AMIN MAALOUF - Empedokles'in Dostları

Amin Maalouf çok sevdiğim bir yazardır bu okuduğum 10. kitabı... yeni romanının yayımlandığını duyunca çok heyecanlanmıştım, konusuna bakmadan sipariş verdim ve hemen okumaya koyuldum... sonuca buraya yazarken dahi inanamıyorum, büyük hayal kırıklığı oldu... bu beklentimin yüksekliğinden kaynaklanan bir hüsran değil, kitabın çok çok zayıf olmasından ortaya çıkan bir durum... hani yazarın ismini kapatıp birine okutun, bu mu yani deyip bir kenara bırakır... değil Maalouf sıradan biri bile yazsa çok yetersiz bir roman bu...

Yazarın; insanın insana ve dünyaya, güçlü ülkelerin (özellikle A.B.D.) tüm diğer ülkelere yaptığı baskıyı/kötülüğü ve ortaya çıkan durumu/kaosu açıklamak için yaptığı bir kurgu bu ama konuya soğuk savaş döneminin ve Sovyetler Birliği'nin dağıldığı dönemin argümanı nükleer savaş tehdidiyle başlaması hayal kırıklığına davetiye çıkarıyor, ayrıca konuyu A.B.D. üzerinden onların her zamanki dünyayı kurtaran basit filmlerine benzer anlatması da tuz biber oluyor... sonuna geldiğinde tüm konuyu insanlığın ölümü alt etmesine bağlaması da ayrı bir acayiplik olarak duruyor... ayrıca bu ölüm konusu Dmitry Glukhovsky'nin Gelecek romanını çok andırıyordu artık ona hiç bir şey diyemiyorum...

Velhasıl; Maalouf tutkunları okuyacaklardır onlara diyeceğim bir şey yok ama ilk kez okuyacaksanız kesinlikle bundan başlamayın, illa Maalouf'tan distopya okuyacaksanız da Béatrice'ten Sonra Birinci Yüzyıl'a bakın derim...


Yazar: Amin Maalouf

Çevirmen: Ali Berktay

Özgün Adı: Nos frères inattendus

Sayfa Sayısı: 216

Basım Yılı: 2021

Yayınevi: YKY

Türkiye’de geniş bir okur kitlesine sahip Amin Maalouf yeni romanı “Empedokles’in Dostları”yla okurlarını selamlıyor.

Romanlarıyla olduğu kadar deneme kitaplarıyla da ilgi çeken Maalouf, “Empedokles’in Dostları”nda bu kez geleceğe yönelik bir kurguyla dönüş yapıyor. “Ölümcül Kimlikler” ve “Uygarlıkların Batışı” kitaplarında yer verdiği eleştirel gözlemlerin izinde yarı distopik bir dünya çiziyor. Platon’un mağarasından çıkıp “Empedokles’in Dostları”yla tanışmaya davet ediyor bizi.

Atlas Okyanusu kıyısındaki küçük Antioche adasının yalnızca iki sakini vardır: Orta yaşın verdiği olgunlukla sessiz bir hayat sürmek isteyen Alec ile yazdığı ilk romanının yakaladığı başarı sonrası her şeyi ardında bırakan esrarengiz Ève. Birbirlerinden uzakta, kırılgan yalnızlıklarının tadını çıkaran bu iki insanın yolu bir gün elektriğin, telefonların, televizyon yayınlarının, internetin, kısacası her türlü iletişim aracının etkisiz hale gelmesiyle kesişir.

Gerçeğe ulaşma imkânı kalmayınca fısıltı gazetesi işlemeye başlar: Gezegen bir nükleer felaketin eşiğindedir, Amerika küresel ölçekte bir terör saldırısına maruz kalmıştır, insanlığın hayatını kolaylaştıran teknolojik gelişmeler artık insanlığın sonunu getirmiştir…

Tüm dünya bu söylentilerle çalkalanırken, kendilerine “Empedokles’in Dostları” diyen, son derece gelişmiş bir teknolojiye ve tıp bilgisine sahip bir grup gizemli insan bu karmaşaya son vermek üzere çıkagelir. Alec bu insanların kim olduğunu öğrenmeye çalışırken, içinde yaşadığımız dünyanın çelişkileriyle de yüzleşmek zorunda kalır. Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktır.

“Hayal kırıklığı içeren bu satırları yazarken hikâyenin sonuna geldiğim izlenimindeyim. Geldiler, üstünlük kurdular, dünyada hem kaygı hem de umut rüzgârları estirdiler, sonra da gittiler.”

Amin Maalouf

1949’da Lübnan’da doğdu. Ekonomi ve toplumbilim okuduktan sonra gazeteciliğe başladı; 1976’dan beri Paris’te yaşıyor. Çeşitli yayın organlarında yöneticilik ve köşe yazarlığı yapmış olan Maalouf, bugün vaktinin çoğunu kitap yazmaya ayırmaktadır.

Çok iyi bildiği Asya ve Akdeniz çevresi kültürlerinin söylencelerini yapıtlarında başarıyla işleyen Maalouf, ilk kitabı "Les Croisades vues par les Arabes" (1983, "Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri", YKY) ile tanındı ve bu kitabın çevrildiği dillerde de büyük bir başarı kazandı. 1986’da yayımlanan ve aynı yıl Fransız- Arap Dostluk Ödülü’nü kazanan ikinci kitabı (ilk romanı) "Léon l’Africain" (Afrikalı Leo, YKY) ise bugün bir “klasik” kabul edilmektedir.

Maalouf’un 1988’de yayımlanan ikinci romanı "Samarcande" da (Semerkant, YKY) coşkuyla karşılandı ve pek çok dile çevrildi. "Les Jardins de Lumière" (1991, Işık Bahçeleri, YKY) ve "Le Ier Siècle après Béatrice" (1992, Beatrice’ten Sonra Birinci Yüzyıl, YKY) adlı romanlarının ardından, 1993’te yayımlanan romanı "Le Rocher de Tanios" (Tanios Kayası, YKY) ile Goncourt Ödülü’nü kazanan yazarın, "Les Echelles du Levant" (Doğu’ nun Limanları, YKY) adlı romanı 1996’da, "Les Identités Meurtrières" (Ölümcül Kimlikler, YKY) adlı deneme kitabı 1998’de çıktı. Maalouf 2000’de "Le Périple de Baldassare"ı yayımladı (Yüzüncü Ad – “Baldassare’nin Yolculuğu”, YKY). Finlandiyalı müzisyen Kaija Saariaho’nun bestelediği opera için yazdığı "Uzaktan Aşk" (2002, YKY) Maalouf’un ilk librettosudur. 2004’te "Origines" (Yolların Başlangıcı, YKY) adlı romanı, 2006’da ikinci librettosu "Adriana Mater" (YKY) 2009’da ise ikinci deneme kitabı "Le dérèglement du monde" (Çivisi Çıkmış Dünya, YKY) yayımlanmıştır. Amin Maalouf 2011 yılında Académie Française’e seçilmiştir.

Yorumlar

  1. Ben de bu yazarla tanışmak istiyorum. Hangi kitapla başlayacağıma karar veremedim. Demek ki bu kitap, o kitap değil. 😂 Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semerkant, Afrikalı Leo, Doğu'nun Limanları, Tanıos Kayası diye gidebilirsiniz... Teşekkürler:)

      Sil
  2. Aaaa üzüldüm şimdi benim de en sevdiğim yazarlardandır elimde çok kitap var diye sipariş vermemiştim o zaman kalsın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani:) şimdi ne diyeceğimi bilemedim. Sevenler açısından zor durum. Teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  3. Haklısınız sevdiğimiz yazarlarda bu durum daha kötü. Semerkant en sevdiğimdir bu arada:) Teşekkürler, sevgiler

    YanıtlaSil
  4. İlham perilerine de olanlar olmuş

    YanıtlaSil
  5. maluf un bir dolu kitabını okudum sonra bıraktım, üç dört kitabı iyiydi, sonra düştü temposu bence de :) ömer hayyamlı kitabını sevmiştim. maluf bencesi ortalama bir yazar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu iyi değildi, bundan önceki (Doğu'dan Uzakta) de diğer kitaplarının ayarında değildi ama Maalouf'un ortalama bir yazar olduğuna katılmıyorum, iyi bir yazardır. Bu kadar üretken yazarlarda tüm kitaplarının muhteşem olmasını beklememeliyiz zaten. Teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
    2. Merhaba Gül Hn.
      Benim de en sevdiğim yazarlardandır, hele o olaylara ait cümleleri, anlatımı...
      Bu kitabını henüz almadım. Çok da görüyorum. Biraz daha bekleyebilir, teşekkürler yorum için.
      Selamlar, sevgiler. :)

      Sil
    3. Bu kitapta cümlelerin çoğu çok basit geldi bana o eski kitaplarının tadını alamadım. Yazarı sevenlerin eninde sonunda okuyacağını düşünüyorum ama acele etmeye gerek yok:)) Teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  6. sizi çok iyi anlıyorum Gül Hanım, sevilen bir yazarın hayal kırıklığına uğratması kötü olmuş, keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öyle oldu:( teşekkürler Eren Hanım, sevgiler.

      Sil
  7. Bu yazardan hiç okumadım ama bu kitabın konusu ilgimi çekmişti. Okumasam mı acaba..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Madem konuyu sevdiniz kolay okunuyor deneyin isterseniz. Sonrasında diğer kitaplarına geçersiniz. Teşekkürler:)

      Sil
  8. Amin Maalouf un okumayı düşündüğüm kitapları vardı. Aklımda bulunsun. Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH