HELENE FLOOD - TERAPİST
Bu romanı yazarı Norveçli diye aldım, aynı zamanda yazar psikologdu iyi olacağını umdum... neyse bu sefer tutturdum, Helene Flood'un ilk romanıymış, bilimsel eserleri de var başarılı buldum... psikoloji yönü de iyiydi özellikle ergen çocuklar olmak üzere hemen hemen herkesin davranışlarını, düşündüklerini roman niteliğini kaybettirmeden irdeliyordu sevdim...
Sara ve Sigurd genç bir çift, Sigurd hafta sonunu arkadaşlarıyla orman içindeki bir dağ kulübesinde geçirmek üzere sabahın çok erken vaktinde evden ayrılıyor, saat 9:30'da kulübeye vardık diye mesaj yolluyor, Sara'da işine yoğunlaşıyor 3 tane genç hastası ile görüşüyor ve öğleden sonra olduğunda kocasının birlikte gittiği arkadaşlarından biri arayıp Sigurd'un hala gelmediğini, bildiği bir şey olup olmadığını soruyorlar... çok şaşıran Sara önce kendisine şaka yapıldığını sanıyor, Sigurd'un mesajından bahsediyor ama sonrasında kocasının hakikaten de kayıp olduğu ortaya çıkıyor... polise bildiriyor ama 24 saat geçmeden bir şey yapamıyorlar kendiliğinden döner diyorlar... Sigurd'un çizim çantasının evde olmadığını fark ediyor kulübeye onu niye götürsün ki diye düşünüyor ama belki de iş yerindedir diye bir fikir yürütüyor... o günü durmadan kocasını telefonla arayarak huzursuz bir şekilde geçiriyor, gece uykusunda aniden uyanıyor ve evde birisinin olduğunu düşünüyor, ayak sesleri duyuyor ama kimseyi bulamıyor, ertesi gün çizim çantasının yerinde durduğunu görüp şaşırıyor ve aklı karışıyor... daha sonra polis kapısına geliyor ve kabus başlıyor.... sakin sakin bir anlatımı var, öyle büyük gerilimler yok ama sürükleyici yazılmış, merakınızı koruyor, okuyun derim...
''nevrotik hastalarınız için yapabileceğiniz en önemli şey, onların dünyayı olduğu gibi görmelerine yardımcı olmaktır. Olmasını istedikleri veya olacağından korktukları bir dünyayı değil. Çıkardıkları sonuçların dünyasını ya da onlara söylenen dünyayı değil. Olduğu gibi, önlerinde durduğu gibi olanı kabullenmelerini sağlamaktadır. Onların dolaylı olarak hayal güçlerini, arzularını ve korkularını gerçeklikten ayırt etmelerine yardımcı olmak gerekiyor. Örneğin, yanlış adamla evlendiğinden korkan yeni evli bir kadın, korkusunun ona yetenekleri veya evliliğinin nasıl olacağı hakkında hiçbir şey söylemediğini anlaması için yardıma ihtiyaç duyar. İşte gerçekler: Kendinizi kocanız sizi huzursuz etmiş gibi hissedersiniz. Hayat denilen bu sınavı atlatmak için öğrenmeniz gereken bilgilerin zor olduğunu düşünürsünüz. Bu kadar. Birlikte geçirdiğiniz her günün her anında eşinizi sevmek ona hayran olmak gerçekçi bir duygu değildir. Tüm ders materyallerini ilk okumada anlamadığınız için asla anlamayacağınız anlamına gelmez. Dünya bu kadar basit değildir. Neyse odur. Diğer her şey çıkardığınız sonuçlardan ibarettir.
Sigurd gitmişti. Yalan söylemişti. Bu ortadaydı. Ortadan yok olan proje çantası yeniden ortaya çıkmıştı. Tüm bildiğim buydu. Bu, birinin buraya gelip gitmiş olduğu anlamına mı geliyordu, yoksa benim çıkardığım bir sonuç muydu? Net olmaya çalışmalıydım, korkmuş beynimin çılgına dönmesini engellemeye çalışmalıydım. (syf:86-87)''
Yazar: Helene Flood
Çevirmen: Ayşe Belma Dehni
Özgün Adı: Terapeuten
Sayfa Sayısı: 352
Basım Yılı: 2024
Yayınevi: Epsilon
Ya Her Şey Kafasında Olup Bitiyorsa?
Bazen canınızı ilk acıtan şey yalandır.
Peki ya gerçekler?
Belki de her şeyin cevabı zaten bildiğiniz bir sırdan ibarettir.
Sara bir terapist, eşi Sigurd ise çok çalışkan bir mimardır. Sigurd’un büyükbabasının vefatıyla genç çift, nihayet hayatlarını hayal ettikleri şekilde düzenleme şansı elde ederler. Ancak ihtiyar adamın bu genç çifte miras kalan gösterişli evi, zamanla sırtlarında koca bir yük hâline gelir. Kendilerini bir anda bitmek bilmeyen bir inşaatın içinde bulurlar.
Sara, inşaatı zar zor biten garajın üstündeki ofisinde gençlere terapi verirken Sigurd ise ev için hazırladığı proje çizimlerinin arasında dirsek çürütür. Sonra bir gün… Sigurd, Sara’ya tuhaf bir sesli mesaj bırakıp bir anda sırra kadem basar.
Bu köhne, yarı inşaat hâlindeki ev, artık yuva olmaktan çok uzak, hiç güven telkin etmeyen bir harabe gibi görünmeye başlar. Esrarengiz bir şekilde eşyalar kaybolup yeniden belirir. Sara’nın hayatı belki de bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır.
Helene Flood Aaakvaag 1982 doğumlu, 2016 yılında şiddet, tekrar mağduriyet ve travmayla ilişkili utanç ve suçluluk üzerine doktora derecesi alan bir psikologdur. Şu anda Ulusal Şiddet ve Travma Stres Merkezi'nde psikolog ve araştırmacı olarak çalışmaktadır. Eşi ve iki çocuğuyla Oslo'da yaşamaktadır. Terapist , ilk yetişkin romanıydı; şu anda Anonymous Content tarafından filme alınmak üzere satın alındı ve hakları 29 ülkeye satıldı, en çok satanlar listelerinde zirveye oturdu ve çok sayıda ödül ve adaylık kazandı. Ardından The Lover (2021) ve The Widow (2023) geldi. Flood 2023'te ARK Çocuk Kitabı Ödülü'ne aday gösterilen ilk çocuk kitabı The Silver Sparkling Island'ı yayınladı.
Güzel görünüyor, görürsem alayım, not edildi. :)
YanıtlaSilYormadan rahat okunan bir kitap, umarım seversiniz:) Keyifli okumalar
SilSanki bir blog da görmüştüm bu kitabı. Hala kararsızım alıp almamakla :)
YanıtlaSilO zaman başka kitaplara diyelim:) Teşekkürler
SilBu tarz bir kitap okumayalı uzun zaman geçti. Yazınızı okurken özlediğimi fark ettim :)
YanıtlaSilDenk gelirseniz deneyin iyiydi:) teşekkürler
Silhımm okuyabileceklerimden tabii :) roman kahramanı kadında psikolojik sorun var herhalde :)
YanıtlaSilKadın terapist bir sorunu da yok ama hem kocası kayboluyor hem de eşyalar gidip geliyor kadın acaba eve biri mi girdi (kapılarda bir zorlama yok, kocam gelip gidiyor mu?) veya ben o korkuyla eşyaların olup olmamasını kafamdan mı uyduruyorum diye panikliyor.
Sil