ARTURO PÉREZ-REVERTE - DUMAS KULÜBÜ
Arturo Pérez-Reverte'nin 1993 yılında yazdığı, Türkçe'de 1998 yılında basılan bu kitabı da yazarı da bilmiyordum, bu yeni baskı ile haberdar oldum... Alexandre Dumas ilgimi çektiği için okumak istedim... Dumas'nın Üç Silahşörler ve Monte Cristo Kontu başta olmak üzere önemli eserlerini biliyorum ama hep film veya dizilerini izledim... bu kitabın ana eksenini Üç Silahşörler romanı oluşturuyor; Dumas'nın hayatı ayrıntılı anlatılıyor, Üç Silahşörler'deki tüm karakterlerin hangi gerçek kişilerden kurgulandığı, karakter özellikleri detaylı bir biçimde tek tek açıklanıyor... ayrıca 15.-17. yüzyıllar arasında basılan çok sayıda kitaptan bahsediliyor... bu eski kitapların hiçbirini bilmiyordum o yüzden ilgimi pek koruyamadım, ayrıca Şeytan'ın konu edildiği kitapların bölümleri çok uzatılmıştı bir miktar sıkıldım...
Eski kitapları araştıran, satışlarına aracılık eden bir kitap avcısına (Corso), hem Üç Silahşörlerin Dumas'nın el yazısıyla olan bir nüshası, hem de Şeytan'ın anlatıldığı bir kitap verilir... Corso, Dumas'nın el yazısının gerçek olup olmadığı ile 17. yüzyılda yayımlanan ve günümüze sadece üç tane kalan Şeytan'a dair kitabın hangisinin gerçek olduğunu araştırmaya başlar ve bir süre sonra bu iki kitabın birbiriyle ilişkili olduğunu düşünür... Madrid'ten Paris'e kitapların peşinde dolaşmaya başlar, bu arada hikaye polisiyeye benzer bir hal alır ve devam eder...
Yukarıda yazdığım gibi bazı kısımlarda sıkılsam da genel olarak akıcı bir romandı, Dumas ile ilgili (zaman zaman şaşırdığım) bir çok şey öğrendim, heyecanla sonuna kadar geldim gelmesine de; ne kadar saçma bir sondu anlatamam, bu mu yani diye kalakaldım... ve o ana kadar sevdiğim her şey silindi gitti, benim için anlamsız bir kitap haline geldi, durum bundan ibaret...
Çevirmen: Peral Bayaz Charum
Özgün Adı: El Club Dumas o La Sombra de Richelieu
Sayfa Sayısı: 448
Basım Yılı: 2020 (İlk Basım 1998 İletişim Yay.)
Yayınevi: Nora Kitap
2016 yılında İspanya’nın en önemli on yazarından biri seçilen Arturo Pérez-Reverte, Dumas Kulübü adlı kitabında postmodern polisiyenin gücünü, matematik ve yazın dünyasıyla kusursuz bir şekilde harmanlıyor. Kitabın kahramanı Lucas Corso, Dumas’nın Üç Silahşorlar adlı kitabının kayıp bir bölümüyle Dokuz Kapı adlı başka bir kayıp metnin ilişkisini araştırırken, bir yandan da kendini Lucifer efsanesinin gizemli labirentinin tam ortasında buluyor.
Yayıncılık ve kitap koleksiyonculuğunun geçmişteki sırlarını keşfedip bulmacayı tamamlamak isteyen her kitapseverin soluk soluğa okuyacağı bu roman, Şeytan’ı, okuru ve yazarı karşı karşıya getirip beklenmedik bir sona doğru yol alıyor.
Arturo Pérez-Reverte 1951’de Cartagena’da doğdu. 21 yıl süreyle yazılı ve görsel basında savaş muhabiri olarak çalıştıktan sonra gazeteciliği bırakıp tümüyle edebiyata yöneldi. Önemli eserleri arasında El Maestro de Esgrima (1988; Kılıç Üstadı, Everest Yayınları, 2001), La tabla de Flandes (1990; Flaman Tablosu, İletişim Yayınları, 2003), Territorio Comanche (Ollero y Ramos, 1994), La sombra del Aguila (Alfaguara, 1994), El Club Dumas (1993; Dumas Kulübü, İletişim Yayınları, 1998), El Capitàn Alatriste (1996; Komutan Alatriste YKY, 2008) sayılabilir.
Ispanyanin 10 onemli yazarindan biriymiş ben ilk duyuyorum adini. Madem cok begenmediniz simdilik kalsin okumayalim :)
YanıtlaSilKitabın son 20-25 sayfasına gelene kadar sevmiştim ama hikayeyi bağladığı son bana çok anlamsız geldi ve tanıtımda yazdığım hissiyat oluştu. Buna rağmen Dumas ve eserlerini (özellikle Üç Silahşörler) seviyorsanız çok şey öğrenilebilecek bir eser. Teşekkür ediyorum Sevim Hanım, sevgiler:)
SilTüh, kötü olmuş Gül Hanım, bazen de tam tersi, beğenmediğimiz kitabın öyle bir sonu oluyor ki, sırf o son için fikrimiz değişebiliyor... daha güzel kitaplara yelken açıyoruz o zaman:))
YanıtlaSilTam tersi iyi oluyor Eren Hanım mucize olmuş gibi hissediyorsunuz:)) Evet yeni kitaplara artık, çok teşekkür ederim, sevgiler.
SilDumas çok iyi bir yazar, kitabın konusu beni kendine çekti, teşekkürler :)
YanıtlaSilDumas'ı seviyorsanız okuyun, çok detaylı bilgi veriyor. Ben teşekkür ederim, sevgiler:)
SilHele o arka kapak yazıları ya da ücreti peşin ödenmiş New York Times tanıtımları yok mu:)))
YanıtlaSilAnlaşılan yazar da yazarken bunalmış ve sonunu sallamış:)))
New York Times vb. övgülere takılmıyorum onlar hiç objektif değil, haklısınız. Yazar sonunu sallamamış, bir kurgu yapmış ama bana çok saçma geldi belki başka biri farklı düşünebilir. Teşekkür ediyorum, sevgiler:)
SilAlexandre Dumas ve Alexandre Dumas Fils'in romanları ilk okuduğum yabancı klasikler arasındaydı. Ama tabi çocuklar için sadeleştirilmiş olan versiyonlar olduğunu sonra anladım. Roman ilgi çekici geldi tabi de sonu da mühim. Yani sonu için süreci seçiyoruz .)
YanıtlaSilBazen sürecin kendisi de yeterli geliyor ama benim için bunda öyle olmadı maalesef. Teşekkürler:)
Silokudum tabii, çok severim, filmi de fena değil, dokuzuncu kapı :) bu tür gizemli roman ve filmleri pek severim :) bu tür romanların sonunu bağlamak hep zordur, o yüzden genelde komik oluyor sonları :)
YanıtlaSilO polisiye olaylara hiç girmeseydi sadece kitapların peşinde koşsaydı belki sonu bu kadar absürt gelmezdi. Neyse artık başka kitaplara, sevgiler:)
Sil