LEÏLA SLIMANI - Başkalarının Ülkesi (Birinci Kısım: Savaş, Savaş, Savaş)

Leïla Slimani sevdiğim bir yazar ve yeni kitabını görünce hemen okumak istedim... yukarıda gördüğünüz diğer iki kitap konu itibariyle psikolojik ve değişik bir üslupla yazılmıştı, bu seferki daha düz bir şekilde yazılmış ve anneannesi ile dedesinden hareketle tarihi bir kurgu yapmış... kendisi ile yapılan bir röportajda ailesinden ilham almış olsa da tamamı kurgu şeklinde bir ifadesi var, umarım öyledir anneannesinin Matilde'den daha şanslı olduğunu düşünmek isterim açıkçası... bu kitabı üçleme şeklinde; anne ve babası ile kendisinin jenerasyonunu da kurguladığı iki ilave romanla tamamlayacakmış...

Romanda iki konu var, biri Ülkenin sömürgecilerle yaşama/kurtulma hikayesi, diğeri de hiç bilmediği bir topluma gelmiş genç bir kadının ve orada çaresizlik içindeki diğer kadınların öyküsü... özgürlüğe ulaşma savaşını Yasmina Khadra'nın Günün Geceye Borcu kitabında Cezayir için okumuştum bu romanda da benzer bir anlatım var konuya ilgi duyanlar için Khadra'nın kitabını da öneririm...

Kadın hikayesine gelirsek hem çok sinir oldum, hem de çok üzüldüm Matilde neyi farklı yapabilirdi bilemiyorum o koşullarda yaşamadan ahkam kesmek kolay bir yol olur... önceki iki kitabı daha başarılı bulduysam da bu romanı da sevdim, devam kitaplarını da okuyacağım Başkalarının Ülkesi'ni herkese öneririm...


Yazar: Leïla Slimani

Çevirmen: Işıtan Tual Şekercigil

Özgün Adı: Le pays des autres (Première partie: La guerre, la guerre, la guerre)

Sayfa Sayısı: 312

Basım Yılı: 2021

Yayınevi: Kırmızı Kedi


İkinci Dünya Savaşı sırasında Alsacelı bir genç kız, Fransa için savaşan bir Faslı askere âşık olur. Evlenip Meknes yakınlarındaki çiftliğe yerleştiklerinde doğanın, taşranın zorlu koşulları, yabancı ya da azınlık olmanın farklı biçimleri yanında Fas'ın siyasi çalkantılarıyla da yüzleşmeleri gerekecektir. Dünya savaşı ve sömürge savaşlarının şekillendirdiği dünyada bireysel mücadeleler öne çıkar; Fas topraklarına yerleşmiş sömürgeliler, yurdundan kaçmak zorunda kalmış bir Macar Yahudisi, ne Fransız ne Faslı olabilenler, Fransa'dan bağımsız olmak için isyan eden erkekler ve erkeklerden bağımsız olmak için çırpınan kadınlar…

Goncourt ödüllü Leïla Slimani'den, melezlik, yabancılık, yerlilik üzerine, Fransa'nın sömürgeci geçmişine de dokunan, kendi ailesinin kökenlerinden ilham alan sürükleyici bir aile hikâyesi.

“Nazikçe kapıyı örttü ve koridorda limtakalın meyvelerinin yenmediğini düşündü. Posası kuruydu ve tadı öyle acıydı ki insanın gözünden yaş geliyordu. İnsanların dünyasının da botanikteki gibi olduğunu düşündü. En sonunda bir tür diğerine üstün geliyordu ve bir gün portakal limona galip gelecekti ya da tam tersi olacak, ağaç sonunda yenebilir meyveler verecekti.”

Leïla Slimani: 3 Ekim 1981’de Fas’ın başkenti Rabat’ta doğdu. Babası Bankacı, annesi ise Kulak Burun Boğaz Doktoru. Rabat Fransız Lisesi’nden diplomasını aldıktan sonra, eğitimine Fransa’da devam etti. Fransa’nın en prestijli hazırlık sınıfı olan Hypôkhagne’dan sonra Paris Siyaset Araştırmaları Enstitüsü’nden diplomasını aldı. Fransa’nın oyuncu yetiştiren meşhur okulu Cours Florent’da oyunculuğu deneyen Leïla Slimani, sonunda gazetecilikte karar kıldı. 2008’den itibaren Express dergisinde çalışmaya başladı. 2012’de ise istifa edip yazarlığa yöneldi. 2014’te, ilk romanı Dans le jardin de l’ogre (Gulyabaninin Bahçesinde Ayrıntı, 2018) Gallimard Yayınevi tarafından basıldı. Flore Ödülü için finalistler arasına seçildi, Fas'ta La Mamounia Ödülünü kazandı. Asıl başarısı 2016 Kasım ayında, ikinci romanı Chanson Douce (Hoş Nağme, Kırmızı Kedi, 2018) ile Goncourt Ödülü’nü kazanmasıyla geldi. Leïla Slimani evli ve iki çocuk annesidir.

Yorumlar

  1. o halde önerilerinize en yakın zamanda kulak vermek dileğiyle :D keyifli okumalarınız olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size de keyifli okumalar Eylem Hanım, sevgiler:)

      Sil
  2. Yazarı hiç duymamıştım. Kitap ilgi çekici. Tarihi gerçekliğe dayanan romanlar güzel oluyor. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genç ve başarılı bir yazar:) teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  3. hımm matilde nin yaşamını merak ettim, güzel tanıtımdı :)

    YanıtlaSil
  4. Gulyabaninin bahçesi bana çok ağır gelmişti, sanırım bu da üzücü biraz, pas geçeyim ben:) elinize sağlık sevgiler Gül Hanım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu Gulyabanin Bahçesi kadar ağır değil ama kadınlar açısından bakıldığında üzücü tabii. Keyifli okumalar Eren Hanım sevgiler:)

      Sil
  5. Bu yazarı ben de hiç duymamıştım. Konusu baya ilgimi çekti ama şu an edebiyat bölümünde okuduğumdan okunacak birçok kitabım var. Teşekkürler tanıtım için, not ettim kitabı:)

    www.kayipfisilti.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Edebiyat bölümü ne güzel, keyifli okumalar, teşekkürler:)

      Sil
  6. Günaydın.:))
    Hiç duymadığım bir yazar yazdım aklıma, bakacağım. Teşekkürler.
    Selamlar, sevgiler 🌺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydınnn
      Kayda değer bir yazar, ilk iki kitabı biraz rahatsız edici olsa da çok etkileyiciydi bu seferkini de sevdim ben bir kitabını deneyin hakikaten. Sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH