STEFAN ZWEIG - DEĞİŞİM RÜZGARI

Zweig'den okumadığım çok az kitap kaldı diye düşünürken bu eseri gördüm ve biyografidir herhalde diyerek hiç incelemeden aldım... meğer tamamlayamadığı ikinci romanıymış (ilki; benim okuduğum Merhamet ismi ile basılmıştı ama Sabırsız Yürek veya Acımak adıyla da yayımlanmış olanları var) arka kapakta roman fragmanı diyor ve yayıncısı tarafından tamamlanarak yayımlanmış... fragman ifadesi doğru çünkü aralarda karakterlerin ağzından; hayata, insan doğasına, intihara, savaşa, devletin konumuna, kapitalizm/komünizm karşılaştırmasına, yoksulluk ve zenginliğe dair görüşlerini denemeye yakın bir biçimde uzun uzun ifade ediyor... belki kendi tamamlayabilseydi bunları daha romana uygun hale getirebilirdi ama bu haliyle bile mükemmel çok sevdim...

Christine Avusturya'nın küçük bir kasabasında yaşayan 28 yaşında genç bir kız, postanede çalışıyor, hasta annesiyle birlikte yaşıyor ve ömrünün büyük kısmını I. Dünya Savaşı ve sonrasındaki yoksulluk zamanlarında geçirmiş, hayattan hiç bir beklentisi olmayan yaşama sevincini yitirmiş birisi... bir gün Amerika'da yaşayan ve tatil için İsviçre'ye gelmiş zengin teyzesinden onun bulunduğu otele gelip kendisi ve eniştesiyle birlikte tatil yapması için bir davet alıyor... çok şaşırıyor ama hiç heyecanlanmıyor, gitmek de istemiyor fakat annesinin ısrarıyla ayıp olur diyerek daveti kabul edip, İsviçre'deki dağ oteline gidiyor ve hiç bilmediği bir dünyaya adım atıyor... tatilden başka bir Christine olarak geri dönüyor ve hayatına devam etmek için bir formül arıyor, tam bu sırada yıllarca savaşmış sonrasında da Sibirya'da esir olarak kalmış, hayata tutunmaya çalışan (savaş öncesinde mimar olmak isteyen, hala o umudu besleyen) genç bir adam ile tanışıyor ve hikaye devam ediyor...

Tüm karakterlerin duygu durumları çok iyi anlatılmıştı sanki onların yaşadıklarını içinizde duyuyor gibi oluyorsunuz, insana dair gerçekçi saptamaları vardı, doğa (özellikle İsviçre'de) çok güzel betimlenmişti gözünüzde hemen canlanıyordu... sonuç olarak çok beğendim kaçırmayın okuyun derim...


Yazar: Stefan Zweig

Çevirmen: Kasım Eğit

Özgün Adı: Rausch der Verwandlung

Sayfa Sayısı: 344

Basım Yılı: 2021 (9. Baskı) 1998 (1. Baskı)

Yayınevi: Can

Değişim Rüzgârı, tarihsel biyografileri ve uzun öyküleriyle tanıdığımız Stefan Zewig’ın 1930’lu yıllarda, sürgünde aralıklarla kaleme aldığı roman fragmanıdır. 

Eser, Avrupa’nın Birinci Dünya Savaşı sonrasında farklılaşan sosyal iklimine ayna tutar ve savaşın insane varoluşunda yarattığı çelişkileri, parçalanan hayatlar ve belirginleşen sınıfsal farklılıklar üzerinden anlatır. Değişim Rüzgarı’nda savaş, bütün bir neslin yazgısı olarak önümüze serilir. 

Zewig’ın sağlığında tamamladığı tek romanı Sabırsız Yürek’in yanına yerleşen bu ikinci roman, yazarın ölümünden kırk yıl sonra Alman yayıncısı tarafından tamamlanarak ilk kez 1982’de okurla buluştu.

STEFAN ZWEIG, 1881’de Viyana’da doğdu. Avusturya, Fransa ve Al­manya’da öğrenim gördü. Savaş karşıtı kişiliğiyle dikkat çekti. 1919-1934 yılları arasında Salzburg’da yaşadı, Nazilerin baskısı yüzünden Salzburg’u terk etmek zorunda kaldı. 1938’de İngiltere’ye, 1939’da New York’a gitti, birkaç ay sonra da Brezilya’ya yerleşti. Önceleri Verlaine, Baudelaire ve Verhaeren çevirileriyle tanındı, ilk şiirlerini ise 1901’de yayımladı. Çok sayıda deneme, öykü, uzun öykünün yanı sıra büyük bir ustalıkla kaleme aldığı yaşamöyküleriyle de ünlüdür. Psikolojiye ve Freud’un öğre­tisine duyduğu yoğun ilgi, Zweig’ın derin karakter incelemelerinde ifade bulur. Özellikle tarihsel karakterler üzerine yazdığı yorumlar ve yaşamöyküleri, psikolojik çözümlemeler bakımından son derece zengindir. Zweig, Avrupa’nın içine düştüğü siyasi duruma dayanamayarak 1942’de Brezilya’da karısıyla birlikte intihar etti.

Yorumlar

  1. Bende tam bayağı bir kitabını okudum diyorum, yeni yeni kitapları çıkıyor önüme sonra. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam da öyle:) iyi ki çoklar bizde keyifle okuyoruz:) Sevgiler

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Çok iyiydi hem dünya düzenine (yoksulluk/zenginlik bağlamında) hem de insan doğasına dair çok şey anlatıyordu ve 1930'larda yazılmasına rağmen sanki güncel bir kitap gibiydi, Zweig'in muhteşem yazarlığını görmek çok hoştu. Sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH