdı... kalan kısımda yazarın özgeçmişine benzer bir
hayata sahip, ana karakter Salman'ın ve bazı yan karakterlerin seks maceralarını hep aynı
rutinde anlatıyor, anlatıyordu... cinselliğin konu edilmesine karşı değilim fakat hep aynı şekilde gereksiz yere bir sürü
hikayeyi tüm kitap boyunca okumak hiç hoşuma gitmedi...
Romandaki diğer tüm karakterlerin öyküsü de tek tek detaylı anlatılmıştı biraz
yamalı bohça misali bir hali vardı... kolay okunan bir kitap ama
beklediğimi kesinlikle bulamadım, yazar o kadar ödülü nasıl
almış inanamadım, sonuçta benim için gereksiz bir okuma oldu...
Yazar: Rafik Schami
Çevirmen:
Sevinç Altınçekiç
Özgün
Adı:
Sophia
oder Der Anfgang aller Geschichten
Sayfa
Sayısı: 424
Basım
Yılı: 2019
Yayınevi:
Kafka
“Hafıza dediğin aslında neydi? Salman düşünüp yazarken, birçok şeyin üzerini çizerken, hafızayı sadece bir arşiv gibi görmenin onu fazlasıyla basite indirgemek olduğunu fark etti. Hafıza bundan çok daha fazlasıydı. Uygun betimlemeyi ancak günler sonra bulabildi: Hafıza görünmez bir şehirdi. Birkaç eğlence mahallesi, gizli kuytuları, her türden tamirhaneleri, bir mezarlığı, bir morgu, bir krematoryumu, azizler için birkaç tapınağı, korkup kaçınılacak karanlık bölgeleri, bir müzesi, nefret edilenler için zindanları, buzhaneleri, eski maceraların ısıtıldığı kalorifer kazanları ve sulanan, bakılan veya ihmal edilen bahçeleri vardı. Bilimin bütün çabalarına rağmen, bu tuhaf hafıza şehrinin işleyişi, tıpkı okyanusların karanlık dehlizleri gibi sırlarını koruyordu.”
Sophia gençliğinde Kerim’e aşık olmuş ancak aile baskısı sonucunda zengin bir kuyumcuyla evlenmiştir. Yıllar sonra Kerim işlemediği bir cinayetle suçlandığında Sophia onun hayatını kurtarır ve Kerim bir gün ihtiyacı olursa canı pahasına da olsa onun yardımına koşacağına söz verir.
Bu olaylar hafızanın tozlu raflarında yıllanmışken, Arap Baharı öncesindeki sessiz fırtınanın ortasında Sophia’nın biricik oğlu Salman, Roma’daki sürgününden, çok özlediği vatanı Şam’a döner. Ancak bir yandan ailesi ve dostlarına kavuşup çocukluğunun mahallelerinde gezmenin heyecanını, bir yandan da memleketindeki değişimin şaşkınlığını yaşayan Salman’ı tehlikeli günler beklemektedir; bir sabah gazetede kendi fotoğrafını, altında da bir cinayetten arandığı haberini görünce tuzağa düştüğünü anlar. Canını kurtarmak için saklanıp izini kaybettirmeli ve ülkeden yeniden kaçmalıdır. İşte, Sophia, onca yılın ardından aşkı başka biriyle yeniden keşfetmiş olan Kerim’in sözünü böyle hayati bir günde anımsayacaktır.
Rafik Schami, Doğu masallarının canlılığını Avrupa edebiyatının keskinliğiyle bir araya getiren incelikli ve şiirsel üslubuyla hem çok yakınımızdaki bir topluma benzersiz bir bakış sunuyor hem de toplumsal fırtınaların ortasında bile umudu ve cesareti yeşertip hayat kurtarabilen aşkın gücünü anlatıyor. İyilik ve kötülük, sevgi ve nefret, sadakat ve ihanet arasında çok hassas bir denge kuran Sophia tüm insanlar için anlayış ve uzlaşının bir hayal değil, gerçekleştirilebilir bir hedef olduğunu hatırlatıyor.
“Olağanüstü bir edebiyat eseri.” - Die Zeit
“Schami birinci sınıf bir romancı.” - Frankfurter Rundschau
“Schami’nin dördüncü romanı, kaybedilip yeniden bulunan aşklar, özverili dostluklar ve beklenmedik ihanetlerle örülü, elli yıllık bir hikâyenin etrafında dönüyor. Sophia, kötülükler kadar pek çok iyiliğin ve güzelliğin de anlatıldığı, derin ve çok katmanlı bir roman. Göç edebiyatı genellikle kayıp hissiyle doludur ancak Schami’nin hikâyesi pişmanlığı değil, hoşgörülü ve kozmopolit bir dünyada neşe, umut ve sevgiyi vurguluyor.” - Library Journal
“Zarif ve sağduyulu bir kalemin elinden çıkmış bu destansı roman, pek çok anlatıyı bir araya getiriyor; kapsamlı biyografiler, anılar ve aşk hikâyeleriyle, yozlaşmış şimdiki zamana karşı dolu dolu hatırlanan geçmişi yüceltiyor. Devrim ve diktatörlük, inanç ve felsefe, aile ve hasımlar ile sayısız aşk ilişkisini katman katman işleyen Schami, insanlığı siyasetin üzerine çıkarıyor. Kara mizah parıltılarıyla aktardığı bir işkence sahnesinden, bisiklete binen yaşlı bir kadının ayıplanan neşesine kadar, en sessiz sahnelerinde roman en etkileyici doruklarına ulaşıyor. Bir sürgünün gözünden aşk, kayıp ve nostaljiye dair çarpıcı ve güçlü bir eser.” - Kirkus Reviews
Ya ödül meselesini bazen ben de anlamıyorum okuyorum eee diyorum bu neydi şimdi bunun nesine ödül verilmiş:) bu kitapta da sen öyle olmuşsun
YanıtlaSilÖdül işi çok karmaşık hakikaten, gerçekten hak edene verilebildiği gibi çok farklı saiklerle, özellikle siyaset ve kamuoyuna yönelik de yapılabiliyor. Burada biraz siyasi nedenlerle verilmiş gibi geldi bana. Teşekkürler, sevgiler:)
Silokumayıım konuyu da sevmedim zatensiii :)
YanıtlaSilİyi madem başka kitap buluruz:))
Silprodigal son a başladım. üçüncü bölüme geldim, saol iyimiş :) michael sheen de var, babası yani, iyi oyuncu. suç profili dizisi, yakın konu olarak, mindhunter ve perception da iyi diziler ayrıcaaa :)
YanıtlaSilBaba çok acayip, diziyi beğenmenize sevindim. Mindhunter ve perception'u bilmiyorum bakarım bir ara (üst üste polisiye izleyemiyorum) gerçi polisiye okuma durumum daha da kötü. Keyifli seyirler.
Sil