JOSEPH KESSEL - ATLILAR

JOSEPH KESSEL, gazeteci, yazar ve maceraperest. 1898 yılında Rus bir doktor olan babasının görevi nedeniyle bulunduğu Arjantin’de dünyaya geldi. Nizza’da başladığı eğitimine, Paris’teki Louis-le-Grand Lisesi’nde devam etti. Edebiyat eğitimi aldı. On yedi yaşında gazeteciliğe başladı. Kessel, II. Dünya Savaşı sırasında Almanların Fransa’yı işgali sırasında direnişçilerin safına katıldı. Savaşın sona erdiği 1946 yılında Direniş Hareketi’nin tarihçesini kaleme aldı. 1962’de Académie Française üyeliğine seçildi. 1919 yılında çıktığı bir dünya gezisinin ardından, o zamana dek az tanınan bazı ülkeleri sıradışı ve duyarlı röportajlarıyla tanıttı. Gözlemlerini, insan deneyimlerini ve insan-doğa ilişkisini Aslan, Atlılar gibi romanlarına aktardı. 1926’da yayımlanan Les Captifs adlı romanıyla Fransa’nın en saygın edebiyat ödüllerinden biri olan Fransız Akademi Ödülü’nü aldı. 1979 yılında Fransa’da hayatını kaybetti.

Yukarıda özgeçmişini gördüğünüz J. Kessel'in bu romanını yaklaşık 15 yıl önce okumak istemiştim (yazarı Gündüz Güzeli adlı kült filmden biliyordum) ama bir türlü olmadı ve bugüne kaldı... böyle mükemmel ötesi bir roman için -keşfetmişken- geç kaldığıma ne kadar hayıflandım anlatamam...

Roman bir çok bakımdan çok iyiydi; 1) hikayesi muhteşemdi sizi peşine takıp sürüklüyor, elinizden bırakamadan okuyorsunuz, ki konu buzkaşi oyunu çerçevesinde birbiriyle neredeyse savaşan erkekler, deve/koç vs. güreşlerinin vahşi anlatımı, atlar ve atların nasıl yetiştirildiği gibi öyle çok da ilgimi çeken şeyler değildi ama nefessiz okudum sayılır... 2) tasvirler mükemmel, mükemmeldi kitap okumuyor film seyrediyor gibisiniz, hayvanların her bir kasını her bir uzvunu detaylı bir şekilde anlatıyordu sizde gözünüzle görmüş gibi oluyorsunuz, ayrıca doğayı (dağları, vadileri, bozkırı, gölleri) bitkilerinden, havasından, suyundan, güneşin yarattığı ışık oyunlarına, renkleri, kokularına kadar betimliyordu... 3) insanların (özellikle buzkaşi oynayan çopendozların) ve baba/oğulun ruh durumunu gelenek ve görenekleriyle ilişkilendirerek en ince ayrıntısına varana kadar anlatıyordu ki çok iyiydi... sadece kadınların durumu berbattı ( bu roman 1967'de yayımlanmış, tarih belirtilmemiş ama konunun 1947'de geçtiğini çıkardım) Afganistan'ın 21. yüzyılda da bir arpa boyu yol gitmemiş olması, hatta geri gitmesi en üzücü noktasıydı...

Sonuç olarak; daha senenin başındayız ama bu yılın en iyi kitabını (çeviride çok iyiydi onu da yazmadan geçmeyeyim)  okuduğumu düşünüyorum , sonrasında bundan daha iyi bir roman okursam eğer kendimi çok şanslı sayacağım, kaçırmayın mutlaka okuyun...


Yazar: Joseph Kessel

Çevirmen: Dursun Hatko

Özgün Adı: Les cavaliers

Sayfa Sayısı: 600

Basım Yılı: 2014 (3. Baskı) 1981(1. Baskı)

Yayınevi: Can

Joseph Kessel'in, konusu Afganistan'da geçen, 1971'de sinemaya da uyarlanan Atlılar adlı bu romanı 1967 yılında yayımlanmıştı. Asya kıtasının göbeğinde, Hindikuş Dağları'yla ortadan ikiye kesilen bu büyük ülkede, yenileşmeyle birlikte hâlâ göçebe yaşamı sürüp gitmektedir. Afganlar, kentleşmeye alışamamakta, Afgan bozkırlarında at koşturmaya bayılmaktadırlar. Atlılar, Afganistan'da en sevilen oyun, atla oynanan buzkaşi oyunu ekseninde kurgulanmıştır. Bizdeki cirit oyununu andıran ama ciritten çok daha ağır, çok daha güç, içinde öldürmek de olan, atadan kalma geleneksel bir savaş oyunu; gerilim dolu seyirlik bir oyun. Bu oyun geleneğini sürdüren usta çopendozların en ünlüsü, bütün bir Asya kıtasında tanınan Tursen, artık yaşlanmış, köşesine çekilmiştir. Yerine oğlu Uraz geçmiştir. Oğul, babayı geçmişteki başarılarından, baba da oğlu kendini aşan ustalığından dolayı kıskanmaktadır. Romanın başkişilerinden biri de yaşlı bilge Gardi Geç'tir. Belleği akıl almaz ölçüde güçlü, "Cümle Âlemin Atası" diye anılan bu yaşlı bilge, bu usta anlatıcı, bütün Asya'yı dolaşmış, umulmadık yerlerde ortaya çıkıp birbirinden ilginç öyküler anlatmıştır.

Yaşamının büyük bir bölümünü farklı coğrafyaları arşınlayarak geçirmiş olan yazar, bu anlamda, yarattığı Gardi Geç'le de benzerlikler taşır. İçinde yaşadığı yüzyıla şekil veren olaylara tanıklık etmiş olan Kessel, bu tanıklığını yazılı düzlemde okurlarıyla paylaşmış, XX. yüzyılın usta anlatıcıları arasındaki yerini almıştır.

Yorumlar

  1. Irķçı değilim ama afganlar iki kere düşündürtmüştür beni hep, yazar ile tanışma fırsatım olmadı açıkçası ama merak etmeden de duramıyorum ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem doğası hem de gelenek görenekleriyle çok zor koşullarda bir hayatı anlatıyor ve çok güzel tasvir ediyor, okunmayı hak eden bir kitap. Teşekkürler.

      Sil
  2. Kitabı hiç duymadım. Yazarın derinlemesine anlatması güzelmiş. Konu ilgi çekici, tanıtım için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  3. hımm, kessel i biliyom okudum ama neydi hatırlamadım, gündüz güzeli ni kaç defa izledim yaa :) tamam bunu bulurum, bakarım yeni baskısı var mı :) bi dei geçen yazmıştım ya, ingilizce kitaplar, slaughter, hani toka saç bandı yorumu yapmıştın, filmleri, dizileri olcak demiştim, yaaa çekilmiş dizisi yeni daha, pieces of her, daha yeni yayınlanmış, akşam izlemeye başladım, iyiydi valla, heycanlıydı, amma tesadüf oldu yaa, okuduktan sonra yazarı, dizilerin devamı da gelcekmiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitabın ve Gündüz Güzeli'nin yeni baskısı yok gözüküyor umarım yayınevi yeniden basar. Bende Gündüz Güzeli'ni okumak istiyorum bakalım kısmet artık.

      Pieces of her dizisinden 2 bölüm izledim ama sıkılıp bıraktım. Kitabını okumak avantaj olabilir belki:) Keyifli seyirler.

      Sil
    2. belki okuduğum için çok heycanlandım, olabilir :)showtrial not aldım, temam, sırada, teşekkür ederim :)

      Sil
    3. Umarım seversiniz, ben teşekkür ederim:)

      Sil
  4. Anlatımınızdan çok etkilendim Gül Hanım kitabı merak ettim, bakayım ben de, elinize sağlık sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım ilginizi çeker Eren Hanım, çok teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  5. SAnki yazarı biliyorum ama acaba notlarımın arasında sararmışlardan biri mi :) teşekkürler paylaşım için, pek çok paylaşımınız gibi not edilesi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhtemelen biliyorsunuzdur, notların arasında sararması fikri çok doğru, hiç öyle düşünmemiştim:) benimde sararan öyle çok kitap notum var ki. Güzel sözleriniz için çok teşekkür ediyorum Eylem Hanım, sevgiler.

      Sil
  6. buzkaşinin ne olduğunu öğrendiğim kitaptı. yeniden merhaba :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba:) Ben öncesinde buzkaşiyi TV'de seyretmiştim ama burada oynanan çok vahşiydi. Teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  7. bu yazarla tanışmak istiyorum ben de, yorumunuz merakımı arttırdı:)
    emeklerinize sağlık, sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuyun bence de çok iyiydi. Bakalım diğerlerini bulabilirsem bende devam etmeyi düşünüyorum:) teşekkürler, sevgiler.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH