Kayıtlar

Temmuz, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GUILLAUME MUSSO - Yazarların Gizli Hayatı

Resim
Yazarı hiç tanımıyordum (Türkçede epeyce de eseri varmış oysa), kitabın hem ismi hem de kapağı çok ilgimi çekince aldım... ortam çok güzel, cennet gibi bir adada geçiyor, gizem-polisiye denilebilecek bir hikayesi var, gereksiz uzatılmadan merakınızı koruyarak, sürükleyici bir şekilde anlatılıyor... benim asıl hoşuma giden yazar Nathan Fawles üzerinden yazarların hayatının nasıl olduğuna dair anlatılar ile bölümlerin başında yer alan (aşağıya bir kaçını eklediğim) ünlü yazarların aforizmaları oldu... akıcı bir roman arıyorsanız okuyun derim...  Yazar: Guillaume Musso Çevirmen : Zeynepgül Atsız Özgün Adı: La vie secrète des écrivains Sayfa Sayısı : 222 Basım Yılı : 2023 Yayınevi : Epsilon   “Kendinize söylediğiniz gerçekler sadece bir kurgudan ibaretse ne yapabilirsiniz?”   Sene 1999. Nathan Fawles halk ve eleştirmenler tarafından beğenilen romanlar yazdıktan sonra birden yazarlığı bıraktığını duyurur. Kariyerinin zirvesindeyken Akdeniz`in en güzel adalarından biri olan Beaumon

IAN McEWAN - Dersler

Resim
Ian McEwan'dan 6. kitabım, bundan önce okuduğum Fındık Kabuğu 'nu hiç sevmeyince yazarı noktaladım diye düşünmüştüm ama Dersler'i görünce ilginç geldi ve buradayız... Şimdi; Bu roman Fındık Kabuğu kadar beni rahatsız etmediyse de yazara nokta koymak konusunda haklıymışım, belli bir doygunluğa ulaşmışım asla okuduğum ilk üç kitabının zevkine yaklaşamıyorum o yüzden bu kitap hakikaten son olacak... Hikaye 1959'dan başlıyor 2021'e kadar geliyor, kurgunun yanı sıra dünya ve ülke siyasetine, ekonomik olaylara, krizlere, klasik ve caz müziğine, tenise, pandemiye vs. bir çok konuya değinilmiş bunlar kurgunun arasına serpiştirilmiş bir şekilde veriliyor ama kötü birer yama gibi sırıtıyorlar, çok uzun anlatılmışlar, Thatcher Thatcher daral geldi resmen... Gereksiz uzun bir kitaptı, yazar tüm hayatı boyunca olan olayları kaçırmayayım yazayım moduna girmiş (okul yılları gibi otobiyografik öğelerde var), sadece Roland değil tali karakterle

EDWARD FALLON - LINGER No:1 ÖLÜM VAHŞİ BİR GECEDİR

Resim
Bu kitabı yaz okumaları için sürükleyici olsun yeter düşüncesiyle kütüphaneden aldım, yazarı tanımıyordum araştırdığımda Amazon'da rastladığım aşağıdaki açıklama dışında hiç bir bilgi bulamadım, yazar gizemli olursa daha çok ilgi çeker diye düşünüyor sanırım... EDWARD FALLON KİMDİR?  Kitapları gibi Fallon da bir gizemdir. Onu tanıyanlar, birçok kişiliğe, birçok ruh haline sahip olduğunu ve zanaatını ülkenin birçok farklı bölgesinde uyguladığını söyler. Birçok farklı isimle yayın yapan deneyimli gerilim romanı yazarı Fallon'ın, gerilim türündeki pek çok tanınmış yazarın editörlüğünü yaptığı yeni LINGER serisi, onu X-Files ve Supernatural gibi TV dizilerini sevenlerin yanı sıra Stephen King ve Dean Koontz kitaplarını seven okuyucuların da dikkatini çekecek gibi görünüyor. Çeviri kötüydü Yayınevi daha daha kötüydü, kelimeler, harfler düşmüştü, anlaşılmaz cümleler vardı, çok çok özensiz bir baskıydı, satın alıp okuyanlara epeyce üzüldüm... yazar ise hikayedeki psişik özellikler

MISHA DEFONSECA - Kurtlarla Yaşam

Resim
Bu kitabı gerçek hayat hikayesi diye okumaya başladım, bir süre sonra filmini izlediğimi hatırladım ve aşağıdaki özgeçmişten de görüleceği üzere yazarın bir süre gerçek hayat hikayesi olduğunu iddia ettiğini sonra da bunun kurgu olduğunu kabul ettiğini gördüm...  Her ne kadar güzel kurgulanmış bir hikaye olsa da insan aldatılmışlık duygusundan kurtulamıyor ve bu kitabın sonuna kadar beni rahatsız etti... Son bölümde hem yayımcısı hem de yazarın kendisi bir özür yazısı yazmışlar en azından... Yedi yaşındaki bir çocuğun Belçika'dan Rusya sınırına kadar yürüyerek gitmesi, bir süre kurt sürüsü ile birlikte yaşaması, açlık, soğuk ve savaş koşullarına dayanması ve bir de geri Belçika'ya dönmesi nasıl insanlara gerçek gibi görünmüş ve bunu yayımlamışlar pek anlamadım ama yazarın yaşadığı hayattan kaçmak için hayal gücünü bu şekilde kullanmasını çok başarılı buldum... sürükleyici bir hikayeydi ilgi alanınıza giriyorsa deneyebilirsiniz... Yazar: Misha Defonseca Çevirmen : Zehra G

KİTAP BAĞIŞI 2

Resim
Bu sefer kitaplarımı üçer beşer bağışladım toplu olarak götürmek zor oluyor:) bana da yeni kitaplar için yer açıldı, keyifli okumalar... Proje Ortakları / İmkansız Periler Zeynep Sözen / Anka ve Sultana Roma Ligocka / Kırmızı Mantolu Küçük Kız Eser Şenocaklı / Mücevher T. Greenwood / İki Nehir Rachel Ward / Sayılar Marlys Millhiser / Düğün Aynası Kathryn Fox / Afir Robert Jackson Bennet / Merdivenler Kenti Bernard Werber / Kasandra'nın Aynası Vladimir Megre / Anastasya David Walton / Süperpoze Katharine Branning / Ay Sultan Beyazıt Akman / Son Sefarad William Boyd / Huzursuz Doğan Erdem / İda'nın Merhameti Rosie Thomas / Senden Hatıra Kaldı Adrian D'Hage / Omega Parşomeni Ahmet Karcılar / Fotoğraf Hikayeleri Metin Uca / Her Tuzluğum Var Diyene Hıyarla Yetişemedim Yaşar Nabi Nayır / Tevfik Fikret Cengiz Aytmatov / Toprak Ana Hikmet Dizdaroğlu / Namık Kemal Orhan Veli Kanık / Hayatı, Sanatı, Eserleri Christi

WULF DORN - ŞİZOFREN

Resim
Bu yazara çokça rastlıyordum, popüler kitapları sevmediğim için satın almaya hiç niyetlenmedim ama kütüphanede görünce hadi deneyeyim dedim... öncelikle yazar psikiyatristmiş dolayısıyla psikolojik yönünün (kitabın ismi de dikkate alındığında) çok yüksek/doyurucu olacağını düşünmüştüm ama hiç öyle değildi bu konuda eğitimi/pratiği olmayan başka biri de bu kadarını rahatlıkla yazabilirdi... kitabın sonunda; önüne çıkanı öldüren katilin neden böyle olduğuna dair açıklamayı da çok mantıklı bulmadım... katilin sürpriz biri çıkması iyi de madem psikolojik bir gerilim yazıyorsun o zaman katilinde ruh haline bir yerlerde değineceksin yoksa romanın sonuna geldiğinde bu mu diye kalıyorsun... çok kolay okunan, sürükleyici bir kitaptı, kısa sürede bitti, yazarı pek ahım şahım bulmadım ama kafa dağıtmak için/yaz ayları için okunur mu okunur... Yazar: Wulf Dorn Çevirmen : Tuna Alemdar Özgün Adı: Kalte Stille Sayfa Sayısı : 400 Basım Yılı : 2013 Yayınevi : Pegasus Ne kadar zaman geçtiği ö

JENNY ERPENBECK - KAİROS.

Resim
Yazarı çok beğeniyorum, değişik bir üslubu var ve bu okuduğum 3. kitabı... özellikle Gölün Sırrı romanını çok sevmiştim, Kairos'u da sadece yazarın adına bakıp aldım... bu romanda; benim o çok sevdiğim üslup daha az kullanılmış, çoğunlukla normal bir tarzda yazmış, dolayısıyla daha kolay okunuyor... hikaye 1986'da başlıyor 1992'ye kadar geliyor, Almanya'nın (Berlin'in) doğu-batı şeklinde ayrıldığı zamanı da anlatıyor birleşmeden sonraki durumu da, Ülkenin halini anlattığı bölümleri çok beğendim çok iyiydi... gelgelelim ana konuyu ve karakterleri hiç sevmedim; 19 yaşındaki genç bir kız kendinden 34 yaş büyük, evli (ayrıca sevgilisi de olan) bir adama aşık oluyor (güya adam da ona aşık) ve onların marazi aşkını okuyoruz da okuyoruz... bu tip ilişkileri -gerçek hayatta rastlanılsa da- çok mantıksız bulurum o yüzden okumaktan da hiç hoşlanmam, bu romanda da bana daral getirdi... adamı bir temiz dövmek kızı da salağın önde gidenisin diye şöyle bir sarsmak istedim (yaz