JUAN JACINTO MUÑOZ RENGEL - Hastalık Hastası Kiralık Katil

Geçen hafta pandemiden beri ilk defa Beyoğlu'na gittim, tabii iki yıl sonra gidince YKY Kitabevine uğramasam olmazdı... kısıtlı bir vaktim olmasına karşın yeniden kitapların arasında olmak ve aralarından seçim yapmak çok iyi geldi... önce diğer müşterilerle Amin Maalouf'un Empedokles'in Dostları kitabını tartışıp, kötü olduğuna dair hemfikir olduk, sonrasında görevliler yoğun bir şekilde bana kitap önermek istediler, önerdikleri iki romanda dahil olmak üzere toplam üç kitap alıp çıktım...

Önerilen kitaplardan biri bu; görevli çok komik olduğunu söyledi, hem ismi hem de arka kapak yazısı bende de o izlenimi doğurdu, ayrıca neden bilmem yazarın isminin bu kadar uzun olmasını da komik buldum (tabii anlamsız bir düşünce ama sanki romanın mizahi yanını teyit ediyor gibi geldi bana:)) velhasıl güzel bir kitap hissiyle YKY'den ayrıldım...

Neşeli bir şeyler iyi gelecekti hemen okuyayım dedim ama daha ilk cümlelerden umduğum gibi olmadığını anladıysam da düzeleceğini düşündüm... maalesef bana hiç komik gelmediği gibi acayip derecede sıkıcı buldum... beceriksiz bir kiralık katil var, ansiklopedileri dolduracak kadar hastalığa sahip görünüyor, her güne bugün son günüm bugün öleceğim diye başlıyor, sürekli ateşini, tansiyonunu ölçüyor, nabzını sayıyor ve bunları küsuratına varıncaya kadar sürekli yazıyor, bu yetmiyor tüm hastalıklar aşağıda da görüleceği üzere tıbbi açıklamalarıyla uzun uzun anlatılıyor... ben tıbba meraklı bir insanım, hatta burada birkaç tane bilimsel eseri de tanıtıp yorumladım fakat bu romandaki hastalıklar hiç merakımı uyandırmadığı gibi çok sayıda olmasından da daral geldi...


Romanda bu hastalık muhabbetinin yanı sıra kiralık katilin beceriksiz öldürme girişimlerini okuyoruz uzun uzun... ayrıca yazar arka kapakta yazan bir çok önemli şahsiyetin hayatından kesitlere (kurguyla karışık biçimde) yer veriyor... edebiyatın önemli kişiliklerinin hayatına dair okuduklarımdan başlangıçta hoşlandım, en azından romanın bana kazancı da bu diye düşündüm ama bu durumda rutine bindi ve ondan da sıkıldım... velhasıl 160 sayfalık romanı bitirmek bir azap oldu...

Bana hiç uymadı ama herkes ne demiş acaba diye baktım, ekşi sözlükte bir kişi çok sürükleyiciydi demiş, 1000Kitapta epeyce kişi okumuş görünüyor ama herkes sadece alıntı paylaşmış, gerçek düşünceleri nedir belirtmemişler... tabii ben önermiyorum ama eğer okuyan (gerçekten komik bulan) varsa ve görüşlerini buraya yazarsa çok mutlu olurum...

Son olarak; kitapçıda çalışanların kitaplardan haberdar olup öneri getirmelerini çok değerli ve önemli buluyorum, keşke her kitapçıda karşılaşabilsek, bunu da -romanın niteliğinden bağımsız- yazmadan geçmeyeyim...

Yazar: Juan Jacinto Muñoz Rengel

Çevirmen: Selay Sarı

Özgün Adı: El Asesino hipocondríaco

Sayfa Sayısı: 160

Basım Yılı: 2021 (2. Baskı)

Yayınevi: YKY

“Hastalık Hastası Kiralık Katil”

Bay Y. kiralık katil olarak aldığı son işi bitirmek zorunda… Zorunda, çünkü parasını peşin aldığı bu işi bitirmek onun için ahlaki bir zorunluluk, zira kendisi Kantçı ahlak sahibidir. Ne ki önünde aşması gereken tek bir sorun var: Bay Y.’nin sadece bir günlük ömrü kaldı…

Ya da iki.

Hastalık hastası kiralık katil Bay Y. neredeyse doğduğu günden beri, her akşam, ertesi günü göremeyeceğinden emin olarak yatağına girer. Zira o kadar çok hastalığa yakalanmıştır ki… Ayrıca kronik bahtsızlıktan da mustariptir. Her şeyini mesleğine adamış, yalnızlığını edebiyat ve felsefe dünyasının hayali, psikolojik veya büyük fiziki acılar çektikleri bilinen Poe, Proust, Voltaire, Tolstoy, Molière gibi meşhur hastalık hastalarının hayat hikâyeleriyle gidermeye çalışmıştır. Bu son işinde hedefini uzun süre takip eder, sıra son darbeye gelir. Ama her seferinde kronik makus talihi ya da nadir semptomlar araya girer. Bay Y. her başarısız girişimden sonra yeni yöntemlere başvuracak, bu arada hayatlarını okuduğu meşhur hastalık hastalarıyla şaşırtıcı ortak yönlerini ifşa edecektir…

“[Proust] o kadar uzun seneler boyunca öleceğini haber vermişti ki, artık ne dostları, ne eleştirmenleri, ne yayıncısı ne de okurları ona inanıyorlardı. Ama, onların güvensizlikleri ve şüpheciliklerine rağmen, Bay Proust sonunda öldü. […]

Hekimi bir bronşit atağından olduğunu söyledi. Ölümünün vertigolardan, kulak iltihabından, üremiden, gripten, yüz felcinden, kalp enfarktüsünden, bir beyin tümöründen ve kayıp zamanı bulmayı başaramamaktan olduğu bilinir. Kör talihinin peşinden ayrılmadığı o yıllar boyunca, Bay Proust hastalıklardan asla korkmadı. Korktuğu tek şey, aynı benim gibi, eserini tamamlamadan önce ölmekti.”

Juan Jacinto Muñoz Rengel [1974, Málaga] Felsefe doktorasını tamamladıktan sonra İspanya ve Birleşik Krallık’ta ders verdi. “Anthropos, Ínsula”, “Clarín” gibi edebiyat dergilerinde ve “El País” gazetesinde yazıları yayımlandı. Kısa öykü yazarlığı kariyerinde son yıllarda elliden fazla ulusal ve uluslararası ödül kazandı, eserleri Braille alfabesine aktarılmanın yanı sıra yedi dile çevrildi ve 10’u aşkın ülkede yayımlandı.

Yazarın ilk romanı “El asesino hipocondríaco” (2012) [“Hastalık Hastası Kiralık Katil”, YKY, 2021] aralarında José Saramago, Juan Cruz, Pablo de Santiz ve Rosa Montero’nun yer aldığı birçok ünlü yazarın övgüsünü kazandı, Arjantin’in en prestijli uluslararası edebiyat ödülü Clarín Alfaguara Roman Ödülü’ne aday gösterildi.

Yorumlar

  1. hımm, hastalıklı, beceriksiz katil düşüncesi sahiden de hoşmuş ama demekki sürüklemiyo :) ah ya beyoğlu yky evet benim de çok oldu yani, üstelik de çok yakınımda, yürüyerek gidebiliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel o kadar yakın olmanız:) ben uzakta oturuyorum ama pandemiden önce sıklıkla giderdim, ayrıca 8 yıl İstiklal Caddesinde çalıştım o yüzden yeri bende ayrıdır:) Bu kitap hiç sürükleyici değildi bu kadar kısa bir kitabı neredeyse yarım bırakacaktım ama direnip bitirdim en azından:)) teşekkürler, sevgiler

      Sil
  2. Konuyu okuyunca komik değil ama ilginç geldi. Tabi bir sürü hastalık terimi bir süre sonra sıkabilir. :) Nette yorumlara çok takılmamak gerekir. Çok sürükleyici dedikleri kitapları sıkılarak okuduğum oluyor benim de.
    Kitap tanıtımlarını çok başarılı ve güzel buluyorum. Farklı kitaplara rastlamamın da etkisi var tabi. Emeğine sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yorumlara hiç takılmam zaten, normalde kim ne yazmış diye de bakmam ama bu kitapta acaba gerçekten komik bulan olmuş mu diye merak ettim:) Aslında ilginç ifadeniz doğru; sanırım yazar takıntıları/hastalıkları olan edebiyatçıları anlatmak istedi komik olması içinde bu kiralık katili kurguladı ama o kadar çok tıbbi terime boğmuş, o kadar çok tekrara düşmüş ki sıkıntıdan patlıyorsunuz (yani en azından ben). Güzel yorumunuz için teşekkür ediyorum, sevgiler:)

      Sil
  3. okuduğum en komikyazar murat menteş sanırım bu kitabı ben de sizin gibi komik bulmazdım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Murat Menteş hiç okumadım. Teşekkürler:)

      Sil
  4. Evet çok güzel oluyor:) ben birlikte gittiğim arkadaşıma Maalouf'un kitabından bahsediyordum bir hanım yaklaştı o da kendi görüşünü söyledi biraz konuştuk, sonrasında görevliler geldi onlarla kitap muhabbeti yaptık çok iyiydi. YKY'de çalışanlarla kitap muhabbeti ikinci kez oluyor bu konuda çok iyiler. Umarım sizde yeniden rastlarsınız:) Sevgiler

    YanıtlaSil
  5. bazı kitaplar umduğumuz doyumu sağlayamıyor.. ama kitapçılarda dolaşmak iyi geliyor:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle:) Çok teşekkür ederim yorumunuza.

      Sil
  6. son yazımdaki inventing anna çok ilginç, gerçek ve halen de devam eden bir olay :)

    YanıtlaSil
  7. Kitap hakkında olumsuz eleştiriniz çeviriden kaynaklanabilir mi? Konu ilginç fakat konudan bir hikâye çıkarmak başka, bir de niyetiniz okuru güldürmekse işiniz çok zor. Eğer çeviride sorun yoksa belli ki yazar bu işi becerememiş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazar güldürmeye niyet etti mi bilemiyorum, konu itibariyle komik olacağını düşünmüş olabilir belki. Yazarın niyetinin takıntıları ve hastalıkları olan edebiyatçıları anlatmak olduğunu düşünüyorum. Olumsuz eleştiride çevirinin büyük etkisi yok, yazardan kaynaklanıyor bence. Sadece çeviride şöyle bir durum vardı; kiralık katilin hastalıklarından biri de yabancı aksan sendromu idi, kendi dilini Alman, Rus vs. aksanı ile konuşuyor çevirmen bunu ''espikorabik''' ve benzeri anlaşılmaz kelimeler ile yazmıştı ama bu aksan değil, katilin diğer bir hastalığı olan anlamsız kelimelerle konuşma (veya doğru kelimeyi bulamama) sendromuna uyuyor. Dolayısıyla çevirmenin aksan konusunu başaramadığını düşündüm. Çok teşekkür ederim.

      Sil
  8. Bana da uymayacak bir kitap gibi Gül Hanım ama dediginiz gibi kitapçıda kitap önerilmesi çok hoş, elinize sağlık sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha çok öneri almayı umalım Eren Hanım, sevgi benden:)

      Sil
  9. Bazen oluyor öyle ya, biri seviyor eğleniyor öbürü sıkılıyor, zevk ve renk meselesi gibi bakıyorum ben kitaplara, o sebepten de bana uymadı ya da ben sevdim demek yani bencil yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum kitap yorumu yaparken. Her şeye rağmen kitapçı çalışanlarının kitaplar hakkında bir fikirlerinin olmadı benim için de pek kıymetlidir, eskiden Beyoğlu sahaflar fuarındaki sahaflar ile yapardık kitap sohbetleri, 1 kitaba bakar 5 kitapla çıkardık, hey gidi günler... sevgiler Gül Hanım bu defa olmamış ama sağlık olsun, denemiş olmak ta önemli :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii ki zevkler renkler meselesi, hiç kimsenin sevmediğini başka biri harikulade bulabilir. Çok haklısısınız Eylem Hanım başka kitaplara bakalım:) Teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  10. Kadıköy Yky'de çalışan arkadaş da böyle. İyi bir okur ve yıllardır gittiğimden oraya mutlaka kitap sohbeti yapar, okuduğu kitaplardan tavsiye eder. O beş on dakikalık kitap sohbeti öyle iyi geliyor ki GÜL Hn. Sizin de gününüz ne güzel geçmiş. Bu kitabı görmedim Bayadır gitmiyorum Kitapevine.
    Amin Maalouf gerçekten de hayal kırıklığına uğrattı bu sefer. Lakin hep de iyi yazacak değil ya diyip kendimi avutmustum 🙈
    Selamlar sevgiler 🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Galiba Kadıköy YKY'ye de bir kez gitmiştim ama çok zaman oldu:)) Her halükarda kitap sohbeti güzel oluyor. Amin Maalouf gibi yazarlarda illa yeni kitap çıkarması konusunda yayınevinin veya genel olarak okurun baskısı oluyordur, bu sefer geri tepti bence. Neyse başka kitaplara artık, sevgiler:)

      Sil
  11. Güzel kitap sonunu merak ettim işi bitirdi mi acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir anlamda:) Keyifli okumalar, teşekkürler

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH