DANIEL ALARCÓN - Kayıp Kentin Radyosu
Daniel
Alarcón Peru’lu bir yazar ve 2007’de yazdığı bu romanıyla bir çok ödül
almış...Kitabın en çarpıcı yanı ülke ve zaman belirtilmemesine rağmen
anlatılanların dünya üzerinde her yerde yaşanıyor veya yaşanabilecek olması...
ülkenin ve insanların durumu o kadar tanıdık ki sanki çok iyi bildiğiniz bir
yeri anlatıyor... Radyonun önemine bakarak epey eski bir zamanda geçtiğini ve
cangıldan bahsedilmesine bakarak da Güney Amerika’da bir yer olmalı
diye düşünmenize rağmen hikaye ilerledikçe yer ve zaman önemini kaybediyor... çünkü
yazar olayları öyle kurgulamış ki benzer insan ve toplum davranışlarının
çevrenizde de olduğunu görebiliyorsunuz... Radyocu Norma, kocası Rey ve
cangıldan gelen çocuk Victor’un dramı üzerinden iç savaş içerisinde
bir ülkenin panoramasını çok güzel çiziyor...
Roman
sürekli geri dönüşlerle anlatılmış üstelik bölüm bölüm ayırarak değil birçok
yerde neredeyse paragraf paragraf geri dönülmüş... 10-11 yıllık bir süreyi
sürekli ileri geri giderek anlatıyor... ancak yazar bu konuda çok başarılı, oldukça karmaşık olabilecek bu anlatım belli bir düzende ilerliyor ve siz hiç
karıştırmadığınız gibi hemen anlatılan zamana adapte olarak
ilerleyebiliyorsunuz... hem savaşın (savaş öncesinde işkencenin) insan
üzerinde yarattığı fiziksel ve ruhsal çöküşün etkisi, hemde
kent-kırsal kesim farkı çok iyi anlatılmış... bunun yanısıra kocasına ne
olduğunu bilmeyen -hatta kocasını tanıyıp tanımadığına emin olamayan- yalnız
bir kadının dramı da kitabın asıl sürükleyici yanını oluşturuyor...
Çevirmen:
Süha Sertabiboğlu
Sayfa
Sayısı : 320
Basım
Yılı : 2013
Yayınevi
: Ayrıntı
Roman kahramanı
Norma on yıldır radyoda, dağlardaki Kızılderililer ve varoşlardaki yoksullar,
kısacası savaşın şiddetiyle perişan olmuş bir halk için tesellinin ve umudun
sesidir. Kayıp Kentin Radyosu adlı proğramın sunucusu olarak, kaybolanların,
delice yayılan kentin yuttuğu kişilerin adlarını duyurmaktır Norma’nın işi. Ama
işini öylesine tutkuyla yapmıştır ki, pek çok insan kaybettiği sevgilisine,
çocuğuna, annesine, babasına onu sayesinde kavuşmuştur. Norma’nın aradığı asıl
kayıp ise bir isyancı olan kendi kocasıdır. On yıllık kanlı bir iç savaşın
ardından hayat yavaş yavaş normalleşirken savaşın siddetine maruz kalmış orman
köylerinden bir çocuk çıkıp gelir radyo evine. Norma’nın kaybolmuş kocasının
kaderiyle ilgili, şifreli bir ipucu getiren çocuk Norma’nın hayatını sonsuza
dek değiştirecektir...
Uluslararası çatışmaların ve sürüp giden kavgaların kolektif tarihinin derinliklerini deşen "Kayıp Kentin Radyosu" tutkular ve çağrışımlarla dolu bir roman. Savaşın ağır ve sessiz dehşetini, şiddetin yıkıcılığını deneyimlemiş bir yazar olarak, savaşın tükettiği yaşamlara bir anlam kazandırmaya çalışıyor Alarcon. Hainleri kurbanlardan, katilleri katledilenlerden ayırmanın ne kadar zor olduğunu gözler önüne sererken, okuyucuda derin bir yitirmişlik ve öfke duygusu yaratıyor.
Adı verilmeyen bir ülkenin hileler, yalanlar ve riyakarlıkla yeniden yaratılmış tarihi, ezilenlerin trajedisini yansıtan gerilimli bir siyasi masal. Sadece bir ülkelinin değil tüm Güney Amerika kıtasının ve aynı ölümcül dansın oynandığı başka ülkelerin masalı bu. Vahşi ormanların ve kentin, devletin ve gerillaların, yoksulların ve zenginlerin birbirinden farklı dünyalarını çok ustalıkla canlandıran Daniel Alarcon savaşın yol açtığı ahlaksal, psikolojik ve duygusal kayıpların ürpertici, sıcak, güçlü atmosferin de katmış masalına. Ne yazık ki hiç yabancılık çekmeyeceksiniz.
Danel Alarcon’a uluslarası ün kazandıran "Kayıp Kentin Radyosu", sadece okunmak için değil, yaşanmak için de yazılmış bir roman...
Uluslararası çatışmaların ve sürüp giden kavgaların kolektif tarihinin derinliklerini deşen "Kayıp Kentin Radyosu" tutkular ve çağrışımlarla dolu bir roman. Savaşın ağır ve sessiz dehşetini, şiddetin yıkıcılığını deneyimlemiş bir yazar olarak, savaşın tükettiği yaşamlara bir anlam kazandırmaya çalışıyor Alarcon. Hainleri kurbanlardan, katilleri katledilenlerden ayırmanın ne kadar zor olduğunu gözler önüne sererken, okuyucuda derin bir yitirmişlik ve öfke duygusu yaratıyor.
Adı verilmeyen bir ülkenin hileler, yalanlar ve riyakarlıkla yeniden yaratılmış tarihi, ezilenlerin trajedisini yansıtan gerilimli bir siyasi masal. Sadece bir ülkelinin değil tüm Güney Amerika kıtasının ve aynı ölümcül dansın oynandığı başka ülkelerin masalı bu. Vahşi ormanların ve kentin, devletin ve gerillaların, yoksulların ve zenginlerin birbirinden farklı dünyalarını çok ustalıkla canlandıran Daniel Alarcon savaşın yol açtığı ahlaksal, psikolojik ve duygusal kayıpların ürpertici, sıcak, güçlü atmosferin de katmış masalına. Ne yazık ki hiç yabancılık çekmeyeceksiniz.
Danel Alarcon’a uluslarası ün kazandıran "Kayıp Kentin Radyosu", sadece okunmak için değil, yaşanmak için de yazılmış bir roman...
Yorumlar
Yorum Gönder