DENIS GUEDJ - PAPAĞAN TEOREMİ

Bu kitabı yayımlandığı yıl okumak istemiştim (keşke öyle yapsaymışım) ama olmadı bugüne kaldı ve birbirine zıt duygular içerisindeyim... hem çok sevdim hem de bazı bölümlerinde çok sıkıldım... öncelikle bu kitap okunacaksa matematiği sevmek lazım (ki ben severim, mali analistim tüm iş hayatım hesap kitapla geçti ama bir noktadan sonra matematikten bana daral geldi o yüzden daha gençken, çalışırken okusaydım daha iyi olabilirdi)... hikayesine, karakterlerine, Paris'teki kitapçıya bayıldım, onların arasında olmak bir keyifti... diğer yandan matematik, tarih ve matematik tarihi uzuuun uzuuun anlatılıyor, romanın yarısına kadar çok iyi takip ettim formülleri hesapladım filan ama sonrasında çok fazla geldi, bıkkınlık verdi ve ara ara matematik bölümlerini atlayarak sonuna geldim...

Baskı hataları vardı, takdim tehir yapılmıştı (256 yerine 265 yazmak gibi, örnek syf:423) böyle bir romanda yayınevinin daha çok dikkat etmesi gerekiyordu... yazar matematik profesörü olduğu için tüm bilgisini yansıtmak istemiş, bir yandan da matematik tarihini anlatıyor, Antik Yunan'dan başlayıp 19. yüzyıla kadar geliyor ve tüm matematikçileri (aşağıda göreceğiniz üzere) bütünlük açısından vermesi gerekmiş herhalde ama romanı boğmuş bence, eğer biraz özetleyebilseymiş mükemmel bir eser olabilirmiş (genel anlamdaki okur için) bunu kaçırmış... tüm bunlara rağmen okuduğuma memnunum, matematikle ilgileniyorsanız deneyin derim...





Yazar: Denis Guedj

Çevirmen: İsmail Yerguz

Özgün Adı: Le Théorème du perroquet

Sayfa Sayısı: 520

Basım Yılı: 2010

Yayınevi: Kırmızı Kedi

Çözülemeyen bir cinayet ve konuşan bir papağan matematik tarihiyle birleşirse ne olur? Paris'te küçük bir kitabevinin sahibi olan yaşlı Mösyö Ruche'e Amazon'larda yaşayan eski arkadaşı Grosrouvre, tarihi matematik kitaplarından oluşan çok değerli bir koleksiyon gönderir. Annesi ve ikiz kardeşleriyle Mösyö Ruche'ün yanında yaşayan ve sağır olan küçük Max'ın iki haydudun yakalamaya çalıştığı bir papağanı kurtarıp eve getirmesiyle kitapların değeri daha da artar, çünkü Grosrouvre, kendisine ait olan ve matematikten anlayan bu papağana önemli bilgiler emanet etmiştir. Bunu bilmeyen Mösyö Ruche, papağanın yardımıyla Max ve kardeşlerine matematik formüllerinin ve kuramlarının güzelliğini ve şaşırtıcılığını anlatmaya çalışırken bir yandan da kitaplarla bağlantılı olan bir cinayetin üzerindeki perdeyi kaldırmaya çalışır.

Fransa'da yayınladığında aylarca liste başı kalan Papağan Teoremi matematikle gerilimi birleştiren, okuru matematiğin büyülü dünyasında dolaştıran bir roman.

"Benzersiz bir kitap; hem harika bir roman hem de okuduğum en kısa ve en iyi matematik tarihi. Yazar kahramanlarını özenle hazırlamış, merak uyandırıcı bir kurgu geliştirmiş ve bunları yaparken de okura matematiği ve tarihini anlatmayı amaçlamış. Uzun zamandır okuduğum en doyurucu kitaplardan biri. Amir Aczel/Fermat'nın Son Kuramı'nın yazarı.

Denis Guedj (d. 1940, Setif - ö. 24 Nisan 2010, Paris) Fransız yazar. Paris VIII Üniversitesi'nde bilim tarihi profesörüydü. Guedj 1957'de Paris'te matematik okumaya başladı. 1968 baharında öğrenci hareketlerine aktif olarak katılan Guedj, bu dönemde özgürlükçü gazetelerde ilk yazılarını yazdı, 1978'de matematik dersleri vermeye başladı ve ilk filmi La vie, t'en as qu'une'ü çekti. Matematik, matematik tarihi ve sinema-bilim yorum dersleri verdi. Numbers: The Universal Language adlı filmin ve The Parrot's Theorem adlı kitabın yazarıdır.

Yorumlar

  1. olumsuzluklarına rağmen ilginçmiş ivit konusu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kadar formüle, geometrik hesaplamalara boğulmasaydı, bütün matematikçilerin hayatlarının detayına girmeseydi, biraz özetleyebilseydi mükemmel bir roman olabilirdi, bu haliyle bile sevdim ki öyle bir durumda bayılırdım herhalde:) Teşekkürler, sevgiler

      Sil
  2. Ilginmiş. Matematiğin kuramını severim aslında. Fazlası beni de sıkar, ne kadar mühendis olsam da:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen:) ne kadar ilgili olursanız olun tüm teoremler peş peşe sıralanınca bıktırıcı oluyor. Ama aile çok sevimliydi sanki onların arasında yaşıyormuş gibi hissettim o güzeldi:) Teşekkürler, sevgiler

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH