MARA MEIMARIDI - İZMİR BÜYÜCÜLERİ
Bu kitabı ilk yayınlandığı zamanlarda okumak istemiştim ama sever miyim diye emin olamadım ve kaldı... geçen gün belediyeye ait bir halk kütüphanesi keşfettim, evime yürüme mesafesinde ve 5-6 yıldır varmış ben yeni görüyorum!!! neyse girip dolaştım, kütüphane adına göre zayıf buldum ama sonuçta kitaplar var... o sırada bu romanı gördüm ve hadi okuyayım dedim...
1988 yılında genç bir kadına, annesinin teyze kızından bir sandık miras kalır, içini açtığında bir sürü defter görür, defterlerde büyüler, yemek tarifleri, anılar vs. sandığı kendisine bırakan Katina'nın yazdıkları vardır... ve 1887 yılı İzmir'inde geçen Katina'nın hayatını okumaya başlarız... başlangıcı iyiydi sürükleyici bir hikaye diye düşündüm ama devamı öyle gelmedi maalesef... çok fazla karakter var, bir curcuna içinde nasıl edelim, hangi büyüleri yapalım da kızlarımıza iyi bir koca bulalım minvalinde bir şeyler anlatılıyor...
Bu tip konular genel olarak ilgimi çekmez ayrıca anlatımını da sevmedim, ancak 100 sayfa kadar dayanabildim sonrasında da 40 sayfa kadar atlaya atlaya okudum ama çok karakter olduğu için böyle de okunmuyor ve konu da değişmiyor o yüzden bıraktım, iyi ki satın almamışım... ben o dönem İzmir'ini okuyacağım sanırken mahalle kadınlarının büyü yapıp koca bulma hikayesi çıktı, devamında belki dönemi anlatıyor olabilir ama çok sıkıldım onun için uğraşamayacağım... bir de herkes ne demiş acaba diye baktım, genel olarak sevilmiş ve sürükleyici bulunmuş, bazıları Türklere hakaret ediyor demiş (okuduğum kadarlık kısmında kendileri dahil herkesi yerden yere vuruyor gibi geldi bana), velhasıl bana uymadı, umarım yazdıklarım size bir fikir verebilir...
Yazar: Mara Meimaridi
Çevirmen: Şebnem Christakopoulos
Özgün Adı: I Magisses Tis Smirnis
Sayfa Sayısı: 440
Basım Yılı: 2004
Yayınevi: Literatür
Kastella'da doğmuş ve büyümüştür. İlk olarak Atina Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü bitirmiştir. Öğrenciliğinde bazı arkeolojik kazılarda görev almış, aynı zamanda turizm rehberliği okulundan mezun olmuştur. Paris'te Sorbonne Üniversitesi'nde Arkeoloji üzerine yüksek lisans yaparken biyoloji ve tıp antropolojisi ile de ilgilenmiştir. Fransa Jussieu - Ecole de Medicine de Saints Peres tıp okulundan iyi derecelerle mezun olmuştur. Yunanistan'a döndükten sonra Avdira kazılarına katılarak iskelet yapılarını incelemiştir. Çocuk sağlığı, Aya Sofya Çocuk Hastanesi Pedagoji Bölümü gibi çocuk sağlığıyla ilgili yerlerde uzun süre çalışmıştır. En önemli araştırması olan 'Çocuk gelişiminde etnik kalıplar' Yunanistan'da bugün halen çocuk sağlığıyla ilgili kitaplarda kaynak olarak kullanılmaktadır. Atina Üniversitesi'nde Radyoloji araştırması yaparak 'Yunan çocuklarının gelişme karakterleri' adlı tezini hazırlamıştır. Birçok araştırması tıp dergilerinde yayınlanmıştır. Son yıllarda öncelikle beslenme alanında yazılar yazarken, bir taraftan da UMD Amerikan Üniversitesi'nde evrenbilimi ve astrofizik eğitimine devam etmektedir.
İlk romanı İzmir Büyücüleri 19. yüzyıl sonlarının kozmopolit İzmir'inde yaşamış Katina adlı bir Rum kızının bir Türk kadınından öğrendiği büyü yöntemlerini kullanarak art arda erkekleri ağına düşürüşünü ve zenginleşmesini anlatmaktadır. Kitap Yunanistan'da televizyona da uyarlanarak dizi olarak yayınlanmaya başlamıştır. Kitabın Türkçe çevirisi de 2004 yılı içinde Türkiye'de hayli sükse yapmıştır.
İzmir Büyücüleri'nin Türklüğü aşağılayıcı ifadeler içerdiği gerekçesiyle 2005 Aralığında Türk Ceza Kanunu 301. Maddesi çerçevesinde kitabın Türkiye'deki yayıncısı Literatür Yayınevi Yayın Yönetmeni Abdullah Yılmaz aleyhine Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir dava açılmıştır.
Değişik bir kitapmış. Konusu bana da hitap etmedi, hele sıkıcıysa kitap uzak durmak lazım. :)
YanıtlaSilYani ben sıkıldım ama seveni de çok görünüyor ne diyeceğimi pek bilemedim eğer tesadüfen elinize geçerse bir bakın. Teşekkürler, sevgiler:)
SilAynen Gül Hanım, ben de 100 sayfa civarı bırakmıştım, bu kadar popüler nasıl olmuş anlamak mümkün değil, elinize sağlık sevgiler:)
YanıtlaSil16 baskı yapmış görünüyor, çok sayıda ülkede yayımlanmış; özellikle bu aşk meşk işlerinde doğaüstü faktörler insanların hoşuna gidiyor diyeceğim ama okuduğum kadarlık kısmında erkeklerin yemeklerine/içeceklerine bir şeyler karıştırmak veya afrodizyak kokular sürmek dışında da pek bir şey göremedim. Neyse çözemedik:)) Çok teşekkür ediyorum Eren Hanım, sevgiler
Silhımmm izmir deyince heycanlandım amaa olmadııı :)
YanıtlaSilBende öyle:) Sevgiler
Silson yazımda büssürü iyi dizi vaar :)
YanıtlaSilHemen bakıyorum:)
Sil