BERNHARD SCHLINK - Gordiyon Fiyongu

Geçtiğimiz Kasım'da yazardan Olga romanını okuyup çok beğenince devam etmek istedim ve baskısı bulunan tek eseri Gordiyon Fiyongu'nu okudum... her yerde polisiye olarak geçiyor, bende o şekilde etiketledim ama daha çok casusluğa yakın duruyor...

Roman 1988 yılında yazılmış, soğuk savaş döneminin son zamanları, kitabı okurken bunu hatırlamak gerekir diye düşünüyorum... Olga mükemmel bir romandı ondan sonra bu kitabı yorumlamakta zorlanıyorum, bu Olga'nın yanında çok hafif (hatta acemice denilebilir) kalıyor...

Georg Polger'in mucize eseri aldığı, ücreti yüksek çeviri işinin ve ona bağlı olarak tanıştığı Françoise'ın göründüğü gibi olmadığını anlaması ile işlerin sarpa sarması peş peşe gerçekleşiyor... Georg saldırıya uğruyor, aşık olduğunu düşündüğü Françoise ortadan kayboluyor, hayatı tepetaklak oluyor ve Georg ne yapacağını bilmez bir biçimde kalıyor... Françoise hakkında çok az şey biliyor ama ufak bir ipucu onu New York'a götürüyor, orada kızın izini bulmaya çalışıyor ve hikaye devam ediyor...

Konu böyle ama ne karakterleri sevdim, ne Georg ve Françoise arasındaki aşk gerçekçi geldi, ne de casusluk kısmı aklıma yattı, tüm bunları dikkate aldığımda sanki başkası yazmış gibi, inanamadım... kolay okunuyor, merakınızı koruyor ama yazardan ilk kez okuyorsanız Olga'yı seçin derim... 

Yazar: Bernhard Schlink

Çevirmen: Atilla Dirim

Özgün Adı: Die gordishe Schleife

Sayfa Sayısı: 234

Basım Yılı: 2022 (2. Baskı) 1998 (1. Baskı)

Yayınevi: İletişim

Yaşayan en önemli polisiye yazarlarından Bernhard Schlink, Gordiyon Fiyongu’nda entrika, gerilim ve tutku dolu bir hikâye anlatıyor.

Genç avukat Georg Polger, Almanya’daki monoton hayatından sıkılıp Güney Fransa’da serbest çevirmen olarak çalışmaya karar verir. Fransa’da tanıştığı Mösyö Bulnakof’tan aldığı yeni iş ve aşk sarhoşluğuyla bağlandığı yeni sevgilisi Françoise, onu çözmeye çalıştığı sırlarla dolu bir maceraya sürükler. Fransa’dan Amerika’ya uzanan çözümsüz bir ilişkiler yumağının ortasında kalan Polger, ülkeler arasında mekik dokurken entrika, heyecan ve gerilim dolu bir hayat ritmine yakalanır. Bernhard Schlink’e Alman Polisiye Yazarlar Birliği Ödülü’nü kazandıran Gordiyon Fiyongu okuru soluksuz bırakacak bir roman.

“Bernhard Schlink, çağımız bireyinin karmaşasını, utanç ve suçluluk duygusunu olağanüstü etkileyici biçimde anlatan yazarlardan biridir.” FRANK FINLEY

“Çağdaş Alman edebiyatının ciddi, zor ve sıkıcı olduğuna dair kanıyı Bernhard Schlink kırmıştır.” BARBARA HONRATH

Bernhard Schlink

6 Temmuz 1944’te Alman bir baba ve İsviçreli bir annenin çocuğu olarak Bielefeld yakınlarındaki Bethel kasabasında dünyaya geldi. İki yaşından itibaren Heidelberg’de büyüyen Schlink, Berlin Özgür Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı. 1988’de Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin anayasa yargıçlığına getirildi ve 1992’de Humboldt Üniversitesi’nde Kamu Hukuku ve Hukuk Felsefesi profesörü oldu. Yazarlık hayatına dedektiflik romanları yazarak başlayan Schlink, 1989’da Gordiyon Fiyongu kitabıyla Almanca Polisiye Yazarlar Ödülü’nü, 1992’de ise ilkini Walter Popp’la yazdığı, sırasıyla Selb’in Yargısı, Selb’in Hilesi ve Selb’in Ölümü isimli kitaplardan oluşan Özel Dedektif Selb’in Serüvenleri serisinin ikinci kitabıyla Bochum Polisiye Arşivi’nin Alman Polisiye Roman Ödülü’nü aldı. Otuz dokuz dile çevrilen Okuyucu isimli kitabıyla ise 1997’de Grinzane Cavour Ödülü, Laure Batallion Ödülü, Hans Fallada Ödülü, Abendzeitung Yılın Yıldızı Ödülü’nü, 2000 yılında Alman Protestan Kütüphaneleri Birliği Protestan Kitap Ödülü’nü aldı. Yaz Yalanları, Aşk Kaçışları, Hafta Sonu, Eve Dönüş, Der Andere (Öteki) isimli eserleri de bulunan Bernhard Schlink, yaşamını Bonn ve Berlin’de sürdürmektedir.

Yorumlar

  1. o zaman Olga'ya kaldık :) Bazen bazı kitapları ile şaşırtıyor yazarlar, Schlink okudum mu, siz de mi gördüm hatırlamıyorum ama isim bir yerden kulak ve göz hitabeti yapıyor. Sağlıkla kalalım Gül Hanım ve kitaplarla tabii...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarın kitapları 90'lı yılların sonlarında çevrilmiş gözüküyor belki başka yerde de görmüşsünüzdür. Evet sağlıkla ve kitaplarla Eylem Hanım, sevgiler :)

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Olga daha iyi evet:) Teşekkürler, sevgiler.

      Sil
  3. Öncelikli olarak Olga'yı seçelim o zaman... teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  4. Belki o kanıyı kırmıştır sahiden de ama bu kitabında değil sanırım 😅 ismi çok güzel ama

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence bu kitabında kırmış olmalı fevkalade kolay okunan bir kitaptı:) Gordiyon Düğümünü anlatıyor ve fiyongu olarak kendi yorumunu getiriyor. Teşekkürler.

      Sil
  5. okuyucu adlı romanını okumadıysan eğer okuyabilirsin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumadım, sadece kitaptan uyarlanan filmi seyretmiştim, etkileyiciydi. Kitap daha iyidir muhtemelen ama belki daha sonra okuyabilirim. Sevgiler:)

      Sil
  6. hmm iki eseri de okumadım daha doğrusu raflarda dikkatimi de çekmedi ama canım ne zaman casus - polisiye tarzı kitap okumak ister işte o zaman bunlardan birini okuyabilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamanı geldiğinde keyifli okumalar, sevgiler:)

      Sil
  7. Olga'ya bakalım o zaman Gül Hanım, elinize sağlık, keyifli okumalar, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size de keyifli okumalar Eren Hanım, sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH