MARC LEVY - KORKUDAN GÜÇLÜ BİR DUYGU
Marc
Levy çok sevdiğim bir yazar, bu son romanda dahil 12 kitabını okudum... 2012
yılında yayımlanan İlk Gün/İlk Gece’yi sevmeyince kısa bir ara vererek
2013’de yayımlanan iki kitabını okumadım ve geri döneceğimi de düşünmüyordum
açıkçası... kitapçıda dolaşırken bu ay yayımlanan son romanı görünce eski bir
dosta rastlamış gibi oldum ve hemen aldım... beni etkileyen diğer bir unsur da
kitap kapağı oldu, stil değiştirdiğinden beri beğendiğim ilk Can Yayınları
kapağı...
Hemen
başında söyleyeyim devam ettiğime memnunum... eski kitapları kadar olmasa da bu
da güzel bir roman olmuş, gerçek bir olaya dayanıyor ve dünyanın geleceğine
dair insanı ürpertecek bir konudan bahsediyor... ve eğer tam da yazarın
anlattığı gibi gerçekleşirse Eduardo Galeano’nun dediği gibi ‘’içinde yaşadığı evi yiyip bitiren’’ varlıklar
olduğumuz tescillenecek de sonrasında ne yapacağız orası meçhul?!
Roman; dağcılık konulu başlıyor, aksiyon/gerilim/casusluk olarak devam ediyor, egemen
güçler, enerji kaynakları ve küresel ısınma ile bitiyor... ‘’Anlaşılan siz hiçbir şey
anlamamışsınız. Sizin ele vermek istediğiniz kişiler dokunulmazdır. Söz konusu
olan dünyaya hükmetmek olunca, hiçbir vaat onları yollarından alıkoyamaz. Hiç kimse
ya da hiçbir şey onları engellemeden sistemin bütün çarklarını kontrol etmeleri
için, kilit noktalara yerleştirecek birkaç kuşak adam hep olur. Enerji konsorsiyumları,
tarım ve gıda, ilaç, elektronik, güvenlik, taşıma endüstrileri, bankacılık
sektörü hepsi onlara aittir; hatta geleceğin seçkinlerine sistemi sürdürecek o
güzel doktrini öğretecek saygın üniversitelerimiz bile. Yasalar uygulanması
olanaksızlaşacak kadar karmaşıklaşınca, geçerli olan tek şey de güçlünün
yasasıdır.’’ (syf 305)
Epeyce
araştırma yapılmış (kaynakçada detayları var) ve bunlar hikayeye çok güzel
adapte edilmiş gözüküyor... aynı zamanda çok heyecanlı bir aksiyon mevcut... ailesinin
sırlarını arayan Suzie ve başarılı gazeteci Andrew’un çeşitli istihbarat
servisleri ile birlikte gizemden gizeme koşmasını okuyoruz... ben çok sevdim,
sonunda geldiği gerçek nokta da tüylerimi diken diken etti...
Yazar
değiştirdiği tarzını yavaş yavaş buluyor gibi ama keşke muzipçe yazma stilinden
vazgeçmeseydi, öylesi daha sevimliydi... Suzie’nin dağcılık hikayesini
inandırıcı bulmasam da (genç, yetenekli bir kişinin iyi bir rehbere sahip olsa da 1 yılda, sıfırdan
Mont Blanc’a tırmanabilecek yetkinliğe kavuşabilmesi ve derin bir buz
yarığına düşüp oradan kurtulabilmesinin olasılığı nedir?) çok sürükleyici ve
sonu itibariyle çok çarpıcı bir hikayeydi, okuyun mutlaka...
Yazar: Marc
Levy
Çevirmen : Aysel
Bora
Sayfa Sayısı : 328
Basım Yılı : 2015
Yayınevi : Can
Suzie Baker, Mont Blanc’ın buzları arasına hapsolmuş bir uçakta vatana ihanetle suçlanan ailesini temize çıkaracağını umduğu bazı belgeleri araştırırken, peşine takılan düşmanlarla birlikte dünyanın öbür ucuna sürükleneceğini aklından bile geçirmemişti. Oysa bu tehlikeli keşfi onu, Amerikan gizli servislerinin bir numaralı hedefi haline getirecekti. Ama Suize’nin de bir planı vardı; The New York Times’ın ünlü araştırmacı gazetecisi Andrew Stilman’ı gizemi ve cazibesiyle etkileyip oyuna dahil edince bu belgelerin sırrını daha kolay ortaya çıkaracağını sanıyordu. Ne var ki bu araştırma, ikisinin de hayatta kalması için mutlaka çözülmesi gereken uluslararası bir davaya dönüştü. Peşlerindeki gizli servislerin sıkıştırdığı, zaman zaman acımasızca maniple ettiği Suzie ve Andrew, kendilerine kurulmuş tuzaklardan kaçmaya çalışırken, günümüzün en iyi korunmuş sırlarından birini ortaya çıkardıklarını fark ettiler.
Romanları kırk dokuz dile çevrilen ve dünya çapında otuz üç milyon satan başarılı yazar Marc Levy, bu kez okurlarını gerçek bir olaydan yola çıkarak kaleme aldığı soluk soluğa bir maceranın peşinden sürüklüyor.
Eski kitapları özellikle güzeldir... Umarım sen de seversin... sevgiler :)
YanıtlaSilBende bu yazara ait hiçbir kitabı okumadım. Mutlaka okuyun diyebileceğiniz en sevdiğiniz kitap nedir acaba? Onunla başlamak daha iyi olur gibi geldi bana. Tanıtım için teşekkürler,sevgiler...
YanıtlaSilBenim ilk okuduğum ''Sonsuzluk için 7 Gün'', yazarın ilk kitabı ''Keşke Gerçek Olsa'' (filmi de var) ve ''Birbirimize Söyleyemediğimiz Onca Şey'', ''Gelecek Sefere'' güzeldir... çok sürükleyici, rahat okunan, insana keyif veren, ufak tefek fantastik öğeleri de olan kitaplar yazardı eskiden... şimdi daha ciddi şeyler yazıyor hala güzel okunuyor da eski kitaplar daha sıcaktı... yorum için teşekkür ediyorum, sevgiler :)
Silokuyacağım ama Gül Hanım hep bilmediğim yerden soruyorsunuz , vallahi sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum :D
YanıtlaSilo kadar çok kitap var ki hepimiz aynı durumdayız Eylem Hn. sevgiler :)
SilYazardan Gölge Hırsızını okumuştum ben de, konusu ilginç ve farklıydı!:) hmmm bu da aklımda bulunsun:)
YanıtlaSilGölge Hırsızı bana biraz karamsar gelmişti, zaten akabinde de yazar tarzını farklılaştırmaya başladı... teşekkürler sevgiler :)
SilKapağı da güzel kitabın...
YanıtlaSilevet:) karlı dağlar güzeldir :)
SilBu yazarı çok seviyorum bende.Yanılmıyorsam gölge hırsızı bu yazarındı.Bu kitabını okumadım ama okuyacağım inşallah,kalemine sağlık.
YanıtlaSilYorum için teşekkürler, sevgiler :)
Sil