ÖZGEN BİÇGİN - KAYIP ROTA / MAVİ TUZAK
Yazardan ve bu üçlemesinden hiç haberim yoktu, edebiyat sitelerinin birinde üçlemenin son kitabının tanıtımını gördüm bilimkurgu olması ilginç geldi (Türk yazarların çok tercih ettiği bir tür değil), sonrasında kütüphanede ilk iki kitaba rastlayınca deneyeyim diye düşündüm...
Kıyamet senaryosu şeklinde bir konusu var, sürükleyici yazılmış, çok kolay okunuyor fakat;
bir erkeğin yazdığı çok belli oluyordu, yazarı duymak hiç iyi bir şey değilken cinsiyetini fark etmek daha da kötü bir durum
bilimkurgu denilse de daha çok silahlı mücadele okuyorsunuz, tek tek tüm silahları, roketatarları, bombaları vs. en ince detayına kadar anlatıyordu ki biraz daha az olsa iyiydi
bir önceki maddedeki gibi her iki kitapta da uzun uzun anlatılan işkence bölümleri vardı, konu icabı olması gerekiyorsa bile işkencenin bu kadar zevk alır bir biçimde anlatılmasını hiç sevmedim
ikinci kitapta sanki bir çeviriymiş gibi karakterlerin isimleri sürekli karışıyordu yazar kendi karakterlerini nasıl karıştırabiliyor hiç anlamadım
iyi karakterlerin sevgi pıtırcığı hallerinden de biraz daral geldi kaptanımızı çok seviyoruz tüm mürettebat birbiri ile mükemmel anlaşıyor, sürekli birbirlerine şakalar yapıp takılıyorlar aman tanrım ne kadar muhteşem bir ekibiz diye yaza yaza bir hal oldu
devam kitaplarında bir önceki romandan biraz bahsedilir hani olurda tek başına okursanız diye burada ona hiç gerek görülmemiş seriyi baştan sona okumanız gerekiyor
velhasıl benim gibi kütüphanede filan bulursanız ve kolay okunan bir roman arıyorsanız olur...
Yazar: Özgen Biçgin
Sayfa Sayısı: 464
Basım Yılı: 2019
Yayınevi: Eksik Parça
Sayfa Sayısı: 376
Basım Yılı: 2020
Yayınevi: Eksik Parça
Houston, sizinle irtibatımızın kesildiğinden bu yana tam on dokuz gün geçti. Yerküre üzerinden hiçbir frekans yakalayamadığımız gibi mesajlarımızın ulaştığından bile emin değiliz. Kaldı ki bunun sebebini anlayabilmemiz için pencereden Dünya’ya bakmamız yeterli. Gıda ve teçhizat takviyesi için dokuz gün evvel gelmesi gereken Soyuz’dan da hiç eser yok. Daha önceki mesajlarımızda da ifade ettiğimiz gibi, mürettebatın hayatlarını idame ettirecek yaşam malzemesi ve teçhizat eksiklikleri nedeniyle dört saat içinde görevlerimizi sonlandırarak istasyondaki iki adet Soyuz ile yerküreye dönmeyi planlıyoruz. Tabii eğer aşağıda bir yerküre kaldıysa.”
Astronot Brianne Bennet Uluslararası Uzay İstasyonu KomutanıKaptan Vitaly ile sadık mürettebatı Küresel astrofiziksel bir felaket sonrasında sulara gömülmüş bir Dünya’da savaş kruvazörü Efthelia-II ile karayı bulmaya çalışır. Uluslararası Uzay İstasyonu’nun altı kişilik mürettebatı ise bu sonsuz maviliğe geri dönmeye karar verir. İki ekibin yolları kesişir ve bu küresel felaketin kaynağına ulaşmak için savaşmaktan başka çareleri kalmaz. Ancak sonunda dehşet verici bir kıyamet projesinin bulunduğu bir adaya varırlar. Ada yaşayan bir laboratuvardır...
Hiç yaklaşmasak daha iyi olacak gibi hissettim, daha iyi kitaplarla devam etmek gerek sanki ; vakit kıymetli bir şey sonuçta:))
YanıtlaSilBence de:) vakit az kitap çok, iyi paylaştırmak gerekiyor ama bu serinin en iyi yanı hiç vaktinizi almıyor iki günde okuyorsunuz:))
Silyaniii herkes schorlau ve kutscher gibi yazamıyo o zamansa :)
YanıtlaSilKonusu güzelmiş aslında ama ayrıntılar da önemli tabii:) Tanıtım için teşekkürler:)
YanıtlaSil