KURT VONNEGUT - ALLAH SENDEN RAZI OLSUN BAY ROSEWATER
Kara mizahı, hicivli dili ve eşsiz hayal gücüyle 20.
yüzyılın en önemli yazarları arasında yer alan Vonnegut, diyor kitabın arka kapak yazısı ve geçen sene
Mezbaha 5 romanını okuduğumdan beri aynı fikirdeyim, bu kitapla da pekiştirmiş
oldum... romanları okumaktan büyük keyif aldım ama ben asıl yazarı ve dünya
görüşünü çok sevdim...
Vonnegut
bu romanı 1965’de yazmış, ülkesindeki (dünyadaki) gelir dağılımı adaletsizliğine
dikkat çekmek istiyor. Bugün olsa ne hissederdi acaba? (Merkezi İngiltere'de bulunan Oxfam grubu tarafından yapılan araştırma,
en zengin yüzde 1'lik dilime girenlerin, 2016'da küresel servetin yarısından
fazlasına sahip olacağını ortaya çıkardı. Dünyadaki en zengin yüzde 1'lik
kesimin varlığı, 2009'da yüzde 44 iken, 2014'te yüzde 48'e yükseldi Dünya
Gazetesi) tabii yazar farklı üslubu
nedeniyle bu konuyu dolambaçlı ve mizahi bir yönden anlatıyor...
Eliot
Rosewater, A.B.D.’nin en en zengin ailelerinden birinin son kuşağıdır, inanılmaz bir servete sahiptir, çok iyi bir
eğitim almıştır, güzeller güzeli bir karısı vardır ama kendi deyişiyle on
yaşından itibaren deli mi akıllı mı olduğu konusunda kuşkuludur, sürekli sarhoştur...
ve sonra bir gün tüm parasını ihtiyacı olanlarla paylaşmaya karar verir... ‘’Dünyalı bir milyonerin elindeki
güce bakın! Bana bakın! Ben de çıplak doğdum –tıpkı sizin gibi- ama sevgili
dost ve komşularım, her gün binlerce dolar harcayabilirim!’’ (sf:32)
‘’Aslında birçok kişinin komünist diye
nitelendirebileceği düşüncelerim var’’ dedi Eliot. ‘’Ama Allah aşkına söyle baba,
hem yoksullarla çalışıp hem de zaman zaman Karl Marx’la karşılaşmamak mümkün
mü? Ya da İncil’le? Bu ülkede insanların hiçbir şeyi paylaşmamalarını korkunç
buluyorum. Bebeğin biri, doğduğunda ülkenin büyük bir parçasına sahip olsun –benim
gibi- bir başka bebeğin de hiçbir şeyi olmasın: Buna izin veren bir devleti
vicdansız sayıyorum ben. Bana kalırsa, devlet hiç olmazsa bebekler arasında
eşitçe bölmeli her şeyi. Yaşamak zaten
güç, bir de durmadan parayla mı uğraşsın insanlar? Herkese yetecek kadarı var
bu ülkede, biraz paylaşmak yeter.’’ (syf:100)
Eliot, sadece
para vermekle de yetinmemekte o insanların dertlerini de dinlemekte, arkadaşça
davranmaktadır... diğer yanda da bir avukat onun deli olduğunu kanıtlayıp, servetini ailenin başka bir üyesine geçirmek
için uğraşmaktadır... ve Eliot sonunda bir çözüm bulur... sonu inanılmazdı çok sevdim...
‘’Bir miktar bal nasıl arılarla ilgili bir
öykünün önemli bir kişisi olabilirse, insanlarla ilgili bu öykünün önemli
kişilerinden biri de bir miktar paradır.’’ (syf:17) diye başlayan bu güzel kitabı okuyun...
Yazar: Kurt Vonnegut
Çevirmen : Sinan
Fişek
Sayfa Sayısı : 208
Basım Yılı : 2015
Yayınevi : Can
“Rosewater Vakfı. Size Nasıl
Yardımcı Olabiliriz?”
Eliot
Rosewater’la tanışın: müthiş varlıklı Rosewater Vakfı’nın vârisi ve başkanı,
gönüllü itfaiyeci, bilimkurgu hayranı. Kendisi milyon dolarları elinin tersiyle
iterek insan doğasına dair soylu bir deneye başlamak için kolları sıvadı. Acaba
avukatlık bürosunda çalışan uyanık genç, onun deliliğini tescil ettirip vakfın
kontrolünü elinden alana kadar başarılı olabilecek mi? Belki Kurt Vonnegut
külliyatının vazgeçilmez karakteri, yazar Kilgore Trout’un yardımıyla…
Vonnegut,
hepimizin vârisi olduğumuz açgözlülük, ikiyüzlülük ve budalalığı ortaya koyuyor
Allah Senden Razı Olsun Bay Rosewater’da. Sinan Fişek’in yetkin bir çeviriyle
Türkçeye kazandırdığı bu roman, yazarın en komik hicivlerinden biri.
Kara
mizahı, hicivli dili ve eşsiz hayal gücüyle 20. yüzyılın en önemli yazarları
arasında yer alan Vonnegut, Time’ın deyimiyle, “George Orwell, Dr. Caligari ve
Flash Gordon’ı tek vücutta birleştiren bir yazar… ahlaklı bir soytarı, deli bir
biliminsanı.”
Alıntıları çok sevdim, not alıyorum :)) Can Yayınları'nın kitapları genelde güzel oluyor :))
YanıtlaSilEvet öyle:) sevgiler:)
Silsevdiğim yazar. mezbahayı ingilizce okuyup sevdim. bu kitabın ismi çokoşmuş :)
YanıtlaSilEvet öyle:) teşekkürler, sevgiler:)
Silisme de kapağa da bayıldım:) ama elimde mezbaha 5 var, yine sizden öğrenip almıştım, önce onu okuyacağım:) bunu da not aldım;) teşekkürler, sevgiler:)
YanıtlaSilBence de Mezbaha 5'den sonra bu kitabı değerlendirin yazarın değişik bir tarzı var eğer severseniz zaten devamı geliyor... sevgiler:)
SilBu yazarı hiç okumadım, dilinin ağır olacağıyla ilgili bir önyargım var sanırım:) ama yazınızda çok güzel anlatmışsınız, okumak isterim, belkide mezbaha 5 ile başlamalıyım?:)
YanıtlaSilAğır bir dili yok Eren Hanım aksine şen şakrak bir anlatımı var ama uçuk kaçık yazıyor bazı bölümlerde, değişik bir tarzı var yani... mezbaha'da uzaylılar, kitabı hiç satmayan yazarla olayın bir kısmını anlatıyordu hatta onlardan çok kısa da olsa bu kitapta da var... Dresden Katliamı benim ilgimi çok çekiyordu o yüzden Mezbaha ile başladım ama her iki kitapta olur... sevgiler:)
Silvonnegut'un kitapları ne zamandır listemde , bu yorumdan sonra bir kitabı da listeme ekliyorum , sevgiler...
YanıtlaSilİyi okumalar, sevgiler:)
Silsiz roman seviyonuz. bukowskiden öncelikle postane ve kadınlar adlı iki romanı okuyun bencesi :)
YanıtlaSilTamamdır:) tavsiye için teşekkür ediyorum, sevgiler:)
Sil