KEMAL TAHİR- Esir Şehrin İnsanları


Kemal Tahir’den yalnızca ‘’Devlet Ana’’yı okumuş ve çok sevmiştim... şimdi de Esir Şehrin İnsanları ile devam ediyorum... gerçi Kurtuluş Savaşı günlerini anlatan romanları okurken artık çok üzülüyorum... bu cumhuriyet ne fedakarlıklarla kuruldu ama kıymetini bilemedik, daha yüz sene dolmadan mahvettik ve bugünlerde iklim tıpkı işgal günleri İstanbul’una benziyor...
‘’Kamil Bey, bu eski kağıtları karıştırdıkça bir garip kedere kapıldı. Eski adamlar, bütün davranışlarını dine uydurmaya uğraşmışlardı. Yürüyen ve değişen hayatı donmuş kalıplara uydurmaya çalışmaktan daha zavallı bir iş olur mu? Zamanın hakim sosyal fikri (din) olduğu, herkes servetini, canını, şerefini ona bağladığı halde, onu kurtarıp yaşatalım derken nasıl da kolayca berbat etmişlerdi. İşte her vesika, her ferman, her kadı mahkemesi hükmü, dini, başka başka kazançlara alet edebilmek için, akıl almaz şeriat hileleriyle dolu...’’(syf:114)

Kitaba dönersek; I. Dünya Savaşı bitmiş, mütareke imzalanmış, ülke işgal altında... Anadolu’da Mustafa Kemal ve bir avuç insan mücadele ediyor... İstanbul’da ise işgalcilerle kolkola bir sürü çıkarcı vatanı satmakla meşgul... tam bu sırada çok iyi eğitim almış, birkaç dil bilen, sanatkar ruhlu paşazade Kamil Bey, karısı Nermin ve kızı Ayşe ile yurda dönüyor... babasının tüm servetini kaybetmiş, hiç bilmediği bir fakirlikle karşı karşıya, ailesini geçindirmek için ne yapacağını bilemiyor... diğer yandan karısının halası ve eniştesi İngilizlerle ittifak halinde zenginliklerini artırma peşindeler... Kamil Bey'i de kendi yanlarına çekmeye çalışıyorlar ama işgalcilerle birlikte hareket etme fikri onu çok rahatsız ediyor... tam bu sırada Galatasaray’dan okul arkadaşları Kamil Bey'e Kuvayi Milliye yanlısı bir dergiyi çıkarmak için iş teklif ediyorlar, o andan itibaren kendini çok haklı bir davanın içinde buluyor ve hikaye bu şekilde devam ediyor... benim en çok hoşuma giden hem konunun ağırlıkla kadın üzerinden anlatılması hem de Kamil Beyin acaba hâlâ zengin olsaydım ne yapardım benzeri kendini sorgulamasıydı... yazar meseleyi çok boyutlu ele alıyordu ki muhteşemdi...

Sonuç olarak çok güzel bir eser, tarihimizin önemli bir bölümü hakkında, anlatım ve dil mükemmel, mutlaka okuyun... 

Yazar:  Kemal Tahir
Sayfa Sayısı : 463
Basım Yılı : 2014 (18. Baskı)
Yayınevi : İthaki

"Esir Şehir Üçlemesi" edebiyatımızın güçlü ve klasikleşmiş ismi Kemal Tahir'in başyapıtlarındandır. Her büyük ve klasik yapıt gibi, bir ya da birden çok problematiği mükemmel bir biçimde işleyen bu nehir roman dizisinin ilk kitabı olan "Esir Şehrin İnsanları"nda Kemal Tahir, Mütareke Dönemi Osmanlı aydınının ve İstanbul'unun destansı direnişinin ve mücadelesinin benzersiz bir fotoğrafını çekmektedir.

Kurtuluş Savaşı öncesinin anlatıldığı pek çok roman yazılmıştır kuşkusuz, ama hiçbiri bu denli edebi ve ölümsüz olamamıştır.

"Türkiye'yi, Türkleri sahiden tanımak isteyen yerli yabancı herkes Kemal Tahir'i okumak, anlamak zorundadır."

Yorumlar

  1. Teşekkürler. Güzel yorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim, beğenmenize sevindim:)

      Sil
  2. anne babamım kitaplığında kemal tahir hepsi var. ay ben böyle içinde tarih olan roman okuyamıyorum yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deeptone, tarihi roman sevmiyorsanız yapacak bir şey yok:) önümüzdeki kitaplara bakalım:)

      Sil
  3. kemal tahir okumadım ben sanırım:/ hatırlayamadım:/ bunu not alayım ben:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap Sevinci, bu bir üçleme aslında. diğer kitaplar, Esir Şehrin Mahpusu ve Yol Ayrımı şeklinde... ama tek başına da okunabilir... sevgiler:)

      Sil
  4. Sanırım kitabı okuyalı 3 yıl olmuş. Çok severek okumuştum ben de ama serinin devamını henüz okuyamadım. Kitaplığımda beklemedeler. Günümüzdeki İstanbul'a benzerlik konusunda da size katılmaktayım. Seriye başladığımda Esir Şehrin İnsanları'nı tekrar okuyacağım sanırım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kağıt Salıncak, ben de devamını ne zaman okurum bilemiyorum. Serilerin en büyük sorunu da bu. İyi okumalar olsun, sevgiler :)

      Sil
  5. Kemal Tahir okumayı seviyorum. Bu seriyi de okuyacağım.


    "bu cumhuriyet ne fedakarlıklarla kuruldu ama kıymetini bilemedik" ne yazık ki:(((( sevgiler canım.

    YanıtlaSil
  6. Üzülerek söylüyorum sadece Devlet Ana'sını okudum , diğerlerini de her gördüğümde alacağım diye ahdediyorum ama :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende epeyce gecikerek okudum, bazen akıldakini eyleme geçirmek zor oluyor:) keyifli okumalar olsun:)

      Sil
  7. Bunu performans ödevi olarak kullanabilir miyim 😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeterli ise kullanabilirsiniz tabii:) Kolay gelsin Sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH