MARIO VARGAS LLOSA - MASALCI

1987 yılında yazılan bu kitap, 8 bölümden oluşuyor, 5 bölümde Saul'un hikayesi -yazara tekabül ettiğini düşündüğüm- Saul'un arkadaşı tarafından anlatılıyor, kalan 3 bölümde de -aralara serpiştirilmiş şekilde- Peru'nun yerli halklarından Machiguenga'ların hikayeleri kurgulanıyor...''O Alto Pichalı büyücü -aslında bilge demek daha doğru dostum; kafan karışmasın diye büyücü diyorum- kabilenin bugüne değin varlığını korumasını sağlayan felsefeyi açıklamıştı Saul'a. Kabilenin gözünde en önemli şey dinginlikti; hiç bir zaman pireyi deve yapmamak, bir kaşık suda fırtına yaratmamaktı. Her türlü duygusal taşkınlığın bastırılması gerekiyordu, çünkü insan ruhuyla doğanın ruhları arasında ölümcül bir uyum vardı, insan ruhunda meydana gelebilecek zorlu bir karışıklık doğanın ruhlarında da kargaşaya yol açabilirdi (syf:24)'' bugün ülkemizdeki öfke iklimine ve ne hallere düştüğümüze bakınca Machiguenga'lara hak vermemek elde değil...

Yerli hikayeleri bölümlerini saymazsak romandan çok anlatıya benziyordu, Machiguenga'lar çok ilginç bir halkmış onlar hakkında bir şeyler öğrenmek hoşuma gittiyse de genel olarak kitabı pek sevemedim, belki zamanı değildi bilemiyorum... fakat bu benimle ilgili bir durum, Vargas Llosa'yı seviyorsanız deneyin derim... 

Not: Kitap kapağında Paul Gauguin'in resmini kullanmak çok isabetli karar olmuş, Saul'u hayal ettiğinizde tam da bu resimdekine benziyor, tasarımcıyı kutlarım...

Yazar: Mario Vargas Llosa

Çevirmen: Celal Üster

Özgün Adı: El hablador

Sayfa Sayısı: 256

Basım Yılı: 2019 (4. Baskı) 1996 (1. Baskı)

Yayınevi: Can

Yüzünde ürkütücü bir doğum lekesiyle dünyaya gelmiş Perulu bir Yahudinin, çağdaş yaşamın ikiyüzlülüklerine başkaldıran Saul Zuratas'ın akıllara durgunluk veren "değişim"inin öyküsü. Üniversitedeki parlak geleceğini elinin tersiyle iten Saul, yoksa yazgısını Amazon ormanlarında soyu tükenmekte olan ilkel bir kabileyle mi birleştirmiştir? Machiguenga kabilesinin herkesten sır gibi sakladığı Masalcı, Saul mudur yoksa? 

Kendini Floransa'ya, Dante'nin, Leonardo'nun, Botticelli'nin dünyasına atan Perulu bir aydın, bir sanat galerisinde rastladığı bir fotoğraftan yola çıkarak, eski arkadaşı Saul'un izini sürecektir. Bir yönüyle Dostoyevski'nin "Budala"sındaki Prens Mışkin'i, bir yönüyle Kafka romanlarından fırlamış bir kişiliği anımsatan Saul, Mario Vargas Llosa'nın bugüne kadar yarattığı en çarpıcı, en olağandışı karakterlerden biri. 

"Kent ve Köpekler", "Üveyanneye Övgü", "Yeşil Ev", "Yüzbaşı ve Kadınlar Taburu", "Julia Teyze", "Palomino Molero'yu Kim Oldürdü?", "Mayta'nın Öyküsü", "And Dağlarında Terör" gibi romanlarında modern dünyanın toplumsal ve ruhsal haritasını çıkaran Vargas Llosa, "Masalcı"da, yitirdiğimiz bir dünyaya, kökenlerimizin dünyasına götürüyor okuru.

Yorumlar

  1. yazarın adını ilk sizden duyuyorum :) o yüzden biraz bekleyebilir bence

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten yazarın çok iyi kitapları var (Teke Şenliği, Mayta'nın Öyküsü, Hınzır Kız) onlardan biriyle başlamak daha iyi olur. Keyifli okumalar:)

      Sil
  2. yazarı ilk kez duyuyorum, konu ilginç gibi aslında ama pas geçeyim Gül Hanım, elinize sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazar çok iyidir, çok severim Eren Hanım, bir gün bir kitabını deneyin derim. Sevgiler:)

      Sil
  3. Yukarıda saydığım kitaplarda blogumda var oradan da göz atabilirsiniz. Keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil
  4. Ben de yazarı sizden öğrendim :D Harika bir bloğunuz varmış, yazılarınızı çok beğendim. Kaleminize sağlık :))

    YanıtlaSil
  5. önemli yazar tabii, bu kitaptan biraz uzak durmalı o zaman :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani:) belki bana uymadı bilemiyorum. Sevgiler.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH