ALEKSANDR PUŞKİN - YÜZBAŞININ KIZI

Rus klasiklerinden Yüzbaşının Kızı ile devam ediyorum... Puşkin’in 1833-36 yılları arasında yazdığı, otobiyografik öğeler taşıyan, roman alanındaki en önemli eserlerinden biri olarak biliniyor...

Konu 1773-75’deki (II. Katerina dönemi) Yemelyan Pugaçov Ayaklanması (*) sırasında geçiyor... Soylu bir ailenin oğlu olan Grinev ücra bir bölgedeki bir kaleye subay olarak atanır, önce ben burada ne yapacağım diye hayal kırıklığına uğramışken bu kaleye sürgün edilmiş başka bir subay (Şvabrin) ile arkadaş olur, kale komutanı olan yüzbaşının kızını tanıyınca ise oradan hiç ayrılmak istemez... tam bu esnada ayaklanma başlar ve Grinev’i maceradan maceraya sürükler...

Romanın otobiyografik yanları, eserin yazılma aşamaları, Puşkin’in düşünceleri, merakları, şairliğine ilişkin açıklamalar sonsöz bölümünde ayrıntılı bir şekilde veriliyordu...
‘’Puşkin en başında tek kahraman tasvir etmeyi düşünmüştür; Pugaçov’in yanında yer alan, isyan bastırıldıktan sonra askeri mahkemeye çıkarılan, neden sonra kraliyet tarafından affedilen (ya da kısmen affedilen), bir asilzade. Puşkin baştaki bu kahramanı, hain asilzadeyi, çalışmanın neredeyse son aşamalarında erdemli Grinev ile alçak Şvabrin olarak ikiye böler.’’ (sonsöz syf:177)

Grinev sosyal bir kargaşanın tam ortasında bir şair (ama önemsiz bir şair) olarak elbette Puşkin’in alt benliğidir. Kendi kişisel özelliklerini kurguya aktarmasına bir örnek olarak Puşkin’in kendi atalarını olaya kattığı ve onları Grinev’in ataları olarak anlattığını gösterebiliriz. (sonsöz syf:183)

Akıcı bir anlatımı var, olaylar ilginç, yalnızca bir aşk hikayesi değil... özetle çok güzel bir eserdi, çok beğendim, okuyun mutlaka...

(*)Pugaçov Rusya’ya karşı ayaklanan Kazak lider olup, Rusya tarihindeki en korkunç isyancılardan biri olarak anılır, Kazaklar içinse büyük bir halk kahramanıdır-Vikipedia

Yazar: Aleksandr Puşkin
Çevirmen : Ergin Altay
Sayfa Sayısı : 187
Basım Yılı : 2013
Yayınevi : İletişim

IRINA REYFMAN'IN SONSÖZÜYLE
"Ömrümün sonuna dek unutamayacağım, yaşamımın tuhaf anlarında hatırladığımda bir kehanet olduğunu düşündüğüm bir rüya gördüm. Okur bağışlayacaktır beni: Çünkü deneyimlerinden o da bilmektedir, kör inançları ne kadar küçümserse küçümsesin, insanın bu tür batıl düşüncelere yatkın olduğunu." Aleksandr Puşkin

Puşkin’in tarihsel roman olarak yazdığı, aynı zamanda, son düz yazı çalışması olan Yüzbaşının Kızı; 18. Yüzyıl Rusya'sını yansıtır. Katerina’nın hükümdarlığı döneminde, genç Grinev orduda görev yapmaktadır. Ordu sefere çıktığı sırada kar fırtınası vardır ve Grinev paltosunu donmakta olan bir adama verir. Bu hareketi büyük Pugaçov İsyanı sırasında ona hiç beklemediği bir şekilde geri döner. Yüzbaşı Miranov’un kızına âşık olan Grinev hayatını daha da karmaşık bir hale getirir. Katerina dönemini ve 18. Yüzyıl Rusya'sını büyük bir gerçeklikle çizen Puşkin, Yüzbaşının Kızı’yla kendisinden sonraki Rus ve dünya edebiyatı üzerinde büyük bir etki yaratmıştır.

Yorumlar

  1. Bu eseri bende severek okumuştum. Benim okuduğum kitabın çevirisi iyi olmamasına rağmen...Yeni bir şey öğrendim. Rus klasiklerini İletişim yayınevi çevirileriyle okumak gerekiyormuş. sevgiler canım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Can ve T.İş Bankası'nın çevirileri de mükemmel. İletişimin iyi yanı esere mutlaka bir önsöz veya sonsöz ekliyor. Bu eseri, dönemi, yazarı tanımak açısından çok faydalı oluyor. Sevgiler:)

      Sil
  2. Rus klasiklerini seviyorum. Tanıtım için teşekkürler. En yakın zamanda okumak isterim.

    YanıtlaSil
  3. Yüzbaşının Kızı'nı okumuştum ama çok da net hatırlamadığımı fark ettim. Uygun bir zamanda tekrar okumalı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Klasikler birden fazla okunmalı ya zaten:) teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  4. ya ben de 1 2 yıl önce okumuştum dda unuttum sanki... :)

    tekrar okumalı.. :))

    yaa senin de ters düzü okuduğunu biliyorum 2.sinin fragmanı çıkmışş çok heyecanlandım şimdi onu yazdım ben de.. :D

    YanıtlaSil
  5. Aslında bu klasikleri tekrar okumak istiyorum.Bi cesaret girişebilirsem:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunun için cesarete gerek yok, hem çok kısa hem de kolay okunuyor. bir ara deneyebilirsiniz sevgiler:)

      Sil
  6. çok güzel kitaptı , dediğiniz gibi sadece bir aşk hikayesi değil :)

    YanıtlaSil
  7. ben de şu ara klasiklere ağırlık vermeyi düşünüyorum, çok boşlamışım onu farkettim:/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arada klasiklere dönmek çok iyi oluyor, bana arınıp, tazeleniyormuşum gibi geliyor:) sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH