ELSA KOESTER - Tarçınlı Kuskus

Bu roman ismiyle dikkatimi çekti, üç neslin kadınlarının anlatılması hoşuma gitti ve buradayız... arka kapak konuyu çok iyi özetlemiş, iki anne ve iki kız üzerinden kadınların hayatı anlatılıyor... bir kadından diğerine, bir zamandan ötekine, ülkeden ülkeye geçerek, toplumsal hareketlerle harmanlayarak hikayesini kurguluyor... 

Fransızların sömürgelerde yaptıkları, orada doğup büyümüş ve kendilerini Kuzey Afrika ülkelerine ait hisseden Fransızların döndüklerinde hissettikleri, yüzyıllardır süren Fransız-Alman çekişmesi, Marie'nin kızı Lisa'ya ''bu kadar Alman da olma'' diye sürekli söylenmesi romanın dikkat çekici noktalarıydı...

Yazarı başarılı buldum, genel olarak da romanı sevdim ama karakterleri çok fazla sorunlu (özellikle annelere sinir oldum) sonuna doğru daral geldi... konu biraz fazla uzatılmıştı (ilk kitap olmasından dolayı herhalde) döne döne aynı şey anlatılıyor gibi hissettim ve son yüz sayfayı zorla okudum... derlenip toparlansa, 100-150 sayfa kadar eksik olsa çok daha güzel olabilirdi, yine de önerebileceğim bir roman, deneyin derim...  


Yazar: Elsa Koester

Çevirmen: Gülderen Pamir

Özgün Adı: Couscous mit Zimt

Sayfa Sayısı: 408

Basım Yılı: 2021

Yayınevi: İlksatır


1984 Berlin doğumlu, Alman yazar Elsa Koester ilk romanı Tarçınlı Kuskus’ta, gazeteci ve aktivist olarak edindiği deneyimlerden ve ailesinin farklı kültürel geçmişlerinden yararlanarak, Bellanger ailesine mensup, üç kuşaktan kadının hayatını, bir kültürlerarası diyalog örgüsüyle, sosyo-politik arka planıyla, göçmenlik, kadınlık, kimlik politikaları, küreselleşme, milliyetler, aidiyetler ve tabii ki efsanevi yemekler etrafında örülü hikâyeleriyle ele alıyor.

Tunus, Fransa ve Almanya üçgeninde, son derece canlı ve kıvrak bir dille, sürekli değişen anlatıcı perspektifleriyle ilerleyen roman, kaderleri sosyal çalkantılar ve krizlerle belirlenen güçlü kadınların iç içe geçen büyüleyici hikâyelerini anlatırken, Tunus’un bağımsızlığı, Paris’teki 68 olayları ve mülteci krizi gibi Avrupa’nın yakın tarihindeki birkaç önemli olaya da odaklanıyor.

Son yıllarını Paris’teki dairesinde kitap okuyarak geçiren, yüz yaşını aşmış, Fransa doğumlu, “Mamie” lakaplı Lucile, Tunus’ta doğan kızı Marie ve bu iki bağımsız, yaralı kadının hatıraları arasında kaybolan, aileyi birbirine bağlayan duygusal bağları, çocukluğunu ve kimliğini arayan Berlin doğumlu torunu Lisa.

Tarçınlı Kuskus psikolojik derinlik, duygusal sıcaklık, empati, hikâye anlatma zevki ve çekici karakterlere dolu, sürükleyici ve çağdaş bir Avrupa romanı.

Yorumlar

  1. güzelmiş konu okunur tabii :) kuskus arap yemeği zaten ve fransız filmlerinde oluyor hep :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet Tunus yemeği diyor irmik ve kuzu etiyle yapıyorlar birde bir sürü baharat katıyorlar ama tarçının oranını tutturmak çok önemliymiş işin püf noktası orası galiba:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

STEFAN ZWEIG - ÜÇ USTA: BALZAC, DICKENS, DOSTOYEVSKİ

STEPHENIE MEYER - KİMYAGER