NATALIA GINZBURG - bütün dünlerimiz
Bu kitabı, hem yazarı ilgimi çektiği hem de konusu hoşuma gittiği için aldım... roman 1952 yılında yazılmış, iki bölümden oluşuyor; ilk kısımda Anna'nın, ailesinin, komşularının savaş öncesi hayatları, faşizmden nefretleri, 16-20 yaşlarındaki çocukların devrim yapma hayalleriyle, savaş olursa ne yapacaklarına dair düşüncelerle dolu günlük gaileleri anlatılıyor... ikinci kısımda artık savaş başlamış, Anna evlenmiş ve kocasının güneydeki köyüne yerleşmiş durumda, aile fertlerinin her biri bir yana dağılmış, savaş, yokluk, hastalık, Almanların işgali, bir sürü dertle hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar... konu bu şekilde; arka kapakta da aşağı yukarı benzer şeyler yazıyor ve ben buna bakarak nedense bir mücadele, direnç hikayesi beklemiştim... ama öyle değilmiş, kahramanca hikayeler, davranışlar yok, sıradan insanların günlük hayatları, savaş zamanı ne yapacaklarını bilmez halleri anlatılıyor... karakterler ve hayatları çok gerçekçiydi (ufak tefek otobiyografik öğelerde var), tüm bunları çok başarılı buldum ayrıca sıradan hayatı anlatmanın daha zor olduğunu düşünüyorum, bu anlamda da roman iyiydi... kolay okunuyor, sürükleyici, ortamı güzel betimliyor...
Tüm bu olumlu yönlere rağmen, kitabı pek sevemedim, biraz beklentimin dışında çıkmasından biraz da karakterlerden hoşlanmadığım için (sadece Anna'nın kocasını biraz sevdim)... çok curcunalı bir hali vardı, bana pek hitap etmedi ama sıkılmadan da okudum... durum bundan ibaret (önermek konusunda kararsız kaldım), umarım buraya kadar yazdıklarım size bir fikir verebilir...
Yazar: Natalia Ginzburg
Çevirmen: Kemal Atakay
Özgün Adı: Tutti i nostri ieri
Sayfa Sayısı: 328
Basım Yılı: 2020 1998 (İlk Basım Adam Yay.)
Yayınevi: Kırmızı Kedi
1930'lar sonu İtalya'sı. Bir taraftan faşistler ülkenin rengini soldururken diğer taraftan Avrupa'nın üzerini kaplayan karabulutun gölgesi İtalya'nın da üzerine düşmektedir. Yaklaşan II Dünya Savaşı'ndan önce endişe, umutsuzluk ve yılgınlık her yeri çoktan ele geçirmiştir bile.
Bir yanda Anna'nın ailesi; o hiç bitmeyen anı kitabını yazarak faşistlere gerekli cevabı veren kavgacı yaşlı baba, yaşam çizgisiyle herkesin kaderini etkileyen ağabey Ippolito, kız kardeşi Concettina, küçük kardeş Giustino, evin her işini yapan Bayan Maria ve en gerekli zamanlarda ortaya çıkan dostları Cenzo Rena. Diğer yanda zengin komşuları; sabun fabrikası sahibi bir baba, hırslı bir anne, kız çocukları Amalia, iki erkek çocukları Emanuele ve Giuma ile ailenin yakın dostu Yahudi asıllı Franz!
Natalia Ginzburg, Anna ve onun burjuva ailesi çevresinde kurduğu romanında bir kuşağın öyküsünü ve paramparça olan bir ailenin tüm hikâyesini kusursuz bir biçimde aktarıyor. Bütün Dünlerimiz bir ailenin hikâyesi olduğu kadar; uzakta, çok uzakta olsa bile savaşın ne kadar yıkıcı bir olgu olduğuna ve yaşama umudunun ne denli güçlü olduğuna ilişkin kusursuz bir roman.
Natalia Ginzburg, 1916 Palermo doğumlu İtalyan yazar. 1991 yılında Roma'da öldü. Strega Ödülü ve Bagutta Ödülü'nü aldığı romanlar, kısa hikayeler ve denemeler yazdı. Bir aktivist olan Ginzburg, 1930'larda bir süre İtalyan Komünist Partisine üyeydi, 1983'te bağımsız olarak Roma'dan Parlamento'ya seçildi. En önemli eserleri: Aile Sözlüğü, Şehir ve Ev, Tüm Dünlerimiz, Şehire Giden Yol, Manzoni Ailesi, Caro Michele, Akşamın Sesleri; denemelerini Küçük Erdemler ve Hiç Bana Sorma adlı kitaplarında toplamıştır.
Sıradan insanların günlük hayatında ilgi çekici, olağanüstü olaylar/kişiler pek fazla olmadığı için bunu kitabı okutacak bir şekilde yazmak maharet istiyor tabii ki. Teşekkürler, sevgiler:)
YanıtlaSilyazarın ismini kitabın ismini kapağı konusunu sevdim :) ama demekki çok sarmıyooo :)
YanıtlaSilSevilen ve beğenilen bir kitap aslında beni sarmadı sadece. İsmi Macbeth'te bir dizede geçiyor ve güzel hakikaten:)
SilYorumlarınızdan anladığım kadarıyla ilginç bir kitaba benziyor, okumadan ne olduğunu bilemeyeceğimiz bir kitaba...
YanıtlaSilKesinlikle okuyup kendi kararınızı vermeniz en iyisi. Zaten beğenilen bir kitap bana uymadı pek. Sitenize baktım, e-mail zorunluluğu nedeniyle yorum bırakamadım ama çok güzel görünüyor. Özellikle Bir soru ve adam yazısını çok sevdim, yazarın eline sağlık. Teşekkürler:)
Sil