WOLFGANG SCHORLAU - Kreuzberg Blues

 

W. Schorlau'nun son siyasi polisiyesi ile buradayım, bu kez Berlin'deki konut sorununu, kiraları artırmak amacıyla kiracıların zorla evlerinden çıkarılmak istenmesini konu ediyor... kitabın yazım aşamasının ortasında Covid pandemisinin patlaması nedeniyle araya birde bu konuyu eklemiş, aşı karşıtları, gösteriler, o sırada Almanya'da yaşananlara da değiniyor... ayrıca kapitalizmin vahşiliği/kötülüğü, derin devletin çevirdiği dolaplar, hayvan deneyleri, homosapiensin evrimleşmesi gibi yan konularda var, bu kez çok katmanlı bir roman olmuş...

''Almanya'da birkaç sene içerisinde, neredeyse sıfırdan devasa gayrimenkul holdingleri oluşmasını (......) ve onbinlerce konuta sahip olmasını hayretle izledim ve bu hayretim bugün de devam ediyor. Bunların hikayesi bana Rusya'yı hatırlatıyor. Burada da tıpkı Rusya'daki gibi, vaktiyle devlete ait olan büyük zenginliklere geceden sabaha sahip olan oligarklar ortaya çıktı. Karşılaştırma hiç de hatalı değil. Bugünün gayrimenkul holdingleri; Vovonia, Deutsches Wohnen veya Patrizia, isimleri her ne ise, ortaya çıkmalarını tamamen, kamuya ait zenginliğin bunlara peşkeş çekilmesine borçlular. Berlin Senatosu 65.700 mesken ve ticari emlakı sadece 405.000.000 avroya, yani yok pahasına elden çıkardı. Bu 6.103 avroluk bir fiyata tekabül ediyor – yalnız normalde düşünüleceği gibi metrekare fiyatı değil, emlak başına birim fiyatı bu.

Tabii şu soru geliyor insanın aklına. Eğer Senato bu kadar ucuz fiyatlarla bu mülkleri elden çıkaracaksa neden kiracılarına satmayı düşünmedi? Neden kiracı birlikleri kurmak akıllarına gelmedi? Ve eğer bu gayrimenkuller illa satılacaksa alıcı olarak neden bir Amerikan fon yönetimi şirketi ve kötü şöhretli yatırım bankası Goldman Sachs gibi hiç güven telkin etmeyen finans enstitüleri seçildi? Barınmanın bugün dev boyutlu, karmaşık ve karanlık, aynı zamanda da ölçüsüz derecede haris finans firmalarının meselesi haline gelmiş olmasının sorumlusu bu ve benzeri anlaşmalardır. (syf: 387 yazarın notu)'' görüldüğü gibi büyük kapitalistler her ülkeyi gelişmişlik düzeyine göre az veya çok ama mutlaka bozuyor ve sonunda iklim krizindeki etkileriyle hem insanlığın hem de gezegenin sonunu getirecekler...

Kira sorunu da pek çözümlenmiş görünmüyor, Ocak 2020'de Berlin'de kira pahalılığına karşı düzenlenen protestolara kulak veren Sosyal Demokrat Parti (SPD), Sol Parti ve Yeşiller'den oluşan eyalet hükümetinin kiralara üst sınır getirilmesi kararı, Federal Hükümetin dava açması sonucunda Nisan 2021'de Almanya'nın en üst mahkemesi olan Federal Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir...

Bu roman, daldan dala atlaması sebebiyle zaman zaman belgesel (veya tarih kitabı) niteliğine bürünüyordu kendi adıma hiç şikayet etmedim ve mutlu mesut okudum... fakat salt polisiye bekleyenler için de bu notu buraya eklemiş bulunayım... yine çok sevdiğim bu Schorlau romanını da herkese öneririm...


Not: Bu kitaptan sonra yazarın 10 kitaplık Dengler serisinin bazı kitaplarının (aşağıda isimlerini ve sırasını gördüğünüz) dilimize çevrilmemiş olduğunu fark ettim, yayınevinden, mümkünse bu kitapların yayımlanmasını da rica edebilir miyim?

2: Karanlık Sessizlik Das dunkle Schweigen

3: Yabancı Sular Fremde Wasser

6: Son Kaçış Die letzte Flucht.

7: On İkinci Günde Am zwölften Tag


Yazar: Wolgang Schorlau

Çevirmen: Hulki Demirel

Özgün Adı: Kreuzberg Blues

Sayfa Sayısı: 388

Basım Yılı: 2022

Yayınevi: İletişim

Covid-19 pandemisinin gölgesi altında, konut spekülasyonu ve barınma hakkı mücadelesi etrafında, heyecanlı bir siyasi polisiye…

Wolfgang Schorlau’nun özel dedektifi Georg Dengler, bu defa konut spekülasyonu yapan dev firmaların kıskacındaki dar gelirli kiracıların yardımına koşuyor. Bu firmaların, ellerindeki konut stokunu sürekli daha pahalıya kiralamak amacıyla bu insanları yıldırarak evlerinden çıkartmaya dönük stratejilerinin artık dehşet verici noktalara vardığı bir vaka var, karşısında.

Uluslararası sermayeyle bağlantılı bu saldırgan firmaların hırslı yöneticilerinin dünyasına giriyor roman. Yanı sıra, kamuoyunu ve devleti sol ve muhalif etkilere karşı yönlendirmeye çalışan “derin” yapıların dünyasına da giriyor.

Romanın arka planında, Covid-19 pandemisinin hükmünü yürütmeye başladığı günlerdeyiz. Dedektifimiz, en yakın arkadaşları arasında bile komplo teorilerine ve “aşı karşıtlarına” kapılanların çıktığını görüyor.

“Schorlau hızlı ve rahat, bir sosyal röportaj havasında yazıyor. (...) Güncel bağı çok güçlü bir siyasi gerilimin saf örneği.” Abendzeitung München

1951’de doğdu. Ticaret yüksekokulunda okurken ’68 öğrenci hareketine katıldı. Uzun yıllar sanayide yöneticilik yaptıktan sonra 50 yaşında yazarlığa başladı. Başka romanları ve siyasi denemeleri de vardır fakat başarısını polisiye romanlarına borçludur. Özel dedektif Dengler’in ilk macerası olan Mavi Liste’yi (2003, çev. Hulki Demirel, İletişim Yayınları, 2016) 2015’e kadar yedi kitap daha izledi. Bunlardan Münih Komplosu (2016), Koruyan El (2017) ve Kavuran Soğuk (2018) da yine Hulki Demirel çevirisiyle İletişim’den çıktı. Aralarında 2006 Almanya Polisiye Edebiyat Ödülü’nün de yer aldığı birçok ödül kazandı. Stuttgart’ta yaşıyor.


Yorumlar

  1. Kitabın içeriği dolu dolu, okumak gerekir. Farklı kitapları sayenizde öğreniyorum, teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güncel konuların perde arkası gibiydi, keyifli okumalar. Ben teşekkür ederim:)

      Sil
  2. bu yazar sayende ilgi alanıma girdi zaten pekii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siyasi/derin devlet konularını seviyorsanız bir kitabını deneyin derim. Sevgiler:)

      Sil
  3. yazardan en şiddetle hangi kitabı önerirsiniz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilimize ilk çevrilen Mavi Liste, Münih Komplosu, Koruyan El diğerlerinden ayrılıyor. Mavi liste hem yazarın ilk kitabı hem de iki Almanya'nın birleşmesi sırasında önemli bir devlet adamının büyük kapitalistlerin amaçları doğrultusunda suikasta uğramasıyla ilgili olarak önemli, Münih Komplosu Amerikanın yabancı (müttefik) bir ülkede çevirdiği dolaplar ve Almanya'nın polis teşkilatlarının durumu itibariyle önemli, Koruyan El, derin devletin kendi çevirdiği işleri neonazilere yıkmasına ilişkin önemli. Ama bu üç kitap 1980- 2000 yılları arasında geçiyor eski olayları anlatıyor diğerleri daha yeni tarihler ona göre bir tercih yapabilirsiniz. Bana gelirsek; ilk okuduğum Münih Komplosunu çok etkileyici bulduğumu (belki de ilk olduğu için öyle gelmişti) söyleyebilirim. Kitapların tamamının tanıtımı burada var ilgi alanınıza hangisi uyuyorsa ondan başlayabilirsiniz hepsi çok iyi. En iyi tarafı da mutlaka çözümlenememiş gerçek bir olaya dayanması. Ben Schorlau romanları okurken bizde ne dolaplar dönüyor acaba diyerek okuyorum o açıdan da okunmasında fayda var. Umarım yazdıklarım size bir fikir vermiştir Eylem Hanım, sevgiler:)

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim, oldukça aydınlatıcı oldu :)muhakkak bir kitabını okuyacağım:)

      Sil
    3. Sevindim:) Keyifli okumalar

      Sil
  4. Seri kitapların hepsinin değil de tek tük çevrilmesini anlamak zor gerçekten, kitaplar birbirinden bağımsız mı acaba? İlginç bir kitapmış bu da Gül Hanım, elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplar birbirinden bağımsız okunabiliyor, ortak olan nokta Detektif Dengler ve onun hayatı. Bende ilk başlarda karışık okudum ama sorun olmuyor Dengler'in hayatını da anlıyorsunuz. Yukarıdaki basılmamış kitapların konuları itibariyle bizde ilgi çekmeyeceğini düşündü herhalde yayınevi bilemiyorum. Çok teşekkürler Eren Hanım, sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH