CHRISTINE WUNNICKE - Doktor Shimamura'nın Tilkileri

Shunichi Shimamura (1862-1923) Talihsizliğin seçkin psikiyatristi:

Tokyo İmparatorluk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1887 yılında mezun olan Shimamura, Prof. Hajime Sakaki'nin yanında psikiyatri eğitimi aldı. 1891'de Shimane Eyaleti'nde tilki sahiplenmesini araştırdı. 1891-94 yıllarında Berlin ve Viyana'da psikiyatri ve nöroloji eğitimi aldı. 1894'te geri döndüğünde Kyoto Eyaleti Tıp Okulu'na nöropsikiyatri profesörü olarak atandı. Kyoto İmparatorluk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin 1899'da kurulmasıyla birlikte birçok profesör Kyoto Eyaleti Tıp Fakültesi'nden Kyoto İmparatorluk Üniversitesi'ne geçti. Kyoto Valiliği Tıp Okulu'nun varlığı pamuk ipliğine bağlıydı. Tıp fakültesinin müdürü olarak okulun varlığı için çok çabaladı ve amacına ulaştı. Ancak aşırı çalışma onu ağır ve uzun bir hastalığa sürükledi. Onun psikiyatrik bakım felsefesi günümüzün genel hastane psikiyatrisine yakındı. Kyoto'da psikiyatrik araştırmalar için yeterli zamanı yoktu. Bir psikiyatrist olarak adı, tilki ele geçirme araştırmasıyla birlikte unutulmuştur.

Yukarıda özgeçmişini gördüğünüz Dr. Shimamura'yı kurgu bir hikayeyle anlatan bu kısa kitap, bir yandan da psikiyatrinin Avrupa'da o dönemdeki tarihi gelişimini de ortaya koyuyor...

Japonya'da 1800'lü yıllarda kadınlarda görülen bir takım psikolojik rahatsızlıkları içine tilki girmiş veya tilki tarafından ele geçirilmiş olarak tanımlıyorlarmış, Dr. Shimamura'da 1891'de bunu araştırmak için bu tip vakaların sıklıkla görüldüğü bölgeye gönderiliyor, kendisi bunun boşa harcanan zaman olduğunu, konunun hurafe olduğunu düşünüyor ama gitmişken rastladığı kadınları muayene ediyor, çoğunun fizyolojik rahatsızlıkları olduğunu saptıyor, tedavi etmeye çalışıyor, sadece bir hastada tereddütte kalıyor ona da histeri teşhisi koysa da vücudunda hareket eden tilkiyi gördüğü bir sanrıyı da zaman zaman yaşıyor... sonrasında Paris'te ve Berlin'de eğitim alıyor, mesleki çalışmalarda bulunuyor ama bu tilki konusu bir türlü peşini bırakmıyor... kendi ruh sağlığı da zaman zaman bozuluyor (ayrıca ağır bir veremi var) ve gerçek ne konusu iyice muğlak hale geliyor...

Ben böyle dümdüz özetledim ama roman epeyce karmaşık yazılmıştı, yazarın Alman olduğunu bilmesem bir Japon yazmış derdim, C. Wunnicke'yi çok başarılı buldum, anlatımı karmaşık olmasına rağmen çok hoşuma gitti ve ilgiyle takip edip okudum...Dr. Shimamura'nın bir yaşlılığına bir gençliğine giderek konuyu anlatıyordu, kısa bir kitap olmasına rağmen uzun uzun bir çok şeyden bahsediyor hissini veren yoğunluktaydı, çok beğendim... herkese hitap eder gibi gözükmüyor ama benim gibi böyle çok bilinmeyen tarihi kişiliklerin hayatını okumaktan hoşlanan ve/veya psikolojiye merak duyanlara hitap edebilir, güzel kitap öneririm...

Not: Dipnotlarla ilgili bir sorun vardı, kitapta çok sayıda hastalık, bilim adamı, bilimsel konu geçiyordu kitabın ortasına kadar neredeyse hiç dipnot konulmamıştı hepsine internetten tek tek bakmak zorunda kaldım benim gibi araştırarak okuyanlar için çok kötü bir durumdu. Sonrasında biraz daha fazla dipnot koymaya başladı ama o zamanda bir sistemi yoktu mesela; Dr. Breuer'in kim olduğunu yazıyor ama Dr. Tourette'yi es geçiyordu gibi gibi, velhasıl bu dipnotlar konusunda yayınevini çok özensiz buldum, sonraki baskılarda dikkat edilse iyi olur... 


Yazar: Christine Wunnicke

Çevirmen: Zehra Kurttekin

Özgün Adı: Der Fuchs und Dr. Shimamura

Sayfa Sayısı: 136

Basım Yılı: 2022

Yayınevi: Siren

Doktor Shimamura Shunichi, Japonya kırsalında çoğunlukla yazları görülen tuhaf bir fenomeni incelemek üzere görevlendirilir: Halk arasında tilkiler tarafından ele geçirildiklerine inanılan kadınları muayene edecek ve bu gizemli olaya dair gözlemlerini yeni yeni gelişen nöroloji kürsüsüne sunacaktır. Genç doktorun bu görevi onu Japonya’dan Avrupa’ya, histeri çalışmaları yapan diğer bilim insanlarına götürür ve hayatına damga vuran bir tecrübeye dönüşür.

Doğu ile Batı’yı, deha ile deliliği ve bilim ile batıl inancı buluşturan Doktor Shimamura’nın Tilkileri, nörolog Dr. Shimamura’nın dolambaçlı hikâyesini ele alıyor ve onun
Japonya’nın farklı inanışlarla bezeli yörelerinden Avrupa’ya uzanan yolunu izliyor. Paris’teki amfilerden Viyana’nın balo salonlarına, tilkilerden kadınlara, histeriden amneziye sıçrayan bu romanda Christine Wunnicke, tarihsel bir figürü kurmaca gerçekliği içerisinde yaşama döndürüyor.

Charcot, Breuer, Freud, Tourette ve Babinski gibi psikiyatriye yön vermiş figürleri içeren anlatısıyla Doktor Shimamura’nın Tilkileri, kadınlara atfedilen arazlara, kültürel benzerliklere ve ayrılıklara, en çok da modern psikiyatrinin başlangıçlarına dair zekice kurgulanmış, oyuncaklı ve esprili bir roman.


CHRISTINE WUNNICKE: 1966 doğumlu, Münih’te yaşıyor. Berlin ve Glasgow’da öğrenim görmüştür. Romanları, radyo oyunları ve çevirileriyle tanınan Wunnicke, eserlerinde bilhassa takıntılı ve ayrıksı karekterlere yoğunlaşmış, arada kalmışlık durumları, sınır halleri ve çifte kimlik gibi olgulara eğilmiştir. Kendine özgü kıvrak ve esprili diliyle öne çıkan ve pek çok kez Alman Kitap Ödülü’ne aday olan Wunnicke, Wilhelm Raabe Edebiyat Ödülü, Kurt-Magnus Ödülü, Franz Hessel Ödülü gibi ödüllerle onurlandırılmıştır. Doktor Shimamura’nın Tilkileri, Japonya’da modern nörolojinin ve psikiyatrinin öncüsü olarak bilinen Shimamura Shunichi’nin yaşamını ve Charcot’dan Breuer’e, Tourette ve Babinski’den Freud’a uzanarak Japonya’da sürdürdüğü histeri odaklı çalışmaları kurgular. Modern psikiyatrinin başlangıç günlerini kültürel açmazları ve kör noktaları da dikkate alarak inceleyen Wunnicke, Doktor Shimamura’nın Tilkileri’nde tarihsel bir figürü unutulmaz bir roman kahramanı haline getirmeyi başarır.

Yorumlar

  1. hımmm pekiii her yönden ilginç duruyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değişik ve ilginç bir kitaptı evet:) sevgiler

      Sil
  2. İlginç bir kitaba benziyor, merak ettim ama öyle çok ddipnotlara dalasım yok:)) elinize sağlık Gül Hanım, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir konu geçince bu ne demek diye merak ediyorsunuz ister istemez ama sürekli araştırarak okumak da insanı yoruyor. Çok teşekkürler Eren Hanım, sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH